Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Eğitimde dijital dönüşüm

18. Yüzyıl'da sanayi devrimiyle ihtiyaç duyulan iş gücünü yetiştirmek için tasarlanan klasik eğitim modeli, şeklen hala geçerliliğini koruyor. Günümüzün makineleşen ve robotlaşan dünyasında Z kuşağı olarak adlandırdığımız "öğrenen profili" tümüyle değiştiği için öğrenmenin tanımı da değişiyor. Geleneksel eğitim modelleri hala kabul görmesine rağmen öğrenme, öğretim kurumlarının 4 duvar arasında sunduğu bir hizmet olmaktan çıkmış durumda.
Bilgi artık çok kaynaklı.
Çağımızın bu önemli konusunu, Erol Altaca Okulları Kampüs Müdürü N. Ebru Surat ile konuştuk.
Bugün paylaşımın ön planda olduğu bir dünyadayız. Okuma yazma bilmeyen bir çocuk bile bilgisayarını açıyor ve internet kullanıyor.
Bir anahtar kelimeyle milyonlarca sonuca ulaşıyorsunuz. Bilginin sadece dinlemeyle yüzde 10, gerçek hayata uygulandığında yüzde 60, birine aktardığınızda ise yüzde 90 yerleştiği biliniyor. Hedef tam öğrenme ise eğitimin de yeni öğrenen profiline ve paylaşım çağına uygun biçimde "veriye dayalı" ve kişiye özgü bir deneyime evrilmesi gerekiyor.
Bizden sonraki kuşakların terminolojisi bile farklı olacak.
Tüm dünyayı sağlık ve her mecrada etkileyen salgın süreci 21. Yüzyıl'da öğrenmenin tanımında zaten var olan değişimi tetikleyerek kaotik bir duruma sürükledi.
Bu değişim, onu gerçekleştiren kurumları da hızlı bir dönüşüme zorluyor. Mekandan bağımsız olarak eğitimde sürekliliği sağlamaya çalıştığımız bu süreçte hazır bulunuşluluğu olmaksızın sürece dahil olan "yeni öğrenen profili"nin uzaktan/online eğitime tam adaptasyonlarına ve geleneksel öngörülerin aksine her şeyi fevkalade öğrendiklerine şahit oluyoruz.

Hibrit eğitim
Mevcut değişimle birlikte yüzyüze ve uzaktan eğitimin karma modeli olarak bilinen "Hibrit Eğitim" de gündemimize oturmuş durumda. Bu deneyimin yeni nesil beceriler geliştirmek ve eğitimde fark yaratmak için kullanılması gerekir. Dijital dönüşüm artık geri döndürülemez bir süreç.
Önümüzdeki 10 yıl pek çok yeni meslek ortaya çıkarken insan gücüne farklı biçimde ihtiyaç duyulacak büyük değişiklikler de kapımızda. 1970'lerde üniversite okuyan biri aldığı bilgilerle bir ömür mesleğini icra edebilecekken bugün bilgi katlanarak ilerliyor ve değişiyor, Günümüzde endüstri 5.0'ı sanayi 5.0'ı, robotlaşma ve makineleşmeyi konuşuyoruz.
Yeni kuşağı teknolojideki bu büyük değişime hazır ve donanımlı yetiştirmek için eğitimde yeni yaklaşımlar ve ona uygun yeni müfredatlar geliştirmek gerekiyor. Kitaplar daha basım aşamasındayken bilgi değişiyor.
Haliyle basılı materyaller de referans niteliğini hızla yitiriyor. Öğrenmenin tanımı değişirken öğrenme materyallerinden de hızla güncellenebilir formatlar tercih edilmeli.
Öğrenciye göre dizayn edilip kişiselleştirilebilen kaynaklar sunmak mümkün.
Böylelikle aktif öğrenme sağlarken bilgi değiştiği an güncellenebilir. Geleceğin dili kabul edilen programlama-yazılım derslerine de okullarda ağırlıklı bir yer açılarak çocuklara algoritma mantığı küçük yaş itibariyle kavratılmalı.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA