Yabancı spikerlerin Türk futbolcuların isimlerini telaffuz ederken zorlandığını biliyoruz. Bu durum bazen komik de oluyor. UEFA da EURO 2024'e katılacak Türk oyuncuların isimlerini telaffuz etme kılavuzu yayınladı.
"Telaffuzunu kolaylaştırmak için çabaladık ama kâğıt üstünde bunu yüzde 100 başarmak zor" ifadelerinin kullanıldığı kılavuzda, Türkçe isimlerin telaffuzunun "ana dili İngilizce olanlar için imkânsız gibi görünen bir iş" olduğu belirtildi.
İşte o kılavuzdan bazı örnekler:
Abdülkerim Bardakçı (Bar-dackcher),
Barış Alper Yılmaz (Yeelmass),
Ferdi Kadıoğlu (Kadogloo),
Hakan Çalhanoğlu (Chalhanogloo),
İrfan Can Kahveci (Kah-vedger),
Kerem Aktürkoğlu (Act-er-collu),
Mert Günok (Goo-nok),
Mert Müldür (Mooldoor),
Uğurcan Çakır (Oorjan Chak-r)
Bazı futbolcuların formalarında soyadlarının değil isimlerinin yazılı olduğu şekilde telaffuz edildiğini belirtelim.
Benim favorim telaffuzum 'Mooldoor'!
Türkçe yazıldığı gibi okunduğu için bize kolay.
Özellikle İngilizce konuşulan ülkelerde Türkçe isimleri telaffuz etmek gerçekten zor.
Bir İngiliz'e "Biz nasıl konuşuyor, taklit eder misiniz" diye sorun çıkardıkları garip seslere şaşırırsınız.
Biz Alman dili hakkında ne düşünüyorsak Avrupa'nın batısındaki dilleri konuşanlar da Türkçeyi fonetik olarak genellikle "sert, agresif ve kaba" bir dil olarak algılıyor.
Rus, Çek, Slovak veya Ukraynalılar ise Türkçe'nin hoş, kibar ve etkileyici bir dil olduğunu söylüyor. Slav ırkı kadınların Türklere olan ilgisinin bir nedeni de bu olabilir mi?
İşin sırrı; Türkçedeki "ç" ve "ş" gibi sert sessiz harflerin Slav dillerinde de yaygın olması!
***
AĞAÇLI VE AĞAÇSIZ ŞEHİR!
Türkiye'de mevsim normallerinin üzerinde seyreden hava sıcaklıklarının artarak devam etmesi bekleniyor.
Uzmanlar, Türkiye'de haziran ayının ilk günlerinden itibaren aşırı sıcakların yaşandığını, temmuz ve ağustos aylarında da sıcaklık rekoru kırılabileceğini belirtiyor.
Kapalı alanlarda klimayla idare ediyoruz, peki dışarıda ne yapacağız?
Çözüm basit, bugünü değil ama gelecek yıllarda sıcaklardan korunmak için ağaç dikilmeli!
Ağaçlı ve ağaçsız iki cadde arasındaki sıcaklık farkını gösteren bu fotoğraf durumu özetliyor aslında.
Ağaçlar hem serinlik sağlıyor, hem beton yığını şehir merkezlerinin çirkinliğini görsel açıdan düzeltiyorlar hem de havayı temizliyorlar.
Elbette yanlış ağaç seçimi bahar aylarında şehirlerde polen alerjisini halk sağlığı sorununa dönüştürebiliyor.
Kentsel alanlarda daha büyük tek evcikli ağaç ve çalı karışımı ağaçlandırma, alerji dostu bitkilendirme yapılmalı.
Birçok kafe, restoranın zahmetsiz olduğu için kullandıkları plastik ağaç ve çiçekler yasaklanmalı. Yerlerine doğal bitkiler ekilmeli.
Türkiye Küresel Isınma'dan çok etkilenecek ülkeler arasında gösteriliyor.
Çocuklarımıza ağaç gölgesi de miras bırakmalıyız. O yüzden başarılı bir proje olan Millet Bahçeleri'nin yapımına devam edilmeli.
***
JOSE'NİN RAKİPLERİNİ DE MOTİVE ETMESİ
Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, 22 Haziran'da futbolcularını kampa çağırdı.
Milli takım haricinde bahane kabul etmeyen Portekizlinin hedefi takımı 16 sene sonra Şampiyonlar Ligi'ne götürmek.
Jose, "Hiçbir şekilde gecikme ve mazeret kabul edilmeyecek... Kendine bu takımda yer bulmak, bizimle büyük başarılara imza atmak isteyenlerle birlikte yolumuza devam edeceğiz."
İşte kazanma azmi, 'winner'lık böyle bir şey.
Jose'nin gelişi Fenerbahçelileri havaya soktuğu, lakin bu durum rakipleri de motive edebilir.
Fenerbahçe'nin yanı sıra Jose'yi de yenmek teknik direktörleri ekstra motive edebilir.
***
YİNE DONDU!
Ulusal Özgürlük Günü dolayısıyla Beyaz Saray'da düzenlenen konserde ABD Başkanı Joe Biden, etrafındakilerin dans edip, ritmik hareketler yaptığı sırada 40-50 saniye hareketsiz kaldı.
Virüs yemiş bilgisayar gibi çöktü Başkan.
Belki de sistem güncellemesi yapıyordu!
Kasım ayında Amerikan halkının hayali arkadaşlarıyla tokalaşan, bazen donup kalan Biden ile Donald Trump arasında seçim yapmak zorunda kalmasına ne demeli?