Devlet Bahçeli üç büyük şehirde MHP'nin aday çıkarmayacağını açıkladı. MHP bu şehirlerde AK Parti'yi destekleyecek. Cumhur İttifakı sahneye beklenenden de güçlü çıktı.
İstanbul konusunu Bahçeli daha önce de dile getirmişti. Ankara bekleniyordu. Bunlara bir de İzmir eklendi. İstanbul'da zaten AK Parti'nin çok güçlü olduğu ortada. Binali Yıldırım gerçekten aday olursa şansı çok daha yüksek olur. MHP desteği de gelince CHP ve takipçisi partilerin çıkaracağı adaya bile bakmadan seçim sonucunu tahmin edebiliriz.
Ankara CHP'nin belki de en umutlu olduğu yerdi. Mansur Yavaş modelini yeniden devreye sokacaklar ve Ankara'daki milliyetçi oyları klasik CHP seçmeniyle buluşturacaklardı. Son seçimde Gökçek'in burun farkıyla kazanmış olması CHP'yi cesaretlendiriyor. Ancak benim anlamadığım iki şey var. İlk olarak geçen belediye seçiminde Mansur Yavaş'ın Gökçek'e yaklaşması MHP oylarıyla mümkün olmuştu. Bu sefer MHP desteği AK Parti'den yana olduğunda Yavaş'ın tekrar o oranlara ulaşmasının bile zor olduğu görülüyor. İP desteğini de abartmamak lazım. İP'in son seçimlerde aldığı oranlar ortada. Var olup yok olma arasında gidip gelen bir partinin milliyetçi oyları ne derece toplayabileceği şüpheli. Öte taraftan tüm bu süreç boyunca Yavaş'ın imajı ciddi anlamda zedelendi. Kendisini hiçbir siyasi partiye bağlamak istemiyor. Bu da onun tek derdinin koltuk olduğu duygusunu uyandırıyor. CHP de olur İP de olur ve hatta HDP bile olur. Zaten bir ittifak olursa aynen böyle olacak. Yavaş'ın bu anlamda bir duruş üretebildiğini söylemek mümkün değil.
Ayrıca benim anlamadığım bir şey daha var. Yavaş zaten bir kez kaybetmedi mi? Şimdi şartlar kendisi için daha kötüyken neden hala Mansur Yavaş ismi konuşulur anlamış değilim. Ancak CHP'nin aynı şeyi deneyip farklı sonuçlar alma gayreti devam ediyor. Tabii ki yine başarısızlık olacak. Genel Başkan yardımcılarından biri ikisi yine kameraların önüne dizilip "şaibe" iddiasını seslendirecek. Biraz daha utanmaz olanları "Kazanıyoruz. Sandıkları terk etmeyin" diyecek. Sonra sabaha karşı hepsi yine ortadan kaybolacak. Bir iki günah keçisi ilan edilecek. Onlar kızağa alınacak. Üç beş ay sonra usul usul tekrar sahneye çıkacak. Hiçbir şey olmamış gibi. CHP'nin kendi kendine ettiğini kimse CHP'ye edemedi.
Ama bu kez asıl fırtına İzmir'de kopabilir. İzmir'in hali ortada. Şehrin hizmet gördüğü falan yok. Anadolu'nun birçok şehri büyürken İzmir küçüldü. Gidenler bilir. Köhne bir görüntü kaldı geriye. Şimdi MHP desteği yarışı daha da kızıştıracak. Eğer burada gerçekten AK Parti kazanırsa, o zaman kopar kızılca kıyamet. "CHP liderlerinin sokağa çıkacak yüzü kalmaz" diyeceğim ama yok vazgeçtim demeyeceğim. Değil İzmir'i tüm ülkeyi kaybetseler bile hiçbir yere gidecekleri yok. Koltuğa yapışacaklar. AK Parti kaybetti diyecekler. "Bu Kılıçdaroğlu'nun son seçimidir" diyen arkadaşlar var. İyi bakın, göreceksiniz. Yine kaybedecek yine gitmeyecek. Kaset skandalı gibi olaylar olmadıkça CHP'de lider değişmez. Hayır lider değişse ne olur? Zihniyet bu olduktan sonra. Ha Baykal gelmiş ha Kılıçdaroğlu gitmiş. Eski tas eski hamam. Dertleri hala Türkçe ezan.