Türkiye Özel Okullar Derneği'nce düzenlenen Eğitimde Öngörüler sempozyumu Antalya'da yapıldı. Sempozyuma, bin 200'ü aşkın kişi katıldı.
3 gün boyunca 12 konferans ve 15 çalıştay düzenlendi. Konferanslarda eğitimde geleceğe giden yolda karşılaşılan güçlükler tartışıldı. Çıkarılan dersler, PISA 2015 sonuçları, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İngiltere gibi ülkelerden gelen eğitimciler, ülkelerinde geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak için nasıl hazırlandıklarını paylaştılar. Bu paylaşımlar sonrası, ülkemizde öğrencileri geleceğe daha iyi hazırlamanın yolları tartışıldı. Sempozyumun ana başlıklarını değerli dostlarım, Türkiye Özel Okullar Derneği Yönetim Kurulu eş başkanları Cem Gülan ve Yusuf Tavukçuoğlu ile değerlendirdik.
Pedagoji ve eğitim, hem toplumu hem de kültürü şekillendiren etkenlerdir. Aynı zamanda da hem toplumun, hem de kültürün ürünleridir.
Araştırmalar, okul eğitiminin, dört duvardan arınması sürecinde olduğumuzu gösteriyor. Zengin, fakir çevre ve okullar fark etmeksizin, internete erişebilen ve birlikte çalışan çocuklar öğrenme süreçlerini kendileri organize edebiliyor. Bununla birlikte bilinçli ve kontrollü kullanımla teknolojinin kölesi durumuna düşülmemesi gerekiyor.
Kültürü şekillendiren teknoloji ile hem iç içe geçmiş, hem de çok kutuplu bir dünya oluşmaktadır.
Uluslararası rekabete katılabilmek için teknik maliyetlere de dikkat edilmeli. Maliyeti çok daha düşük, bulut tabanlı, çok miktarda bilgiyi anında toplayabilen mekânsız web'de bilgi işleme, dijital ders kitapları, mobil iletişim, yüksek kalite video yayınları gibi eğitim teknolojileri konusunda yenilikçi ürün ve hizmetlerden yararlanılabilir.
Ömür boyu eğitim sağlayan üniversitelerle işbirliği yapma kültürünün gelişmesi ve eğitim yoluyla girişimciliğin artırılması da desteklenmeli.
Özgüven sağlamak
Dünya Ekonomik Forumu, Mesleklerin Geleceği Raporu'nda belirtilen, geleceğin en önemli üç becerisinin; karmaşık problem çözme, eleştirel düşünme ve yaratıcılık olduğunu açıkladı. Eğitimcilerin öğrencileriyle birlikte üretip, yaratarak, çağın nabzını tutan bir eğitim için, ihtiyaç ve profillerine göre farklılaştırılmış etkili profesyonel gelişim programları ile desteğe ihtiyacı var.
Bu şekilde özgüvenli eğitimcilerin yetişmesi, onları rol model olarak gören öğrencilerimizin de özgüvenini sağlayacak. Dolayısıyla başarı ve yaratıcılıklarını da artıracak.
Hızlı değişimler yaşadığımız günümüzden, geleceğe sağlam ve olumlu adımlarla ilerleyebilen kültürlü, üretken ve yaratıcı nesilleri sevgi ortamı içinde yetiştirebilmenin, biz eğitimciler için en büyük amaç olduğu, bu sempozyumda bir kez daha vurgulandı.
