Kopya skandalı nedeniyle iptal edilen KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı yeniden yapıldı. Ancak derdi bitmiyor. Sınavdan sonra, konuyla ilgili o kadar çok mail aldım ki, sizinle paylaşmak istedim. KPSS olağanüstü güvenlik önlemleri altında yapıldı. Sınav kapısında adaylar, sınava mı girecek yoksa savaşa mı anlayamadı. Kapılarda polisler, ellerinde detektörler. Her aday tek tek arandı. Bu arama sınavını geçebilenler, KPSS'ye girebildi. Kısacası, iptal edilen sınavın acısı bu gençlerden çıkarıldı. Böyle saçmalık olur mu? Genç, zaten sınav stresi yaşıyor. Onun kapıda moralini bozmaya, heyecanlandırmaya kimin ne hakkı var? Neymiş efendim, bu sınavda kopya çekilmeyecekmiş. Siz sınav psikolojisi bilmeyen insanlarla gençleri nasıl karşı karşıya getirebiliyorsunuz? Bir puanın dahi çok önemli olduğu böyle bir sınavın kapısında gençlerimizi tedirgin edemezsiniz.
Sen zamanında tedbir alma, salonlarında kopya çekilsin. Kopyacıları bulama, hakkıyla puan alanları tekrar sınava sok. İptal edilen KPSS'de 100 ve üzerinde doğru yanıt vererek yüksek puan alan gençleri, ilk sınava girdiği illerden farklı illere gönder. Sonra da kapılarda yoğun önlemlerle gençlerin moralini boz.
Bir atasözümüz var, "vur deyince öldürüyoruz..."
Sınav kapısında aynen bu yaşandı.
TV'lerde izledik, gençler ev, araba anahtarlarını ya da kutsal evlilik yüzüklerini gönüllü emanetçi teyzelere bıraktı. Çöp kutuları atılan eşyalarla doldu taştı. Bazı adaylar bu duruma isyan ederken, kimisi sinirinden ağladı.
Kim kazandı, kim kaybetti?
Sınav sonuçları hafta sonuna doğru belli olacak. Gençlerimiz, bu tür davranışları kesinlikle hak etmiyor. Korkarım ki bundan sonraki sınavlarda da aynı abartılı davranışlar sürerse, kapılarda istenmeyen olaylar yaşanabilir. Bence olan gerçekten çalışıp, alın teriyle yüksek puan alan gençlerimize oldu. Yeniden sınava girdiler. YÖK onlardan özür diledi. Ancak bu, sonucu hafifletmiyor. Burada kim kazandı, kim kaybetti? Karar sizin... Oldu ki Danıştay iptal edilen, Eğitim Bilimleri Sınavı için yürütmeyi durdurma kararı aldı. İşte o zaman, ayıklanacak pirincin taşı.
Bu haksızlığın az da olsa giderilmesi sizin elinizde. 30 bin öğretmen atanması planlanıyor.
Bu, imkânlar dahilinde artırılırsa, mağduriyet bir miktar azalabilir. 2011'de 55 bin yeni kadrolu öğretmen ataması yapılacak. Bu karar için MEB'i kutluyorum. Keşke bu yıl da 30 bin rakamını artırabilseydik... Ayrıca, 2010-KPSS Ortaöğretim / Ön Lisans tarihinin 28 Kasım'a ertelenmesi nedeniyle, KPSS Lisans Kasım atamalarının da erteleneceği duyuruldu. Bu durumun, Lisans mezunlarını mağdur edeceği düşüncesindeyim. Bence, KPSS Lisans atamalarının, KPSS Ortaöğretim / Ön Lisans atamalarından bağımsız olarak kısa sürede yapılmasında yarar var.