15 Şubat itibarıyla, köy okullarında haftada 5 gün yüz yüze eğitime geçilecek. 1 Mart'tan itibaren ise anaokulları, ilkokullar ve 8 ile 12'nci sınıflarda yüz yüze eğitim başlayacak. Bugünlerde en önemli gündem, okullar nasıl açılacak? Öğrencileri ve velileri neler bekliyor? Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü Adem Durmuş ile bir araya geldik ve eğitim sektörünün geleceğini konuştuk. Verdiği bilgileri siz değerli okuyucularıma aktarmak isterim.
Salgından önce sınıfta iyi ders anlatan öğretmen baş tacı iken, salgınla beraber akademik bilgisini dijital sistemlere aktarabilen, teknolojiyle barışık öğretmen profili ön plana çıktı. Okul binalarının fiziksel özellikleri büyük önem taşırken, salgınla birlikte teknolojik altyapısı ve öğretmenlerin teknolojik okuryazar oluşu kalitelerini belirlemeye başladı. Değişim her zaman olacak. Eğitim kurumlarının da değişime, hızlı ve her şeyden önemlisi pedagojik ilkelere uygun olarak uyum sağlaması önemli.
Yeni dönemde okula sağlıklı dönüş
Son bir yılda yaşadıklarımız, sağlığın ne kadar önemli olduğunu hepimize bir kez daha hatırlattı. Salgın süreci devam ederken yeni dönemde okullar kademeli olarak tekrar yüz yüze eğitim vermeye başlayacak. Uzun süre evde kalan, günün büyük bir bölümünü ekran başında geçiren, oyun oynamayı, arkadaşlarıyla birlikte zaman geçirmeyi özleyen çocuklarımız için PEDEP programı büyük önem taşıyor. PEDEP (Psikolojik Eğitsel Destek Programı) ile kişiye özel, öğrenci temelli "normalleşme" programı uygulanmalı.
PEDEP programında çocuklarımızın maske, mesafe ve hijyen kurallarını hem okulda hem günlük yaşamda nasıl uygulayacaklarını çeşitli oyun ve etkinliklerle hatırlatmalıyız. Çocuklarımız evde uzun süre kapalı kalmaktan ötürü bedensel gelişimlerinde çeşitli sorunlar yaşıyor. Çocuklarımız beden sağlığını tekrar kazanmaları için güne spor yaparak başlamalı, fiziksel hareketliliklerini artırmak için daha uzun teneffüsler düzenlenmeli.
Uzaktan eğitim, öğrenciler için sadece akademik kayıp meselesi değil. Çocukların gelişiminde rehberlik, psikososyal faktörler, sosyal-duygusal beceriler, arkadaşlık ilişkileri ve sosyalleşme açısından okul son derece önemli. Kayıpları sadece kazanımlarla ilgili görmek doğru değil. Öncelikli kaybın ruh sağlığı, davranışlar, motivasyon, okula aidiyet hissetmek ve bu aidiyeti kaybetmekle ilgili olduğunu düşünüyorum.
Bence, vaka sayısının, okulların açılacağı tarihte, bugünden iyi olması gerekiyor. Eğer vurdumduymazlık yaparsak, MEB'i zora sokarız. Ben de okulların açılmasını istiyorum. Yoksa, bir nesli kaybedeceğiz. Evet, okul yalnızca öğrenci değil. Öğretmeni, yöneticisi, çalışanları, kantincisi, servisçiyle bir bütün. Kısacası okulların açılmasını istiyorsak maske, fiziki mesafe ve hijyen kurallarına uymak zorundayız.