Şimdi de kapıda 2008-ÖSS bilmecesi var. 2004'te genel lise eğitiminin 4 yıla çıkarılması nedeniyle, 2008'de bu liseler mezun vermeyecek. Dolayısıyla, sınava gireceklerin sayısı azalacak. Buraya kadar her şeyi biliyoruz. Bilmediğimiz, 2008'deki ÖSS'nin gerçekten bir "fırsat yılı/sınavı" olup olmadığı.
Konuyla ilgili ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, "Geçen yılki kontenjanlar Açıköğretim hariç 430 bin civarındaydı. Bu yıl ÖSS'ye katılımın 400-500 bin düşmesi nedeniyle, adaylar geçen yıla göre yüzde 25 şanslı. Bu sadece bu yıla mahsus" dedi. Ayrıca ÖSS'ye girecek aday sayısındaki azalma nedeniyle, taban puanlarda farklılık olabileceğini de belirtti.
Ben bu açıklamaya pek katılamıyorum. 2008'de ÖSS'ye genel liseler girmeyecek. Geçen yıl 1 milyon 700 bin aday katılmıştı; bu yıl yaklaşık 1 milyon 200 bin öğrenci katılacak. Adaylar ve aileleri "2008 ne kadar güzel, öğrenci sayısı azalıyor, şansımız yüksek" gibi bakabilir. Ancak, madalyonun bir de öbür yüzü var. Puanların oluşumunda "Türkiye soru çözüm ortalamaları" söz konusu olacak. Geçmiş sınavlara genel lise ve meslek liseleri katıldığı için ortalamalar düşüktü. Bu şu anlama geliyor, ortalamanın düşük olduğu yıllarda puan değerleri yüksek olur ve üniversiteye daha az netle girilir. Ancak 2008'de, bu ortalamayı düşüren liseler sınavda yok.
Benim tahminim, bilgi düzeyi yüksek liseler sınava gireceği için soru çözüm ortalaması yükselecek. Katsayılar düşecek ve bir önceki yıla göre az da olsa daha fazla netle bir yere girme durumu adayların karşısına çıkacak.
Gençler, tamam az insanla yarışacaksınız. Ancak üniversite kontenjanlarında artış yok. Bir de bilgi düzeyi yüksek olan öğrenciler yarışacağına göre, 2008'de daha zor bir dönem sizi bekliyor. Ayrıca taban puanların değişebileceği görüşü önemli değil. Tercihlerde önemli olan, sizin puanlardaki başarı sıranızla istediğiniz bölümün aldığı son aday sayısıdır. Sakın bunu unutmayın.