Milli Eğitim'e bağlı okullarda kılık ve kıyafet yönetmeliği değiştirildi. Yeni yönetmelikte, "okullarda öğrencinin yüzü açık bulunur. Siyasi sembol içeren simge, şekil ve yazıların yer aldığı fular, bere, şapka, çanta ve benzeri materyalleri kullanamaz. Saç boyama, vücuda dövme ve makyaj yapamaz, piercing takamaz, bıyık ve sakal bırakamaz. Okul öncesi eğitim kurumlarında ve ilkokullarda, okul içinde baş açık bulunur" maddeleri yer aldı. Böylece başörtüsü ortaokul ve lisede serbest oldu. Özellikle bazı kız öğrencilerimizin bu değişikliği hasretle beklediğini biliyorum. 30 Eylül'deki demokratikleşme paketinden sonra, bu değişiklik ihtiyaç haline gelmişti.
Hükümetin başörtüsünü ortaöğretimde serbest bırakma kararının ardından, bu konudaki ilk kamuoyu anketini Mak Danışmanlık yaptı. Ankete göre halkın yüzde 61'i ortaöğretimde başörtüsü serbestisini olumlu buluyor. "Ortaöğretimde başörtüsüne evet" diyenlerin oranı AK Parti seçmeninde yüzde 98'e kadar çıkıyor. CHP seçmeninin yüzde 8'i "Bizce başörtüsünün ortaöğretimde de serbest olmasında mahzur yok" derken, ana muhalefet seçmeninde "hayır" diyenlerin oranı yüzde 75. MHP'li olduğunu beyan edenlerin yüzde 91'i düzenlemeye olumlu yaklaşırken, HDP seçmeninin yüzde 88 oranında evet demesi dikkat çekiyor.
Bu değişiklik, özgürlükler bağlamında olumlu. Zaten yönetmelikte derse ve okula bağlı bir özgürlük anlayışı vardı. Seçmeli Kuran-ı Kerim dersinde baş örtülebiliyor, diğer derslerde ise açılıyordu. İmam hatipte kız öğrenciler başörtüsü takabiliyordu. Ancak diğer liselerde takılamıyordu. Bence, derse ve okula göre özgürlük olmamalı. Bu uygulama, bu yüzden olumlu. Başını örten ya da örtmeyen çocuklara mahalle baskısı olacağını da zannetmiyorum. Veliler, çocuklarını düşünceleri ve yaşam tarzlarına göre yetiştirme hakkında sahip. Ancak, veli karar alırken de çocukların isteklerini göz önünde tutmalı.
Çocuklar devletin değil, ailelerindir. Devletin görevi kıyafetle ilgili olumsuz düzenlemeler yapmak değildir. Bu düzenlemeler, bence doğru bir adım. İsteyen başörtüsü takar, istemeyen de takmaz. Aileler çocukları için kendilerine yakışanı yapsın. Zoraki işler çocuğun gelişiminde, telafisi olamayacak tahribatlar oluşturabilir. Genel toplumsal ahlaki kurallar çerçevesinde serbestlikten yanayım. Başörtüsü tartışma konusu olmaktan çıkmalı, dini değerlerimiz istismar edilmemeli. Kısacası, herkes birbirinin inancına, yaşam tarzına, örf ve âdetine saygı duymalı.