Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Medya dünyamızda eğitim dergiciliği

Zamanımızın büyük çoğunluğunu evde geçirmek zorunda kaldığımız salgın döneminde, görsel ve yazılı basına olan ilginin arttığını gözlemliyorum. Twitter, Facebook, Instagram gibi sosyal medya mecralarında yapılan paylaşımların da ağırlıklı olarak haber içeriklerinden oluşması, medya etkinliğinin giderek arttığını bize gösteriyor. Bu sürecin temel belirleyeni ise içerik. Artık medyanın etkinliğini içerik belirliyor.
Güncel konular, gelişmeler ve bunlara bağlı olarak üretilen haber-yorumlara duyulan ihtiyaç, günlük gazetelerin ve bu gazetelere bağlı internet sitelerinin önemini artırıyor. Detaylı içeriklere ulaşma ihtiyacında ise başvuru kaynağı olarak dergiler ön plana çıkıyor. Ülkemizde ekonomi, siyaset ve sektörel alanlarda uzun zamandır yayın hayatını sürdüren ve prestijini koruyan dergiler var.
Ancak eğitim alanında dergiciliğin çok ön plana çıktığını göremiyoruz maalesef. Türkiye'de eğitim dergiciliğini, 17 yıldır aylık olarak yayın hayatını sürdüren ve eğitim sektörünün yakından takip ettiği Artı Eğitim Dergisi'nin Kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni Cem Kaçmaz ile değerlendirdik. Cem Kaçmaz, uzun yıllar günlük gazete ve televizyonlarda sürdürdüğü eğitim gazeteciliğindeki deneyimini dergiciliğe taşıyarak eğitim dünyasına farklı bir soluk getirmeyi başardı.

Yayın sayısı nasıl artabilir?
Eğitim, doğumdan yaşamın sonuna kadar süren bir olgu. Herkesin ilgisini çekebilecek konu ve içerikler farklı bakış açılarıyla yansıtılabilir. Sürekli bir değişim ve dönüşüm içinde olan eğitim dünyasının bu farklı bakış açılarından geleceğin eğitimine yön verecek tasarımları ortaya çıkarması mümkündür ve buna da çok ihtiyacımız olduğu düşünüyorum.
Kaçmaz'a, "20 milyonu bulan öğrencisi, 1 milyonu aşan öğretmeni, binlerce okul ve kurumuyla eğitim sektörü, dergilerin yayın hayatını sürdürebilmesi için yeterli büyüklüğe sahip değil mi?" diye sordum. O da bana, "Aksine, maddi ve manevi olarak diğer sektörlerden aşağı kalır bir yanı yok eğitim sektörünün... Türkiye nüfusunun büyük çoğunluğunun eğitimle bir bağı mutlaka vardır. Ayrıca eğitim bir sektör olarak çok geniş bir ekosisteme sahip. Önemli olan bu ekosistemin bileşenleri arasındaki bağı ve ilişkiyi kurabilmek" diye karşılık verdi.
Bu alanda yer almak isteyen yayıncılara eğitimi dar bir çerçevede değil, geniş bir yelpazede ele alarak içerik oluşturmalarını tavsiye ediyorum. Yazımın başında da belirttiğim gibi, salgın süreci her alanda alışkanlıklarımızı değiştiriyor. Eğitim dünyasındaki dostlarımıza çağrım, eğitim dergiciliği gibi zor bir işi sürdüren yayınlara sahip çıkalım. Bu yayınlar aynı zamanda sektörün tarihsel hafızasının oluşumuna hizmet eden yayınlar. Sektörün hafızası ne kadar güçlü olursa, eğitim sektörü de o kadar güçlü olacaktır.

Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA