Mardin'in Arıklı Mahallesi'nde kaçak elektrik denetimi yapan Dicle Elektrik'e bağlı iki saha çalışanı, uzun namlulu silahla saldırıya uğradı.
Ekipler, olaydan yara almadan kurtulurken saldırgan yakalandı.
Dicle Elektrik ekiplerine taşlı sopalı birçok saldırı olmuştu. Ekipler yılmayınca şimdi uzun namlulu silahlar kullanmaya başladılar.
Saldırının gerçekleştiği Arıklı Mahallesi'nde tespit edilen kaçak trafo 160 kVA gücünde.
Bu güçteki bir trafo 80 hanenin elektrik ihtiyacını karşılayabilir.
Sorun şu; Doğu ve Güney Anadolu bölgelerinde bazı vatandaşların kaçak elektrik kullanmayı doğal bir hak olarak görmeleri.
Bölgede kaçak trafolar 150- 200 bin TL'ye temin ediliyor. Sadece bu yıl 2 bin 800 kaçak trafo tespit edildi.
Kaçak elektrik kullanımlarının çoğu fakirlik kaynaklı da değil! Kaçak trafo kullanıcıları, normalden 9-10 kat fazla enerji tüketiyor.
Yani hem kaçak kullanıyorlar hem de ihtiyaçları olandan 9-10 kat daha fazla elektriği ziyan ediyorlar!
Bölgedeki düğünlerde kilolarca altın takılması medyada gündem olurken kaçak elektriğin bu kadar yaygın kullanılması vatandaşta tepkilere yol açıyor.
Haklılar. Batı'da faturayı ödemeyi iki-üç ay geciktirince hemen elektrik kesiliyor!
Doğu'da ise sadece Mardin'de tüketilen kaçak enerji, 1.2 milyon hanenin tüketimine eşit.
Her hanede 4 kişinin yaşadığını varsayarsak, bu da 4 milyon 800 bin kişinin enerji tüketimine denk geliyor.
Sadece Mardin! Diğer illeri siz hesaplayın! Kaçak elektrik Türkiye'nin enerji arzını tehdit eder boyuta ulaştı!
Elektrik teknisyenlerine silahlı saldırıya varan saldırı girişimleri devlet otoritesini sarsan bir güvenlik sorunudur.
Devlet ne yapıp edip kaçak elektrik kullanımı sorununu çözmelidir.
***
BİLİME BÜYÜK DESTEK
Bu yıl 9.'su İstanbul Fişekhane'de gerçekleştirilen Sabri Ülker Bilim Ödülü'nü takip etme fırsatım oldu.
Her yıl genç bilim insanlarını desteklemek üzere verilen ödülü bu yıl kök hücre biyolojisi ve embriyonik gelişim üzerine yaptığı çığır açan araştırmalarla Dr. Aydan Bulut Karslıoğlu kazandı.
Dr. Karslıoğlu, embriyonik gelişim sırasında kök hücrelerin hayatta kalma ve uyku durumunu düzenleyen "diyapoz" mekanizması üzerine yaptığı çalışmalarla ödüle layık görüldü.
ODTÜ, Bilkent üniversitelerinde başarılarla dolu bir eğitimin ardından doktorasını Max Planck Immünoloji ve Epigenetik Enstitüsü'nde tamamlayan Dr. Karslıoğlu, şimdi Berlin Max Planck Moleküler Genetik Enstitüsü'nde yürüttüğü araştırmalarla hem Türk kadınının adını gururla duyuruyor hem de Almanya'da kök hücre biyolojisi ve embriyonik gelişim alanındaki çığır açan çalışmalara imza atıyor.
Karslıoğlu'nun ailesi de törende bulundu. Kızlarıyla ne kadar gururlansalar azdır.
Covid-19 salgına çare olan aşıyı bulan Uğur Şahin-Özlem Türeci çifti... Nobel ödüllü kazanan Prof. Aziz Sancar...
Ve Dr. Karslıoğlu gibi genç Türk bilim insanları başarılı çalışmalarıyla insanlığa büyük faydaları dokunuyor.
Tabii bu değerli bilim insanlarının yurtdışında çalışmaları beyin göçünün en üzücü tarafı.
Türkiye güçlendikçe inşallah yakın gelecekte beyin göçü de son bulacak.
Törende konuşmacılar arasında yer alan Yıldız Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ülker,
"1900'lerin başında ortalama 31-40 yıl olan yaşam süresi, 2000'lerde gelişmiş ülkelerde 75-80 yıla kadar çıkmış durumda. Bunun nedeninin hastalıkların erken aşamada teşhisi, tedavisi ve insan yaşam döngüsünün oldukça detaylı bir şekilde biliniyor olması diyebiliriz.
Sabri Ülker Bilim Ödülü ile biz de bu değerli çabaların arkasında durmaktan ve genç bilim insanlarımızı teşvik etmekten büyük bir mutluluk duyuyoruz."
Ali Ülker haklı. Bilime yapılan destek, aynı zamanda insanoğluna yapılmış en güzel hizmetlerden biri.
Meseleye bu açıdan bakınca Ülker markasının kurucusu rahmetli Sabri Ülker'in adını bilime destek veren bir vakıfla yaşatmanın ne kadar doğru bir karar olduğu daha iyi anlaşılıyor.
***
KAZA DEĞİL CİNAYET
Adana'da yaya geçidinden yolun karşısına geçerken otomobilin çarptığı Elvan Özdemir, hayatını kaybetti.
Kaza anı görüntüleri korku filmi gibiydi!
Elvan Hanım aracı görüyor elini kaldırıyor ama buna rağmen hızla gelen araç durmuyor ve çarpıyor.
Yaya geçidinde arabadan yol isteyen tek ülke biziz herhalde!
Yaya geçitlerinde yayalara yol verilmesi için yüzlerce haber yapıldı. Kamu spotları yayımlandı. Polis sürekli ceza kesiyor ama bazı cahiller hala yaya geçidinde durmayı öğrenemedi.
Bütün yaya geçitlerine ya trafik ışığı konulmalı ya da tümsek yapılmalı!
***
BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI!
Miss Turkey 2024 Güzeli Dr. İdil Bilgen, tahmin ettiğimiz gibi Bingöl'ün Yayladere ilçesine doktor olarak atanmasının ardından 15 gün geçmesine rağmen görevine başlamadı.
Bilgen bu sürede herhangi bir başvuru da yapmadı.
Bir yazımda umarım Bilgen, Bingöl'e gider ve "Oraya gitmez" diyenleri haksız çıkarır diye yazmıştım.
Şimdi üzülerek görüyorum ki, Bingöl'ün Doğu'da doktorluk yapma gibi bir gayesi yokmuş.
O zaman her konuşmasında Koç Üniversitesi Tıp mezunu olduğundan bahsetmesin. Doktorluk hava atmak için kullanılacak bir meslek değil.
Bilgen'in babasının torpiliyle birinci olduğunda dair ortaya atılan iddialar da muhtemelen doğru olabilir.
Ne yazık ki, Bilgen hak etmediği derecede gündem oldu!
***
FİNAL FOUR ADİL DEĞİL
Avrupa basketbolunun efsane isimlerinden Milos Teodosic, "40 maç oynuyorsunuz sonra Final Four'a gidiyorsunuz ve tek maçta her şey bitiyor. Bu adil değil diyemem ama bence yerine beş veya yedi maçlık seriler gelmeli. Böylece gerçekten daha iyi olan taraf kazanabilir' dedi.
37 yaşındaki Teodosic çok haklı.
Yarı final ve finalin tek maç olması adaletsiz bir sistem. Bir maçta en iyi oyuncunuz sakat olabilir. Ya da o gün oyuncular gününde olmayabilir.
Yedi maç fazla ama kesinlikle şampiyon beş maç üzerinden değerlendirilmeli.