Ukrayna ile Rusya heyetleri beklendiği gibi İstanbul'da toplandı. Ve ateşkesin sağlanması için ilk somut sonuç da çıktı. Rusya, Kiev ve Çernihiv'e yönelik saldırılarını azaltmaya razı oldu. "Sadece bu kadar mı?" demeyin. Bu aslında "şehirlere yönelik saldırılar duracak" demenin onurlu ifadesidir. Rusya durdu veya durakladı. Tabii ki tekrar harekete geçmeyeceğine dair garanti yok. Kesintisiz ateşkes anlamına da gelmiyor. Barış ise daha çok uzakta. Ama şimdiye kadar pek kimsenin kolay gerçekleşebilir olarak görmediği bir gelişme.
Burada tabii ki Rusya'nın askeri başarısızlığının ve Ukrayna'nın direnişinin büyük etkisi var. Rusya istediği oldubittiyi elde edemediği gibi askeri anlamda da etkin olamadı. Bu nedenle Rusya'nın aslında duraklamaktan başka çaresi yoktu. Yeniden kendini toparlamak için nefeslendiğini düşünebilirsiniz.
Ama bu haliyle Rusya'nın şehirlere girmesi neredeyse intihar olur. Enerjisini toplasa bile çok temel stratejik sorunlarına çözüm üretemediği müddetçe yeni bir hamleye cesaret etmesi zor. Bu nedenle kalıcı bir ateşkes için ümitlenmek yanlış olmaz. Rusya aslında gerçekten Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sunduğu "onurlu çıkış" modelini ne kadar erken tercih ederse o kadar iyi. Ama böylesi sert bir geri dönüş yapmak da kolay değil.
Dahası savaş gibi çok taraflı bir işe kalkışmışsanız sadece sizin ne istediğinizin bir önemi kalmıyor. Rusya savaşı bugün bitirmek istese dahi bitiremez. Meşhur ifadeyle belki savaşı başlatma kararı verebilirsiniz ama bitirmek sizin kararınıza bağlı değildir.
Özellikle ABD ve İngiltere'nin tavrına bakacak olursanız, savaşı uzatmak için her türlü hamleyi yapacaklarını görebilirsiniz. Hazır Rusya böylesi bir çıkmaza sürüklenmişken onu daha fazla yıpratmak isteyeceklerdir. Zaten baştan beri ABD, Avrupa'yı Rusya'ya karşı iteklemekle meşgul. Yakaladığı bu ivmeyi sürdürmekle meşgul olacaktır. Bu nedenle rejim değişikliği ifadeleri kullanılıyor.
Boris Johnson ise ateşkes sağlansa bile Rusya'ya yönelik yaptırımların devam edeceğini söylüyor. Bu şartlar altında Putin de "Madem bu maliyetten zafersiz bir çıkış yok, ne kadar tüketici olduğuna bakmadan, sivil kayıpları ve ekonomik maliyeti düşünmeden sonuna kadar giderim" diyebilir. Bu da aynı sarmalın tekrar tekrar kendini üretmesi anlamına gelir
Bu savaşı bitirmenin aslında tek bir yolu var. Baştan beri söylemeye çalışıyorum. Avrupalı devletler, ABD'nin kuyruğuna takılmak yerine Türkiye'nin geliştirdiği inisiyatife yönelebilirse mesele bölgeselleşebilir ve zaten ağır hasar almış Rusya evcilleştirilebilir. Aksi takdirde bu mücadelede Avrupa da Rusya da ağır hasar alır. Dahası Avrupa, ABD'ye daha bağımlı hale gelir.
Bence ilk defa "Türkiye olmadan Avrupa güvenliği sağlanamaz" fikri ete kemiğe bürünüyor. Bu işler de durduk yere olmuyor. Erdoğan son 6 yıldır yaptığı diplomatik ataklarla bu yolu açtı. Bağımsız ve etkili dış politika işte budur. Zordur ama sonuç alınca da tadından yenmez.