Her türlü vakadan kriz çıkarma heveslileri, orman yangınları esnasında da boş durmadı. Artık kullandıkları yöntemleri ezbere biliyoruz. Provokasyon, yalan haber, suyu bulandırma, sosyal medya operasyonları ve linç... Toplumsal hassasiyetlerin üzerine boca edilen bu teknikler sayesinde bilgi akışını kirleterek istikrarsızlık görüntüsü yaymaya çalışıyorlar.
İki gün önce de yazmaya çalıştım. Mesele maalesef yine ağaç değil. Biz orman yangınlarına üzülürken, devlet tüm gücüyle yangınları söndürmeye çalışırken birileri baştan beri meseleyi siyasi bir krize çevirmenin peşinde.
Bunları her dile getiren komploculukla suçlanıyor ve yine sosyal medyada linç ediliyor. Genelde bu tür operasyonların nasıl yapıldığını ispatlamak kolay olmadığından herkes neyin ne olduğunu anlasa da söylemeye korkuyor. Karşımızda gizli hesaplardan algı operasyonları yürüten ve sistematik olarak çalışan örgüt/ler var.
Son olay bunu bir kez daha tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. "Help Turkey" (Türkiye'ye yardım edin) etiketiyle ve oldukça masum bir görüntü altında iki saat içinde yaklaşık iki buçuk milyon tweet atıldı. Bu tweet'lerin dili ve uluslararası yardım çağrısında bulunarak Türkiye'yi uluslararası kamuoyunda aciz gösterme çabası utanç vericiydi. Fakat asıl sorunlu olan kısmı, bu algı operasyonunun arkasındaki örgüt/ler.
İngiliz bir siyaset bilimci, o gece atılan tweet'lerin ağ analizini yapmış. Ortaya çıkan sonuçlar korkunç. Binlerce hesap aynı anda operasyona başlamış. Öncü provokatörler tweet'leri atmış. Ortalığı yangın yerine çevirip o tweet'leri silerek kenara çekilmiş. Tweet'lerin yaklaşık yüzde 37'si yurtdışından ve yüzde 25'i Amerika'dan atılmış. Sahte ve robot hesaplar muazzam biçimde devreye sokulmuş.
Dahası 35 bin kişi, üç cümlelik İngilizce bir metin tweet'lemiş. Hepsi noktası virgülüne aynı. İngiliz uzman bu 35 bin kişinin nasıl örgütlenebildiğini bir türlü anlayamamış. Düşünsenize, 35 bin kişiden bahsediyoruz. Koca bir ordu. Kendilerine vahiy gelmiş gibi aynı İngilizce metni kopyalayıp yapıştırmış. Doğal ve organik biçimde yapılmadığı çok açık.
Bu analizi yapan arkadaş, tüm olup bitene inanmakta güçlük çekiyor. Biz ise bu ağ analizine gerek olmadan bile ne olup bittiğini biliyorduk. Çünkü şerbetliyiz. FETÖ'cüler başta olmak üzere örgütlü trol orduları Türkiye'ye ilk kez saldırmıyor. Gezi olaylarından bu yana bu örgütlü kötülük ülkeyi terörize etmenin peşinde. Belki bir İngiliz için şaşırtıcı ama bizim için değil. Ama sağ olsun bu arkadaş zaten bildiğimiz bir gerçeği delillendirmiş oldu. Herhalde kendisine de "yandaş" diyemezler.
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz