21. yüzyılda öğretmenlik yapmayı analiz etmek için, öncelikle bu yüzyıl itibarı ile küreselleşme ile bilim, kültür ve teknoloji alanındaki gelişmelerin eğitim sektörüne etkileri üzerinde durmak gerekiyor. Çağın iletişim çağı olması, her kurumsal yapıyı etkilediği gibi, özellikle eğitim ve öğretimi de müthiş değişime zorluyor. 21. yüzyılın öğretmen açısından en önemli yanı, eğitim ve öğretim kavramlarındaki temel değişimler oluyor.
Bu konuyu, değerli eğitimci dostum Birey Eğitim Kurumları Bilgiyolu Koleji Müdürü Arzu Öztürk ile konuştuk.
Artık öğretmenden bir şeyler öğrenmek adına onun ağzından çıkacak kelimelere dikkat kesilecek öğrencilerin olmadığı gerçeği ile karşı karşıyayız.
Yani, artık iletişim devriminin altın buluşu internet ve cep telefonları sayesinde öğrenme öğrenciye bir tık mesafeye indi. Bu durum, klasik öğretmen görev ve fonksiyonunu da değiştirmiş. Öğrenci, veli ve bizzat öğretmenin kendi işini nasıl yapacağını ciddi şekilde sorgulamalarına neden olmuş.
Bilgiye açık kaynaklardan çok hızlı ve güvenilir olarak, üstelik lisan farkı da gözetmeden ulaşabilen yeni nesil öğrenci tipinin gözünde öğrenme kavramı, öğretmenin öğreteceğinin ötesine geçiyor. Artık öğrenmek için klasik, duvarlar arasındaki okula gereksinim olup olmadığı ciddi olarak düşünülmeli. Bu durum öğretim sisteminin tamamen değişmesi anlamına geliyor. Burada, öğretimin imdadına eğitim yetişmiş gibi görünüyor. Belki de çok uzun zamandır göz ardı edilen eğitim.
Eğitim ön planda olmalı
Okulda artık eğitim ve öğretim programlarının köklü şekilde değişmesi gerekiyor. Eğitim ön plana çıkmalı ve öğretimde "bilgiye ulaşma yolları" ağırlıklı olarak işlenmeli. Bu açıdan bakıldığında, temel öğretimde artık bilgisayar, internet kullanımı gibi bilgiye hızlı ulaşma yolları, iletişimdeki teknolojik gelişmelere paralel olarak öğretilmek zorunda.
Günümüz koşullarında, okul artık insanların toplu olarak eğitildiği yer anlamına dönüşmekte. Gerçekten de artan nüfus, toplu yaşamın getirdiği karmaşıklığı ve birlikte yaşama kurallarını da değiştiriyor. Artık, eskisinden çok daha fazla eğitime ihtiyaç duyuluyor. Spor yapma, kitap okuma, zararlı alışkanlıklardan korunma, insana, hayvanlara ve çevreye saygı, trafik kuralları başta olmak üzere kurallara uyma ve bireysel disiplin eğitimin temel fonksiyonları içinde yer alıyor.
21. yüzyılda öğretmen olmak, bence yukarıda kısaca özetlediğimiz değişim ve dönüşümü gösteren bir eğitim ve öğrenim sistemine adapte olabilmek. Günümüzde öğretmenin hatayla bile yanlış bilgi verme lüksü yok. Öğretmenlerin artık yenilenmiş formasyon almalarından tutun, diksiyon ve eğitim verme eğitimlerinden de geçmiş olmaları gerekiyor. Kısacası, bu yüzyılın kurallarına eğitim dünyamızı hazırlamamız gerekiyor.