Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SAİT GÜRSOY

Eğitimimizde özel okulların yeri

AB ülkeleriyle aynı standartları paylaşabilmemiz için en önemli etken yabancı dil. Tabii ki bunun yanında bilgi teknolojisine bağlı internet ve bilgisayar öğrenimine de gerek var.
Tüm bu özellikleri göz önünde bulunduran Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), ilk ve ortaöğretimde müfredat değişikliği yaptı. Yeni müfredat, öğrencilerin üretken, bilgi teknolojilerini kullanabilen, düşünen ve problem çözme yeteneğini geliştiren özellikler taşımasını hedefliyor. Ancak MEB'in elinden geleni yapmasına rağmen, bu çalışmalar yeterli olamıyor. Bugün devlet okullarındaki sınıfların öğrenci sayısının azaltılmasıyla yabancı dil ve teknoloji eğitiminde istenen sonuçlar yakalanabilir. İşte bu durumda gündeme özel okullar geliyor.
Günümüzde bilim ve teknoloji akıl almaz bir hızla ilerliyor. Çağı yakalamak ve çağdaş ülkelerin eğitim seviyesine ulaşmak ancak kaliteli ve etkin bir eğitim ile mümkün. Ekonomik büyüme ve kalkınma ile rekabetin itici gücü ise eğitim. Devlet tarafından eğitim için yapılan harcamalar küçümsenemez. Ancak toplumumuzdaki hızlı nüfus artışı ve ülkemizin ekonomik gücü ile birlikte devletimizin eğitime ayırdığı bütçe oranı dikkate alındığında, özel sektörün eğitim alanına yatırım yapması ve bunun teşvik edilmesinin gerekliliği ortaya çıkıyor.

MEB hizmet almalı
Ülkemizde özel okulların oranı yüzde 2 bile değil. Teşvik edilmesi halinde bu okulların tüm kontenjanları dolabilir. Bu okullar yıllardır yüzde 50 kapasite ile çalışmalarını sürdürüyor. Bu olumsuz ortam, ancak MEB'in özel okullardan hizmet alması ile giderilebilir. Bu da devlet okullarında kontenjan rahatlığı getirir. Örneğin, bir öğrencinin MEB'e eğitimöğretim maliyeti 2 bin YTL'ye mi oluyor? Bunu isteyen veliye versin. Veli de bunun üzerine bir miktar koyup, çocuğunu özel okula gönderebilir. Ayrıca yeni özel okulların açılması, devletin daha rahat ve kaliteli eğitim yaptırması, eğitime hiçbir şekilde para ayıramayan dar gelirli ailelerin çocuklarına, devlet tarafından daha fazla kaynak ayrılması anlamına gelir. MEB bu yüzden özel okulculuğu teşvik etmek istiyor. Ne yazık ki bazı insanlarımız bunu yadırgıyor. Ancak günümüz dünyasında özel okulculuk sektörünün var olması ile ilgili rahatsızlık duyan anlayışın da çok gerilerde kaldığını sakın gözden kaçırmayalım.
Özel okullar aynen diğer kamu kurumları gibi devletin denetim ve gözetimi altında bulunuyor. Dünyanın varoşlarında yaşamaya mahkum bir ülke olmak istemiyorsak, çağın istediği eğitimöğretim anlayışını hayata geçirmek zorundayız. Eğer makul bir süre içinde özel okulların oranı yüzde 10' a çıkarsa, bu 2 milyon öğrenci demek. Yani 2 milyon öğrencinin maddi yükü devletin sırtından kalkmış olacak. Böylece mevcut bütçedeki kaynaklar dar gelirli ailelerin çocuklarına daha kaliteli eğitim için kullanılabilecek.

MEB teşvik etmeli
Bence bu açıdan özel okulların açılması teşvik edilmeli ve önlerindeki engeller kaldırılmalı. KDV ciddi oranda azaltılmalı, vergi oranı düşürülmeli. Su, elektrik, doğalgaz, telefon gibi giderler devlet okulları bazına indirilmeli. Ülkemizin geri kalmış bölgelerinde özel okul açmak isteyenlere arazi tahsis edilmeli. Bu önerilerimin sonucunda, özel okulların ücretlerinin yaklaşık yüzde 20düşeceğine, öğrenci sayısının ise artacağına inanıyorum. Böylelikle devletin kendi okullarındaki yükü de azalmış olacak.
Kısacası; fırsat eşitliğinin sağlanamamasından kaynaklanan eğitimin niteliği sorunu, bu yolla kısmen de olsa azalacak. MEB'in eğitim kalitesini yükseltmeye çalışan bu tür okul girişimcilerine destek vermesi; ülkenin geleceği için önemli bir adım olacak. Özel okul açan kişi, okul binasını yaptırması yanı sıra hem istihdama katkıda bulunuyor, hem de vergi ödüyor. Bunca faydası varken, ülkemizde yanlış bir anlama var. Sanki özel okulculuğu teşvik etmek, devlet okullarını ihmal etmek anlamına geliyormuş gibi düşünülüyor. Bana göre yanlış bir düşünce. Devlet ve özel okul ayrımına kesinlikle karşıyım.
Türkiye'nin geleceği için yabancı dil ve bilgisayar teknolojisini iyi bilen gençleri yetiştiren bu özel okulları ayakta tutmalıyız. Eğer bu sektöre yalnızca ticarethane gözüyle bakarsak, ileride çok şeyler kaybetmiş olacağız. Ne yazık ki o zaman da iş işten geçmiş olacak. Hükümetimizin MEB denetiminde, kendi yükünü azaltan, eğitim kalitesini yükseltmeye çalışan özel okul girişimcilerine destek verme çalışmalarını doğru buluyorum.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA