Uyuşturucu, insanlığı özellikle de gençleri ve çocukları ciddi manada tehdit ediyor. Dünyada 180 milyon insan uyuşturucu kullanıyor. Bunların 75 milyonu bağımlı. Her yıl yaklaşık 2 trilyon dolarlık maddi kayıp yaşanıyor. Nüfusumuzun yüzde 2.7'si yasadışı madde kullanıyor. Bu oran dünya ortalamasının çok altında. Ancak, ülkemizde de hızlı bir artış var. Çıkarılan yeni yasalarla bu oranın daha da aşağıya çekileceğine inanıyorum.
Yasadışı madde kullanımının birçok sebebi var. Son yüzyıl içinde dünya büyük bir değişim yaşadı ve bu sürüyor. Uyuşturucunun manevi değerleri yok ettiğini görüyoruz. Ahlak ve hoşgörü gibi kavramlar, maddiyat karşısında büyük erozyona uğruyor. Manevi değerler yok olmaya başlıyor. Başta Yeşilay olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarımız bu illetten gençliğimizi uzaklaştırmaya çalışmalı. Bağımlılıkla mücadele tek bir kurumun işi değil. Kamu, özel sektör ve sivil toplum gibi birçok paydaşın ortak çabası gerekiyor. Özellikle de, okullarımızda bu konuyla ilgili bilinçlendirmeye önem vermeliyiz. Bence, uyuşturucu ile mücadele programını müfredata dâhil etmemiz gerekiyor.
Uyuşturucu politikalarını desteklememiz lazım. Bağımlılığın şiddeti alınan maddeye göre değil, duygu değişimine bağlı olarak artıyor. Toplumda yetişkinler madde kullanıcılarının maddeye kendi isteğiyle başladığını düşünüyor. Halbuki travmayla baş etme amacıyla maddeye başlanıyor, kimse eğlence için madde kullanmıyor.
Yeşilay'ın, Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) yılsonuna kadar tüm Türkiye'ye yayılacak. Yaklaşık 20 milyon öğrenciye ulaşması hedefleniyor. Uyuşturucu İle Mücadele Acil Eylem Planı'na Yeşilay'ın katkısı çok fazla. Yüzde 2.7 olan uyuşturucu kullanımı ve tanışıklık oranının, kısa vadede yüzde 1-1.5 seviyelerine, uzun vadede ise yüzde yarım seviyelerine çekilmesi hedefleniyor.
Gençlerimizi bu modern vebadan uzak tutmalıyız.