Bir Yeşilçam yıldızı; Ahu Tuğba da aramızdan ayrıldı.
Daha televizyonun olmadığı, internetin ışık hızı uzaklıkta olduğu 70'lerin sonu ve 80'lere damgasını vuran Tuğba şu an yerli kadın oyuncu olarak aklınıza ilk kim geliyorsa ondan kat kat daha popülerdi diyebilirim.
Z Kuşağı onu Meriç Erkan ve Banu Alkan'la girdiği saçma magazinsel kapışmalarıyla tanıdı ama o 1955 yılında varlıklı bir ailenin tek çocuğu olarak dünyaya gelip, şimdilerde LGS'de üst sıralarda yer alanların girebildiği İstanbul Amerikan Kız Lisesi ve Robert Lisesi'nde okumuştu.
Tuğba'nın hayatı Kanada'da Concordia Üniversitesi'nin İngiliz Dili bölümünde okurken efsane yönetmen Metin Erksan tarafından Beyoğlu'nda gezerken görüp film teklifi etmesiyle tamamen değişti.
Erksan o gün Beyoğlu'nda görmeseydi büyük ihtimalle Tuğba'nın akademik bir kariyeri olacaktı.
70'lerin sonlarından itibaren Yeşilçam'a damgasını vurdu.
1980'lerde zirvedeydi. 90'larda video kaset furyasıyla da her eve girdi.
Gazino sanatçısı oldu, 87'de müzik albümü çıkardı. 10 kez evlendi.
Cenaze töreninde Serpil Çakmaklı ve Nuri Alço gibi birkaç ünlü vardı.
Oysa Ahu Tuğba'nın resmi cenaze törenleri düzenlenen, ünlü insanların cenazesine akın ettiği birçok sanatçıdan daha çok toplumsal faydası vardı!
Şuh bakışı ve güzelliğiyle Türk erkeklerin 'sarışın' sevdasının baş mimarıydı.
Ergenler, çıplaklık, cinsellik gibi o dönem sinemada ve ekranda gösterilmesi tabu olan kavramları biraz da Tuğba'nın canlandırdığı karakterlerden öğrendi.
80'lerde Nuri Alço ile başarılı bir ikili oldular. Aslında Ahu Tuğba filmlerinde gazozuna, içeceğine ilaç konulup kötü yola düşürülürken çocuklara ve gençlere önemli mesajlar veriyordu.
Özellikle Tarık Akan'ın polis rolünü canlandırdığı 'Beyaz Ölüm', 'Yosma' ve 'Kayıp Kızlar' filmlerinde Tuğba, uyuşturucu ve fuhuş batağına düşmüş kızları canlandırırken ailelerin çocuklarına verdiği nasihatleri perdeye taşıyordu.
Tuğba, 'kötü kadın' rollerinde bile öğreticiydi. Ayrıca dönemin ahlaki değerlerine göre hep sıra dışı, cesur karakterleri canlandırdı.
Aldatıldı, kötü yola düştü ama hep dik başlı, güçlü kadın oldu.
Kemal Sunal ile 'Dokunmayın Şabanıma' ve 'Banker Bilo' filmleriyle komedi oynarken bile gençlere faydalı mesajlar veriyordu.
Elbette herkes gibi hataları vardı. Son dönemde yersiz magazinsel şovlara girdi ama sinemaya toplumsal fayda açısından yaklaşırsak Ahu Tuğba'nın canlandırdığı karakterler gençler için uyarıcı mesajlarla doluydu.
Bugün baktığınızda basit, hatta komik gözüken Ahu Tuğba filmleri aslında sosyolojik açıdan toplum üzerinde önemli bir etkiye sahipti.
Kamu spotu gibi bir kadındı.
***
CAMI AVLUSUNDA 'DERİN MAGAZİN'
1 Eylül'de Miami'deki evinde ölü bulunduktan sonra Ahu Tuğba'nın naaşı bazı sorunlar nedeniyle haftalar sonra Türkiye'ye getirilebildi.
Ve üç gün önce Teşvikiye Camii'nde kılınan namazla son yolculuğuna uğurlandı.
Yine her ünlü cenazesinde eleştirdiğimiz olaylar yaşandı.
Ne yazık ki, cenazeleri dost, arkadaş buluşması, hasret giderme anı olarak görenler var.
Elbette merhabalaşır, kısa sohbet edersin ama bunu Meriç Erkan ve Yaşar Alptekin gibi birbirlerine sarılarak kahkahalar atarak yapmamalısın.
Cenazelerde yas havası hakim olmalı ve vakur olunmalı.
'Cenazeci' TikTok'çuları da yine işbaşındaydı.
Acılı aileyi rahatsız edecek derecede çekimler, canlı yayınlar yaptılar.
En kötüsü ise Tuğba'nın yakın arkadaşı gazeteci Olcay Ünal Sert'in "Peki Ahu Hanım'la yaptığınız son röportajı anlatır mısınız?" sorusu üzerine gülümseyerek "'Kocamı Bülent Ersoy ile bastım' demişti" diye yanıt vermesi oldu.
Cenaze namazı öncesi eski defterleri açmaya ne gerek var!
Cami avlusu 'derin magazin' sohbeti yapma yeri mi?
***
İYİ BİR EVLAT
Birçoğumuz, Ahu Tuğba'nın kızı Anjelik Calvin'i annesinin cenaze töreninde tanıdı.
Meriç Erkan'ın cenazedeki garip davranışları karşısında Anjelik'in sağduyulu tavrı ve konuşmaları dikkat çekiciydi.
Düzgün Türkçesi, dini bilgisiyle çoğumuzu ters köşeye yatırdı.
1993 yılında dünyaya gelen Anjelik de tıpkı annesi gibi iyi eğitim almış.
Henüz 13 yaşındayken New York Film Academy ve farklı okullarda oyunculuk, tiyatro eğitimi almaya başlayan Anjelik, Florida'daki Everglades University'nin Siyaset ve İletişim bölümlerini bitirdikten sonra kendine farklı bir kariyer çizmiş.
Florida'daki polis akademisinde eğitim alan Anjelik, rehine kurtarma gibi riskli görevler üstlenmiş.
Instagram'daki yorumlardan ve aldığı binlerce beğeniden Türk halkının da Anjelik'i çok sevdiği anlaşılıyor.
"Hayırlı evlat", "Sen geri dönmesene, biz seni çok sevdik" gibi birçok olumlu yorum vardı.
Ahu Tuğba, iyi bir evlat yetiştirmiş.
***
'ÇAKAR'A ÇÖZÜM BULUNMALI
Emniyet ve Jandarma trafik ekipleri, 19 - 26 Eylül tarihleri arasında 2 milyon 686 bin 321 aracı kontrol etti.
Hız ihlalinden, emniyet kemeri kullanmamaya kadar binlerce ceza kesildi.
Bu cezalar arasında benim dikkatimi çeken ise 17 bin 962 kişinin sürücü belgesiz araç kullanması oldu!
Bu yüksek bir rakam.
Ve tüm uyarılara ve cezalara rağmen sadece bir haftada ışıklı ya da sesli uyarı işareti bulunan cihazları (çakar) mevzuatta izin verilmeyen araçlara takarak kullanan 272 sürücüye işlem yapılması da düşündürücü.
Yollarda ehliyetsiz araç kullanan ve 'çakar' mevzuatını suiistimal eden kaç sürücü var acaba?
Özellikle usulsüz 'çakar' kullanımına karşı sıkı denetimler yapılmalı.
***
Altyazı
"Her gün işe gidiyorsun. Akşamları erken uyuyorsun ve bunun karşılığında aldığın tek şey koltuk takımı. Gerçekten acınası bir durum." (Fight Club)