Sevgili okuyucular, biliyorum siz de bu 'ana dilde eğitim' tartışmalarından sıkıldınız. Belki de içinizden 'Yahu buna neden karşı çıkıyorsunuz, yapalım gitsin!...' diyenleriniz vardır.
Evvelâ, şu hususun altını çizerek belirtelim ki, ana dilde eğitimin demokratikleşmeyle hiçbir ilgisi yoktur. Eğitim dili olmayan ve çok çeşitli lehçelerin bulunduğu demokratik ülkelerde ana dilde eğitim yapılmamıştır.
Bunun en tipik misâli, demokratik rejimle idare edilen Hindistan'dır.
***
Efendim, bugün sizlere ayniyle vâkî bir olay anlatacağım.
2010 yılında
Kuzey Irak Kürt Yönetimi'nden üst seviyede bir heyet,
ABD'de yaşayan dünyanın en ünlü dilbilimcisine giderler ve üniversitede eğitim dili olarak kullanabilmek üzere
Kürtçe'nin
(Soranice) geliştirilmesi için 20 milyon dolar teklif ederler. Dilbilimci, heyetten iki gün izin ister. Süre dolduğunda, konuyu incelediğini, ancak dört edebî eserin bile verilmediği bir dilin eğitim dili olarak kullanılamayacağını söyleyerek heyetin bu çok câzip teklifini reddeder.
Hâlen
Kuzey Irak'taki üniversitelerde ana dil kullanılamamakta ve
İngilizce eğitim yapılmaktadır.
***
Ünlü
Kürdolog Bruinessen, 'Kürtçe, İran dillerinin kuzeybatı ve güneybatı grubundandır ve birçok değişik lehçeye ayrılır. Bu lehçeler de birbirlerini az anlayan ya da hiç anlamayan gruplara ayrılırlar. Gruplar arasında önemli gramer farklılıkları da vardır.' demektedir.
Kürtçe'nin
Kırmançi (Kırmanç), Sorani, Gorani, Badini, Sineşi (Sanandaji), Kermenşahi ve
Leki gibi lehçeleri vardır.
Zazaca (Dımili),
Kürtçe değil, menşei farklı ayrı bir dildir.
Ruslar, diplomatik temsilcileri vasıtasıyla
Kürtler ve
Kürt lehçeleri üzerinde araştırmalar yapmışlardır.
Aguste Jaba, 1860 yılında bir
Kürtçe sözlük çalışması yapmış; daha sonra
F. Justi, bunu esas alarak bir
Kürtçe sözlük hazırlamış ve
Rus Kürdolog Minorsky'nin tasnifi sonucunda; tespit edilen 8460 kelimenin 3080'inin
Türkçe, 2230'unun
Farsça, 2000'inin
Arapça ve kalanının da çeşitli dillerden olduğu görülmüştür.
Paris Kürt Enstitüsü, 1983'te kurulduğundan beri 30 yıldır
Kürtçe'yi geliştirmeye çalışmaktadır. Fakat henüz elle tutulur bir sonuç alabilmiş değildir.
1991'deki
Körfez Savaşı'ndan sonra
Kuzey Irak Kürt Yönetimi fiilen kurulmuş ve devletleşme sürecini başlatmıştır.
Aradan geçen çeyrek asır zarfında geliştirilmiş bir ortak
Kürtçe oluşturulamamıştır.
***
Bütün bunları, canımız gibi sevdiğimiz ve aslâ kendimizden ayırmadığımız Kürt kardeşlerimizin ve akrabalarımızın ana dillerini kötülemek için yazmıyorum.
Madem ki onlar ana dillerine değer veriyorlar, bizim de bu duygularına karşı saygı göstermemiz ve
Kürtçe'yi bütün lehçeleriyle geliştirmek için gayret etmemiz lâzımdır.
Şu gerçeği de unutmamalıyız:
Bugünkü hâliyle
Kürtçe'nin
'eğitim dili' olarak kullanılması mümkün değildir.
Hiç uzağa gitmeye lüzum yok. Hâlen
Kuzey Irak Kürt Yönetimi'nde bütün çabalara rağmen, arzu edilen kalitede ana dilde eğitim yapılamamaktadır.
İlk ve orta öğretimde
Kırmançi'ye göre daha çok gelişmiş olan
Soranice, ayrıca
Badinice eğitim yapılmaya çalışılmakta; bu arada
Arapça ve
İngilizce de destek dil olarak kullanılmaktadır. Ayrıca, nüfusun büyük bir çoğunluğunun
Türkçe konuşması da dikkat çeken bir husustur.
***
Bütün bunlar bir yana,
İspanyolca gibi zengin bir dil, 72 milletten yamalı bohçaya benzeyen ve federatif bir yönetime sahip olan
ABD'de
'eğitim dili' olarak kabul edilmiyorsa, bunun sebebi herhalde
Amerikan demokrasisinin yetersizliği değildir. Zira, alt etnik kimliklerden ve kültürlerden oluşsa da
ABD'deki tek millet
'Amerikan Milleti'dir ve tek
resmî dil ve eğitim dili de
İngilizce'dir.
Başbakan Erdoğan'ın her fırsatta tekrarladığı gibi,
Türkiye'de de
'Tek Millet' ve
'Tek Resmî Dil' vardır; bu dil aynı zamanda eğitim dilidir. Bu temel ilkeden tâviz verenler milletimizin ve vatanımızın parçalanmasına sebep olurlar.