İhtiyaç oluyor, çok önemli bir haber kanalında ABD seçimlerini yorumluyor, an geliyor DM ifşalama konusunda yıldızı parlıyor... Aslında iç mimarlık öğrencisi, diğer yandan 'fenomen...' Ama asıl mesleği dolandırıcılık çetesinin bir üyesi olmak...! ABD New York'ta üç yıllık operasyon sonucu çökertilen dolandırıcılık çetesinin üyesi olduğu söz edilen Türk kızı Akasya Yaşaroğlu'ndan söz ediyorum.
Fütüristler, yeni nesil, multidisipliner olacak dediklerinde sanırım bunu kastetmemişti... Akasya belli ki yanlış anladı.

YENİ BİR VAKA
Başa saralım, Akasya Yaşaroğlu'nun birdenbire hayatımıza girişini hatırlayalım. Rafet El Roman'la sosyal medya üzerinden yazışmalarını yayınlamıştı, belki de bu ilk DM ifşalaması olarak tarihe de geçmişti. Rafet El Roman'ın eli ayağına dolanmış, ne diyeceğini bilememiş, "Ama ben bir hayranımla yazışamayacak mıyım" şeklinde savunma yapmıştı.
Sonra bu hanım kızımızı CNN Türk'te ABD seçimlerini yorumlarken, koca koca profesörlerle ekranı paylaşırken gördük! Eee ahali fil hafızalı, unutur mu Rafet El Roman ifşasını, çok uzun süre dalga geçildi bu yayınla...
Tam unuttuk diyorduk bu kim olduğu belli olmayan 'fenomen' kızımızı bu kez bombayı patlattı. New York Belediye Başkanı'nın diline düştü. Yok, orada seçim falan yorumlamadı, çete üyesi olmakla suçlandı. Perakende hırsızlık çetesinin üyesi olmak.
Amerika çok çekti bu dolandırıcılardan... Anna Sorokin'in yaşattığı travma geçmemişken şimdi yeni yeni bir vakayla boğuşuyor New York.
Konunun dolandırıcılık kısmı o kadar ilgimi çekmedi aslında, dolandırıcılık deyince ülkemin insanın eline kimse su dökemez... Ben bu vakadaki Türk kızı bir Anna Sorokin mi acaba diye işkillendim...
Belediye başkanının basın toplantısını üşenmedim, sonuna kadar dinledim... Sonuç, Akasya Yaşaroğlu bu olayın küçük bir piyonu. Asıl Anna Sorokin, 42 yaşındaki Roni Rubinov... Öyle bir tezgah kurmuş ki Rubinov, Amerikalılar yakında dizi yapar...



ÇALINTI MAL
Gelin magazini bir kenara bırakıp, biraz o tezgahtan söz edeyim de yeni nesil dolandırıcılık nasıl yapılıyor görelim...
İddialara göre Rubinov, gölge bir e-ticaret işletmesi kuruyor. Roni Rubinov'un New York'un dört bir yanında çalıntı mal tedarik eden adamları var. Bu kişiler malları çalanlar da olabiliyor, çalanlardan alanlar da... Bizim kızımız Akasya bunlardan... Bu malları kurduğu eBay mağazası Treasure-Deals-USA'da satıyor... Alan memnun veren memnun hesabı...
Sistem basit, perakende değeri 2 bin 800 dolar olan çalıntı Brooks Brothers kıyafetleri karşılığında 190 dolar nakit ödüyor Rubinov, sonra bunları dilediği fiyattan kendi eBay sitesinde satıyor.
Fender marka gitarın asıl değeri bin 549 dolar. Ama çalıntısını bulan aracılar, bunu 130 dolardan nakit karşılığı alıyor. Sonra hoppp e-Bay mağazasına satışa...
Yani New York hırsızlarından aracılar yoluyla alıp, sitesinde satıyor Rubinov... İddianamede ünlü markalardan saat, kot pantolon, güneş gözlüğü, elbise, cüzdanlar, deri ceketler, kozmetikler, kutulu ve roll-on parfümler, kutulu çikolatalar, saatler ve çeşitli kostüm takıları ve çalıntı eczane ürünleri gibi yüzlerce mal var.
New York kolluk kuvvetleri, 3.8 milyon doların üzerinde çalıntı eşyaya, 550'den fazla çalıntı hediye ve nakit kartına ve 300 bin doların üzerinde nakit paraya el koydu.

ANALİZ EDİYOR
Gelelim işin asıl cafcaflı tarafına... Roni Rubinov sıradan bir dolandırıcı değil... Trendleri takip eden, tüketici eğilimini analiz eden bir dolandırıcı. Mesela yaz geldi, en çok ne alıyoruz bu aralar, X markanın güneş kremini... Roni, adamlarına haber salıyor, çalın bu ürünleri diye... Yani o sıralar en çok ne satılıyorsa, onu analiz ederek çaldırıyor adam!
Yani Türk kızı Akasya bu çetede yan rollerde... Bir Anna Sorokin çıkmaz bu hikayeden...
Ama Amerika'da eBay tarzı sitelerin çok tartışılmaya başlandığını da belirtmem gerekiyor...
Bu da bir başka yazı konusu olsun!



SEN DE Mİ ZARA!
'Çömelme bize ters' yazmıştım aylar önce. Olmuyor, sakil duruyor çömelen Türk ünlüsü kadınlar, komiğime gidiyor diye... Hemen aklıma E5 kenarında, gelen geçen arabaları izleyen amcalar geliyor bu çömelme pozlarında... Ya da inşaat çalışması izleyen dayılar...
Serenay Sarıkaya da belli ki aynı fikirde ama çömelme pozunu sevdi bu fotoğrafçılar... Napsın kız vermiş pozunu... Ama dalgasını da geçmiş, "Semt oturuşunu sizden öğrenecek değiliz" diyerek paylaşmış bu halini... Bayılıyorum durumla dalga geçebilen, her şeyi ciddiye almayan insanlara. Tam ne tatlı olmuş Serenay derken Zara'yı gördüm! Görmeseydim keşke... Çömelmiş de diyemem çömelmemiş de... Arada kalmış sanki... Elbise pullu payetli, biraz zorlanmış belli ki... Bu da yansımış fotoğrafa...
Ya nasıl tatlı, nasıl zarif bir kadın Zara... Duruşu yeter! Ne gerek vardı Zara'm, sen çömelmesen de olurdu...