Önemsiz gibi görünen bir ağrı bile tüm gününüzü mahvetmeye yetebilir. Doğal yöntemlerden ilaç tedavisine, egzersizden ameliyata kadar sayısız yöntem, bu dertten mustarip olanların başvurdukları yöntemler arasında yer alıyor. Siz hangisinden fayda görürsünüz bilmem ancak uzanıp geçmesini beklemektense bir şeyler yapmanız şart. Doğada her derdin devasının bulunduğuna inanan hekimlerdenim. Ancak bilim adamlarının araştırmalarla desteklediği doğal yöntemler dışında kalanları önerilerim dışında bırakırım. Dayanılmaz ağrılar yaşayanlar için doğal tavsiyeleri araştırdığımda önerebileceğim birkaç alternatifle karşılaştım:
Acı Şifa Kapsaisin
Kapsaisin, bibere acılık veren maddedir. Yediğiniz biber ne kadar acıysa, içerdiği kapsaisin oranı o kadar yüksektir. Güvenilir markaların piyasaya sürdüğü kapsaisin içerikli kremlere ulaşmak artık çok kolay. Aldığınız bu kremi, ağrı şikayetiniz olan bölgeye günde üç kez masaj yaparak uygulayın. Biraz yakacak, alerjik bir durumunuz yoksa bunu önemsemeyin.
Söğüt Kabuğu
Söğüt kabuğu, aspirinle aynı kökenden gelir. Ancak yapılan araştırmalar, söğüt ağacı kabuğunun aspirin ve türevlerinden daha etkili olduğunu gösterdi.
Muskat Yağı
Aktardan alacağınız üç damla muskat yağını 50 ml zeytinyağı ile karıştırın ve ağrı hissettiğiniz bölgeye günde üç kez hafif masaj yaparak uygulayın.
Arnika
Arnika, bir tür çiçektir. Piyasada arnika içerikli kremler bulmanız artık çok kolay. Dikkat etmeniz gereken şey, arnika konsantrasyonun ölçüsü. Belki biraz daha pahalı olacaktır ancak mutlaka yüksek konsantrasyonlu olanlarından alın. Arnika, özellikle ani gelen şiddetli ağrıları dindirmede son derece etkili bir bitki. Yapılan araştırmalar; özellikle sırt, diz, omuz ve kireçlenme ağrılarında etkili olduğunu gösteriyor. Jel formatında temin edebileceğiniz arnika özü jelini, günde üç defaya kadar uygulayabilirsiniz.
Zencefil
Zencefilin içerdiği yağlar, eklem bölgesinde gelişen iltihaplanmayı azaltıcı etkiye sahip. Zencefili toz halde tüketmeyi tercih ediyorsanız, yedi gün boyunca günde birkaç kez olmak koşuluyla, (1 çay kaşığı) toz zencefili bir bardak içeceğinize karıştırarak içmeniz yeterli.
Ağrılara sebep olan günlük alışkanlıklar
Bel ağrısı, şiddet bakımından kişiden kişiye farklılık gösterse de genelde benzer özellikler taşır. Yapılan istatistiksel çalışmalar, lumbago (belde şiddetli ağrı) olarak isimlendirilen bel ağrısının doktora götüren ağrılar arasında beşinci sırada yer aldığını gösteriyor. Yapılan bu istatistiğe göre yetişkinlerin neredeyse yüzde 90'ı hayatlarında bir kez olsun bel ağrısı ile karşılaşmış. Hatta bu kişilerin yüzde 50'si bel ağrısını her yıl mutlaka yaşadıklarını belirtmişler. Yaşanan şiddetli bel ağrılarının yüzde 40'ı ise farklı hastalıklara sebep oluyor. Omurga sistemi, duruş pozunu veren dört önemli açılma (agulasyon) yapmakla görevlidir. Kas ve iskelet sistemimizdeki problemler, bu açı dengesini kolaylıkla bozabileceğinden bel ağrılarına sebep olabilir. Günlük yaşamınızda duruşunuzu bozan alışkanlıklarınız bel ağrısına hatta disk kayması gibi daha ciddi durumlara sebep olabilir. Hafife aldığınız ve küçük gördüğünüz bu alışkanlıklar, zamanla çok ciddi ve büyük sıkıntılar doğurabilir. Ayakkabınızın topuk yüksekliği arttıkça ayaklarınıza uyguladığı basıncın şiddeti de artar. Örneğin 7-7.30 cm. yüksekliğindeki bir topuklu ayakkabı belinize, düz bir ayakkabıya oranla yedi kat fazla basınç uygular. Bu zemin basıncı zamanla omurganızı da etkileyerek duruş bozukluklarına sebep olur. Yapılan istatistikler gösteriyor ki, yüksek topuklu ayakkabı giyen kişilerin yaklaşık yüzde 50'si, ilerleyen zamanlarda omurga hasarıyla sonuçlanan durumlar yaşamış. Gün boyu oradan oraya taşıdığınız o kocaman çantaların içindeki malzemelerin birçoğunu hiç kullanmadan evinize geri getiriyorsunuz. Yapılan çalışmalar, kendi ağırlığının yüzde 10'undan fazla yükü omuzda taşımanın, vücut dengesini bozarak omurgada ciddi hasarlara sebep olan duruş bozukluğunun gelişmesine sebep olduğunu gösterdi.