Rusya Kerç boğazını kapattı. Böylelikle Azak Denizi'ni bir iç deniz haline getirdi. Zaten boğaz boyunca köprü de inşa edilmişti. Şimdi deniz yolu da kapatılmış oldu. Ukrayna Azak denizine sınır olmasına rağmen giriş kapısını Rusya bütünüyle kontrole aldı. Bu neresinden bakarsanız bakın açık bir yayılma siyasetidir. Ancak Rusya zaten bunu pek gizlemiyor. Kırım'ın işgalinden bu yana ağır ağır ve sırasıyla bir işgal siyaseti yürütüyor. Yine bir oldubitti gerçekleşti. Rusya daha da cesur hale geldi.
Bu esnada NATO ne mi yapıyor? O konu biraz tuhaf. Resmi olarak NATO'dan Ukrayna'ya destek açıklamaları tabii ki geliyor. Her türlü yardıma açık olduğunu da iddia ediyor. Fakat ortada ciddiye alınabilir bir tedbir alındığı da yok. Putin de bunu çok iyi biliyor. Çünkü müttefiklerin çok başka işleri var. NATO caydırıcılığını yitiriyor.
NATO neden mi bu halde? Çünkü ABD'nin başka işleri var. Tüm bunlar olurken Trump bir twit daha attı. "Avrupa askeri koruma için kendi payını ödemek zorunda. AB uzun yıllar boyunca ticaretin avantajının aldı ve dahası NATO'ya olan askeri taahhütlerini yerine getirmedi. Bu durum bir an önce değişmeli" dedi. Bunun adı şantajdır. Trump "Avrupa'ya koruma isterseniz parasını ödemeyin" demeye getiriyor. Kendince haklı olabilir. Ama böyle bir günde bile NATO'nun caydırıcılığını baltalamaya devam ediyor. Bu twitten sonra hemen kendi gündemine döndü. Clinton'ı suçladı. Bir generalin kendisi hakkında söylediği övücü sözleri alıntıladı. Petrol fiyatlarını düşürdüğünün reklamını yaptı. Obama'yı eleştirdi. Ukrayna-Rusya gerilimi umrunda bile değildi?
Hadi Trump bu halde. Amerika'nın geneli farklı mı? Hayır değil. Yine dün Amerikan medyasına bakmışsanız, onların da Ukrayna ve Avrupa güvenliğini pek dert etmediklerini görürsünüz. Ukrayna ve Rusya arasındaki sıcak çatışma ihtimali birçok yayın organında kendine zor yer bulabildi. Çünkü Amerikan medyasında Meksika sınırı, bütçe açığı, aşırı sağın yükselişi, iklim koşulları gibi konular vardı. Trump karşıtı medya bile konuya ilgi göstermiyor. Trump ve karşıtları birbiriyle boğuşmakla meşgul.
Peki ya Avrupa? Onların da konuyla ilgilenecek ne mecali var ne de niyeti. Almanya ölü rolüne yattı bile. Fransa kendi içindeki ateşi söndüremiyor.
Avrupa ordusu kurup tüm kıtayı koruyabilirim diyen Macron Paris'i koruyamıyor. İngiltere becerebilirse, Avrupa'dan kopmaya çalışıyor. Diğer Avrupa ülkelerini zaten konuşmaya pek gerek yok.
Sonuç ortada, Rusya göstere göstere ilerliyor. Batı ittifakı dediğimiz şey bu yayılmayı görmezden geliyor. Ama bu duruma bir günde gelmedik. Gürcistan, Kırım, Suriye örneklerinde Rusya kendi önünde dikilen bir NATO görmedi. Test etti. Onayladı. Tembel Avrupa ve aç gözlü ABD NATO'nun caydırıcılığına korkunç zararlar verdi.
Bunca tembelliğin bir bedeli tabii ki olacak. Şimdi Batı için yüzleşme vakti. Fakat tembellik ve açgözlülüğün seviyesi o kadar yüksek ki, henüz bu yüzleşme gereğini bile kavramış değiller. Batı meleklerin cinsiyetini tartışmakla meşgul. Ancak bedel ödedikten sonra farkına varacaklar.