Türkiye'nin en iyi haber sitesi
HASAN BASRİ YALÇIN

Bu salgının hesabı kimden sorulacak?

Salgının bedeli ağır olacak. On binlerce insan öldü bile. Belki de bu rakam yüzbinleri bulacak. İnsani açıdan son derece vahim bir durum. Ülke ekonomilerinin ne hal alacağına dair tahminler bile yapılamıyor. Virüsün geçireceği evrimler neticesinde salgının ne kadar süreceği veya etki alanının ne kadar genişleyeceği öngörülemediğinden ne kadar süre evlerde kalacağımızın hesabı da yapılamıyor. Bu iş bittiğinde birçok işletmenin batma ihtimaliyle karşı karşıyayız. Milyonlarca insanın işsiz kalacağı çok belli. Ekonomik toparlanma ülkeler için yıllara yayılan bir tedavi sürecini gerektirebilir. Dahası bu ekonomik sorunların uzun vadeli siyasi ve diplomatik sonuçları da olacaktır. Küreselleşmenin büyük darbe yediği düşünülecek olursa korumacılığın artışına ve devletler arası gerilimlere daha fazla şahitlik edebiliriz.
Nereden çıktı bu iş diye sorarsanız cevap basit. Bir yarasa çorbasından... Yarasadan hesap soracak değiliz. Dahası çorbayı içenden de soramayız. Bu nedenle hemen herkesin aklına Çin geliyor. Zira bu bir değil iki değil... Çin defalardır virüs salgınlarına kaynaklık ediyor. Hiçbirimiz sormadan edemiyoruz. Neden acaba bu virüsler sürekli Çin'den çıkıyor? Bana kalırsa komplo teorilerine çok takılmayın. Gerçekten öyle bir durum olsa da ispatlayamazsınız. Ve bundan Çin'i sorumlu tutamazsınız. Evet biyolojik çalışmalarda yapılan hataların bu işlere neden olma ihtimali var ama öyle olsa bile bunun bile ispatlanması zor. Bu nedenle elimizde Çin'i sorumlu tutmak için yeterli delil yok. Ancak hepimizin kafasını karıştıran başka bir soru daha var. Ve gün geçtikçe bu soru daha fazla anlam kazanacak. Gerçekten Çin bu virüsü belli bir müddet gizledi mi? Veya Trump'ın dediği gibi Dünya Sağlık Örgütü Çin'i korumak adına virüs hakkında yanıltıcı bilgilendirme yaptı mı? Bunların zaman içinde aydınlanabileceğini düşünebiliriz.
Ama cevabı bulsak ne olacak? Gerçekten Çin'in bu işte ciddi bir etkisi olduğunu bilsek Çin'e bedel ödetmek mümkün mü? Hayır. Öncelikle uluslararası hukuk açısından falan bakacak olursanız bu tür bir konu üzerinden Çin'e ceza kesebilecek ne bir kurum ne de bir mekanizma var. Dünya Sağlık Örgütü falan en fazla bir araştırma yapıp rapor yayınlayabilir. O kadar... Daha ötesi yok. Hatta reel siyaset açısından da bu işte Çin'e bedel ödetme ihtimali oldukça zayıf. Tabii ki bunun hesabını Çin'e kesmek isteyenler olacaktır. Trump'ın ifadeleri de zaten bunu yansıtıyor. Fakat bu bedel ne olacak? Çin bunları neden kabul etsin? Çin'e bedel ödetmek için öncelikle tüm dünyanın bir araya gelip ağır bir baskı uygulaması lazım. Bu da özellikle Amerikan liderliği olmadan imkansıza yakın. Amerika'nın da bu rolü oynamaya hala niyeti olmadığını biliyoruz. Muhtemelen bu kriz sonrası daha fazla iç siyasi ve ekonomik çekişmelere gömüleceklerdir. Dahası tüm dünya bir araya gelse ve Çin'e baskı uygulamaya kalksa bile bunun da bir karşılığı yok. Çin tüm sorumluluğu tabii ki inkâr edecek. Bunun üzüntü verici olsa da bir doğa olayı olduğunu söyleyecektir.
Dönüp dolaşıp aynı noktaya geliyoruz. Evet, bir ülkede doğan kriz küreselleşebilir ancak çözümü yerel. Herkes kendi başına elinden geldiğince bu tür cenderelerden çıkmaya çalışacak. Kimisi başaracak kimisi de yeni düzene ayak uyduramadığından çuvallayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA