Biliyorsunuz iki öğretmen adayı, iptal edilen Eğitim Bilimleri sınavı için yürütmeyi durdurma davası açtı. İptal kararının hukuksuz olduğunu, kopyacıların bulunup sadece onların sınavının iptal edilmesi gerektiği fikrini savunuyorlar. Hukukun üstünlüğüne inanan bir insan olarak, her karara saygım sonsuz. Ancak sınavda yeterli puan alanlar açısından iptale hâlâ karşıyım. Bence doğru olan, kopyacıları bulup onların sınavlarını iptal etmekti. Danıştay'ın 31 Ekim'e kadar karar vermesi gerekiyor. Ondan sonra alınacak karar, ortamı yeniden karıştırabilir.
Konu mahkemeye intikal ettiğinden bir şey yazmak istemedim. Ancak, YÖK Başkanı bir TV kanalında iptal skandalıyla ilgili açıklamalar yapınca, bunları sizinle paylaşmak istedim. Soruşturmanın sürdüğünü belirtiyor. Ancak elle tutulur bir delile varılamamış. Sınav sonuçlarının normal çan eğrisi gibi dağılması gerekirken, Eğitim Bilimleri testinde bu çan eğrisinin yanında, küçük bir eğri daha oluşmuş.

Suçlu yok
Bu istatistiksel verilere göre kopya olayı ortaya çıkmış. 100 ve üzerinde doğru yapan sayısı 3 bin 227 kişi. Bunlar üzerinde çalışılıyor; polisten de yardım istenmiş. Şu ana kadar kesin suçlu yok.
Bence olan gerçekten çalışıp, alın teriyle yüksek puan alan gençlerimize oldu. Yeniden sınava girecekler. YÖK Başkanı'nın onlardan özür dilemesi, sonucu hafifletmiyor. Ayrıca kopyacılar da saptanamadığı için ellerini kollarını sallaya sallaya sınava girecek. Burada kim kazanıyor, kim kaybediyor? Yorumu size bırakıyorum.

Çocuk gelinlerin sesini duyun
Ülkemiz, çocuk evliliklerinde Pakistan'dan sonra ikinci. 'Uçan Süpürge' bu yanlışa dur demek için havalandı. Proje, Uçan Süpürge Kadın İletişim ve Araştırma Derneği'nce, Sabancı Vakfı'nın maddi desteğiyle 54 kentte yürütülecek. Sayın Hayrünnisa Gül Hanımefendi'nin himayelerinde 15 Ekim'e dek sürecek. Etkinliklerde, Uçan Süpürge'nin erken ve zorla evlilikler temalı iki kısa sözsüz kurmaca filmi gösterilecek ve seminerler yapılacak.
Ardından, her yaştan kadından oluşan katılımcılarla söyleşiler gerçekleşecek. Tanıklık ve deneyimlerin dile getirileceği bu söyleşiler sonra bir kitaba dönüştürülecek. Etkinlikte çekilecek görüntü ve fotoğraflarla ise bir belgesel hazırlanacak.
Çoğu zorla ve gönülsüz gerçekleşen erken yaşta evlilikler her yıl binlerce kadınımızı mağdur ediyor. Çocuklarımızın geleceğini, erken evliliklere kurban etmeyelim.