21. yüzyılda yeni bir dünya ile birlikte "Yeni Türkiye" de kurulmaya başlandı. Dünyanın bütün füturologları (gelecek bilimcileri) Türkiye'nin yıldızının 21. asırda parlayacağını ve bu asrın bir "Türk ve İslâm Asrı" olacağını yazıyorlar.
Ben de buna gönülden inanıyorum. Lâkin Yeni Türkiye, dünya sahnesinde iddiasını gittikçe arttırırken 1982 Anayasası bir utanç kaynağı olarak ne yazık ki yürürlükte bulunmaya devam ediyor.
1994 sonunda "Yeni Türkiye" isimli bir akademik dergi çıkarmaya başlamış ve bu iki aylık geniş kapsamlı dergiyi 8 yıl boyunca hiç aksatmadan yayınlamaya devam etmiştim. Bu müddet zarfında 4000'den fazla bilimsel makaleden oluşan ve 2000'i aşkın akademik kadroya erişen Yeni Türkiye Dergisi, her görüşten aydının yazdığı bir "hür düşünce forumu" mahiyetindeydi.
Mali imkânsızlıklar sebebiyle yayınına ara verdiğimiz "Yeni Türkiye"yi bu yılın Ocak-Şubat "Yeni Anayasa Özel Sayısı" ile tekrar çıkarıyoruz. Bu arada çalışmalarına ara verdiğimiz "Yeni Türkiye Stratejik Araştırma Merkezi"ni de yeniden faaliyete geçiriyoruz. Yeni Türkiye'nin Yeni Anayasa Özel Sayısı'nda yeni anayasa konusunda aradığınız her şeyi bulabileceksiniz.
***
Meclis Başkanı
Cemil ÇİÇEK'in gayretlerine rağmen,
Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda önemli bir tıkanma olduğu görülüyor. Ancak biz bu tıkanıklığın aşılacağını ümit ediyoruz. Ancak bunun için Komisyon'a birkaç ay daha süre verilmesi gerekiyor. Bu ek sürenin böylesine önemli bir hazırlık için fazla olmayacağı kanaatindeyim.
BDP dışındaki siyasî partilerin "
genel ilkeler" konusunda mutabakata varması bence zor değildir. Aslında
AK Parti,
CHP ve
MHP'nin birçok anayasa maddesi konusunda anlaşmaya varabilmesi lâzımdır. Ancak, siyasî partiler bakımından bazı konularda tıkanmalar ortaya çıktığı görülüyor. Bunları kısaca şu şekilde özetleyebiliriz:
AK Parti bakımından esas mesele "
Başkanlık Sistemi" çerçevesinde görülüyor. Gerçekçi olursak, bu kadar kısa bir zamanda mevcut parlamenter sistemin
ABD'dekine benzeyen "
Tam Başkanlık Sistemi"ne göre değiştirilebilmesi çok zor görünmektedir. Ancak,
Fransa'daki "
Yarı Başkanlık" sistemine benzeyen bir sisteme geçilmesi kolayca mümkün olabilecektir.
CHP'nin kırmızı çizgilerini özellikle siyasî sistem ve yargıyla ilgili konularda görüyoruz. "
Kuvvetler Ayrılığı İlkesi"nin gerçekleştirildiği ve yargı bağımsızlığının sağlandığı bir yeni anayasada
CHP'nin de mutabakata varması zor olmayacaktır.
MHP, haklı olarak "
Genel İlkeler"
, "
Millî Kimlik" ve "
Millî Egemenlik" konularında hassasiyet göstermektedir. Aslında bu hassasiyet halkımızın çok büyük çoğunluğu için de söz konusudur. Bu konuda güvence verilen bir
MHP'nin uzlaşmada tıkanmaya sebep olmayacağını düşünüyorum.
BDP, özellikle "
Genel İlkeler" konusunda "
Siyasî Kimlik" iddiasında bulunduğu için mutabakata varılması en güç olan parti konumundadır. Ancak, terör örgütünün tükendiğini çok iyi bilen
BDP yetkililerinin, daha hürriyetçi bir anayasa çıkarılması konusunda mutabakata varması ve aşırı taleplerden kaçınma olgunluğu içinde olması lâzımdır.
***
2013'te
Yeni Anayasa mutlaka çıkarılmalıdır. Buna engel olmaya çalışanlar tarih önünde sorumlu tutulacaklardır.