Milli Eğitim Bakanlığı, Suriye'de Esad rejimi ile muhalifler arasında yaklaşık 2 yıldır süren savaştan kaçan binlerce ailenin çocuklarının eğitimi için bir dizi düzenleme yaptı. Suriyeli öğrencilere yönelik eğitim öğretim faaliyetlerinin amacı ülkelerinde ara verdikleri eğitimlerini telafi etmek.
Bu konuda öğretmen ihtiyacı öncelikle norm fazlası öğretmenlerden karşılanacak.
Yeterli olmaması halinde şartları uygun ve tercihen Arapça bilen kişiler ders ücreti karşılığı görevlendirilecek.
Uygulanacak programın içeriği MEB kontrolünde, Suriye Ulusal Koalisyonu Yüksek Eğitim Komisyonu'nca hazırlanacak.
Temel yaşam becerileri, moral eğitim, genel kültür, sosyal beceriler gibi konularda zenginleştirilerek işlenecek. Türkçe öğrenmek isteyen her yaş grubundan Suriyeliye kurs açılacak.
Ülkemizde 150 bin Suriyeli öğrenci eğitim görüyor. 70 bin öğrenci 11 ilde kurulmuş kamplardaki okullarda eğitimini sürdürüyor.
71 bin 500 öğrenci ise değişik illerimizde, belediyeler, valilikler ve sivil toplum kuruluşlarınca organize edilen okullarda eğitim görüyor. Bu çocuklara kamplardaki okullarda Suriye'den gelen öğretmenler Suriye müfredatına göre eğitim veriyor.
Suriyeli öğrenciler, 12'nci sınıfı bitirdikten sonra olgunluk sınavını başardıkları takdirde lise mezunu olacak. Kontenjan dahilinde üniversitelerimize de kabul edilebiliyorlar. YÖK'ten, Çukurova, G.Antep, Harran, Kilis 7 Aralık, Mustafa Kemal, Mersin, Osmaniye Korkut Ata üniversitelerinin rektörlüklerine gönderilen yazıda, Türkiye'ye sığınan Suriyeli mültecilerle Suriye'de eğitim görmekteyken ön lisans, lisans ve yüksek lisans eğitimlerine ara vermek zorunda kalan Türk öğrencilere devam hakkı tanındı.
YÖK, yayımladığı genelge ile Suriye sınırındaki illerde bulunan 7 üniversitenin, Suriyeli mültecileri "özel öğrenci" statüsünde kaydetmesine olanak tanıdı. Genelgeye göre, mülteciler hiçbir belge göstermeden, yalnızca "beyanla" üniversitelere kayıt olabilecek.
Bunun dışında 1'inci sınıftan itibaren bu okulların hepsinde haftada 5 saat zorunlu Türkçe dersi veriliyor. Dolayısıyla 150 bin civarındaki Suriye'den gelen misafirlerimizin çocukları aynı zamanda Türkçe de öğreniyorlar.
Bence, uluslararası camianın da bu konuda elini taşın altına koyması gerekiyor. Ne yazık ki bugüne kadar UNICEF'in sınırlı katkıları dışında, uluslararası camianın bu konularda ciddi katkısı olmadı. Kısacası, Türkiye, eğitim konusunda kendisine düşeni fazlasıyla yapıyor.