Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Kaliteli müzik, dizi ve film olmayacak!

Harper's Magazine'in araştırmasına göre dünyanın en büyük müzik akış platformu olan Spotify, düşük maliyetli müziklerle çalma listelerini doldurmak ve telif hakkı ödemelerini azaltmak için yapay zeka kullanıyor.
'Perfect Fit Content' (PFC) adlı yapay zeka programının, popüler türleri taklit ederek daha az kaliteli müzikleri ön plana çıkardığı iddia ediliyor.
Zaten söz konusu platform, sanatçılara her bir dinleme için yalnızca 0,003 ila 0,005 dolar arasında çok düşük ödeme yaptığı için eleştiriliyordu.
Platform tekel olmanın da verdiği güçle şimdi PFC programı sayesinde lo-fi, ambient ve klasik müzik gibi popüler türlere benzer parçalar üreten stüdyolarla çalıştığı ve bu müziklerin sabit bir ücret karşılığında satın alındığı öne sürülüyor.
Böylece platform, sürekli telif ödemek yerine düşük maliyetli müziklere yöneliyor.

Müzik eleştirmenleri ise Spotify'ın düşük telifli olduğu için öne çıkardığı şarkıların otantik olmadığını ve sanatsal değer taşımadığını belirtiyorlar.
Spotify'ın kalitesizliği ön plana çıkardığını görmek için eleştirmen olmanıza da gerek yok.
Her yıl en çok dinlenen şarkı listelerinde açıklanan şarkı ve şarkıcıların kalitesizliğinden anlamak da mümkün.
Ee Z Kuşağı bizim eski kuşaklar gibi kaset, CD, plak vs. müzik dinlemeye para harcamadıkları ve kulakları Spotify'ın beleş servisinin 160kbps, paralı servisinin 320kbps düşük ses kalitesine alıştıkları için kaliteli ses ve müziğin ne olduğunda da habersizler!
Aslında bu uzun bir yazı konusu. Spotify önce düşük ses kalitesiyle dinleyicilerin müzik vizyonunu daralttı, şimdi ise düşük telif ücretli şarkıları ön plana çıkararak kaliteli müziğin üretilmesini baltalıyor.

Bu durum kademeli olarak müzik üretenlerin de kalitesini düşürdü.
Bu durumun bir benzeri de Netflix, Amazon Prime Video, Disney+ gibi dijital platformlarda yaşanıyor.
Bu platformlar ilk yayına başladıklarında House of Cards, Daredevil, Narcos, The Mandalorian, Stranger Things, The Boys, Peaky Blinders , Ozark Fargo gibi yüksek bütçeli kaliteli diziler yayımlıyorlardı.
Ancak platform sayısı artınca aylık abonelik maliyetlerini düşürmek için üyelik iptalleri ve sürekli olarak servisler arasında geçiş yapan kullanıcıların da sayısı arttı.
Bugün dijital platformların yeni kullanıcı kazanma maliyetinin kullanıcı başına 200 dolar olduğu tahmin ediliyor. Bu da bir yıllık üyelik parası demek.
Platformlar da kullanıcıları elde tutmak için yüksek bütçeli az yapım sunmak yerine düşük bütçeli, kalitesi düşük ama daha çok yeni yapım sunma stratejisini hayata geçirdiler.
Kaliteli yapımlar yine oluyor ama bunların sayısı artık her yıl azalıyor.
Şirketler asıl bütçelerini düşük kaliteli ucuza çekilmiş yapımlara harcıyorlar.
Sonuç olarak yeni film ve diziler kalite açısından eski efsane yapımların yanına bile yaklaşamıyor.
Kazanan kalitesizlik oluyor! Tüm teknolojik gelişmelere ve imkanlara rağmen asıl kaybeden ise görsel sanatlar oluyor!
Günün sonunda Z Kuşağı da "Vay be 1990'larda ne harika filmler çekilmiş" diyor, yeni yıla girerken de 80 ve 90'ların hit şarkılarını dinliyor!

***


SİGARA DIŞARIDA DA YASAKLANMALI MI?
Atmosferdeki toz kirliliğinin önemli bir kısmı trafik, tarım, enerji üretimi ve endüstriyel süreçler gibi antropojenik toz kaynaklarından kaynaklanıyor.
Öte yandan çevre koruma ajansı Arpa Lombardia verilerine göre sigara dumanı ince toz emisyonlarının (PM10) yüzde 7'sinden sorumlu.
Trafik, enerji, sanayi vs. kaynaklı hava kirliliğine göre düşük gibi gözükse de sigara kaynaklı hava kirliliği, akciğer kanseri ve solunum yolu hastalıklarda önemli bir rol oynuyor.

Bu risk faktörü de sigaranın açık alanlarda da yasaklanmasını gündeme getiriyor.
Dünyada bazı şehirler tüm halka açık alanlarda sigara içmeyi yasaklamaya başladı.
Sigara içenler için bu yasa aşırı baskıcı gözükebilir ama pasif sigara içiciliği yüzünden yılda 1,2 milyon insan ölüyor!
Ayrıca dünya genelinde çocukların yüzde 40'ı pasif içiciliğe maruz kalıyor ve pasif içicilik çocuk ölümlerinin yüzde 28'inden sorumlu.
Türkiye'de ise her yıl 10 bini çocuk yaklaşık 25 bin kişi pasif sigara içiciliğinden ölüyor.
Özetle Türkiye'de de açık alanlarda sigara içilmesi tamamen yasaklanmalı.

***


TURİZM İÇİN TEHDİT!
Israrla müsilaj sorununu yazıyorum. Çünkü gelen araştırma sonuçları vahim!
Erdek Körfezi'nde yeniden ortaya çıkan müsilaj, 6 Kasım'da Marmara Adaları çevresi ile Tekirdağ kıyılarına, 13 Kasım'da İstanbul Prens Adaları'na, 5 Aralık'ta ise İzmit Körfezi'ne ulaşarak yaklaşık yedi hafta içinde bütün Marmara Denizi'ne yayıldı.
Üstelik bu müsilaj deniz yüzeyinin altında!

Balıkesir'in Erdek Körfezi'nde dalış yapan Prof. Dr. Mustafa Sarı, yer yer yüzeye çıksa da mevcut şartlarda 3-25 metre derinliklerde örümcek ağı gibi denizi saran müsilajın suların ısınmasıyla birlikte ilkbahardan itibaren yüzeye çıkma ihtimalinin bulunduğunu açıkladı.
Müsilajın çevresel kirlilik boyutu dehşet verici, anlatmakla bitmez!
Turizm sezonunu bahar aylarında berbat müsilaj görüntüleri eşliğinde mi açacağız?
2024'ün ilk 11 ayında Türkiye 57 milyon 363 bin 350 ziyaretçi ağırladı. Ve 60 milyar dolara yakın gelir elde edildi.
Türkiye turizm ülkesidir. Marmara Denizi'ni büyük oranda kaplayıp, Ege'ye ulaşma ihtimali olan müsilaj, turizm gelirleri açısından da risk oluşturmakta.
Acilen bu konuda müsilaja karşı devlet ve belediyeler el ele verip ortak bir çözüm planı oluşturmalılar.

***


Altyazı
"Hiç kimse tamamen kötü olamaz, ya onları şartlar kötü biri yapmıştır ya da kötü işler yaptıklarını bilmiyorlardır." (Delicatessen)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA