Bağırsak hareketlerinin normalden daha yavaş gerçekleşmesi durumu kabızlık olarak adlandırılır. Neredeyse herkes hayatının bir noktasında kabızlık sorunuyla karşılaşır. Kabızlığın en yaygın nedenlerinden biri yeterli sıvı tüketiminin olmaması. Ardından lif bakımından zengin gıdalar tüketmemek ve hareketsiz yaşam geliyor.
Kabızlık belirtileri arasında karın ağrısı, halsizlik, mide bulantısı, katı ve top halinde dışkılama, bağırsaklarda gaz birikmesi, zorlanmadan kaynaklı kanama gibi durumlar görülebiliyor. Yılda birkaç kez kabızlık problemiyle karşılaşıyorsanız muhtemelen beslenmenize dikkat ederek ve biraz daha aktifleşerek sorunu çözebilirsiniz. Ancak kronik kabızlık sorunu yaşıyorsanız sorun daha büyük olabilir.
RİSKİ YÜZDE 50 ARTIRABİLİYOR
Haftada üç defadan az bağırsak hareketinin olması durumu kronik kabızlık olarak adlandırılıyor. Yeni bir araştırma, kronik kabızlık ile kardiyovasküler hastalıklar arasında bir bağlantı olduğuna işaret ediyor.
Eylül 2020'de yayınlanan bir çalışmada, kabızlık ve kardiyovasküler hastalıklar arasındaki bağlantıyı araştırmak için Danimarka Ulusal Hasta Kayıt Defterinden alınan veriler kullanıldı. Araştırmacılar, kabızlık teşhisi konan 83 binden fazla kişiyi, aynı yaş ve cinsiyetten kabız olmayan 832 binden fazla kişiyle eşleştirdi. Kabızlık, yüzde 20 ila yüzde 50 daha yüksek kalp krizi, felç, bacaklardaki atardamarların daralması, atriyal fibrilasyon ve kalp yetmezliği riski ile ilişkilendirildi.
Ancak bu araştırmada kabızlığın nasıl tanımlandığı net olarak belirtilmedi. Ayrıca kabızlık teşhisinden sonraki ilk yılda yüksek olan risk oranı zamanla azaldı. Normalde bir sağlık problemi başka bir probleme neden oluyorsa ilişki azalmak yerine artar. Bu tabloda, kısa süreli hastalık ve ilaç kullanımı gibi bazı ölçülemeyen faktörlerin kabız olan kişilerde kalp ile ilgili problemlerin ortaya çıkmasına neden olma ihtimali de var.
KAN PIHTILAŞMASI OLASILIĞI DAHA YÜKSEK
Araştırmadan elde edilen bazı bulgular ilginç bir sonuç ortaya çıkardı. Kabızlık problemi yaşayan ve yaşamayan kişiler karşılaştırıldığında kabızlığı olanların damarlarında kan pıhtılaşması geliştirme olasılığının yaklaşık iki kat daha fazla olduğu görüldü. Potansiyel olarak tehlikeli bu pıhtılar genellikle bacaklarda oluşur. Nadir durumlarda, kalın bağırsak dahil olmak üzere gastrointestinal organlardan kan taşıyan damarlarda da pıhtılar oluşur. Splanknik ven trombozu olarak bilinen bu sorun, kabızlığı olan kişilerde olmayanlara göre dört kat daha fazla görülüyor.
Kronik kabızlık ve yaygın olmasa da görülen pıhtılar arasındaki bağlantı mantıklı görünüyor. Bağırsakta kan akışı sorunları varsa, bağırsaklar gerektiği gibi çalışmayabilir. Nadir durumlarda kabızlık, bağırsaktaki vasküler hastalığın bir işareti olabilir.
Tüm bu sonuçlara rağmen kardiyovasküler rahatsızlık olasılığı hakkında çok fazla endişelenmeyin. Bazıları zaman zaman kabızlık yaşama eğiliminde olur; bazıları da seyahat, program değişikliği veya yeni bir ilaç gibi açık bir nedeni olan geçici bir sorun nedeniyle kabızlık yaşar. Bazı ağrı kesicilerin, alüminyum içeren antasitlerin kabızlığa neden olduğu biliniyor.
60 yaş üstüyseniz ve aniden kabızlık sorunu yaşamaya başladıysanız bu noktada biraz endişelenmekte ve doktora görünmekte fayda var.