Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Türkiye’de vale = değnekçilik

İstanbul-Beylikdüzü'nde bir otele giriş yapan ve kapalı otoparka çekilmesi için aracının anahtarını otel valesine veren vatandaş, sabah uyandığında aracının camının kırıldığını gördü.
Hırsızlar lüks aracın içerisinden de 300-350 bin TL'lik çeşitli aksesuarlar çalmış.
Araç sahibi otel yönetimine başvurmuş ama "Araç otelin dışında olduğu için bu sorun bizi ilgilendirmez" cevabını almış.
Araç sahibinin yaşadıklarıyla ilgili çektiği video sosyal medyada gündem oldu.
Bu olay Türkiye'de vale sistemini özetlemeye yetiyor.



Eğer aracının güvencesinden vale şirketinin ya da valenin çalıştığı işletmenin sorumlu olduğuna dair resmi bir kâğıt almadığınız sürece kaybınız hakkında hak ilan etmeniz zor.
Anahtarı verdiğiniz vale ya da bir hırsız aracı çalsa, içindeki aksesuvar ya da değerli eşyaları alsa bile sigortanın sizi garanti kapsamına almama ihtimali var.
Çünkü anahtarı kendi rızanızla verdiğiniz için olay güveni kötüye kullanma kapsamında ele alınıyor ve genelde de sigorta parayı ödemiyor.
Ülkemizde özellikle büyük şehirlerde vale, araç sahibinden haraç kesme sistemi haline gelmiş durumda.
Lüks bir yere gittiğinizde aracı valeye bırakmak zorunda kalıyorsunuz. O lüks yer size aracınızı kendinizin park etme olanağını sunmuyor.
Bazı mekânlarda valeler aracı alıp 50 metre ileride sokağa park ediyorlar ve bunun karşılığında 300-400 TL ödemek zorunda kalıyorsunuz.
Parasını geçtim yukarda anlattığım gibi aracınız hırsızlık olayı karşısında garanti kapsamına girmiyor.
İşini iyi yapan, sistemli çalışan var elbette ama ülkemizde valelerin çoğu değnekçi gibi çalışıyor.

***


BİR İHA İÇİN 2.1 MİLYON DOLAR!
ABD Donanmasına ait destroyerler Yemen'deki Husi isyancılar tarafından Kızıldeniz üzerinden fırlatılan 38 insansız hava aracını ve çok sayıda füzeyi düşürdü.
Husiler tarafından kullanılan İHA'ların maliyetlerinin ise 2 bin ila 10 bin dolar arasında olduğu tahmin ediliyor.



Ancak bu ucuz İHA'ları düşürmek için ABD ordusu atış başına 2.1 milyon dolara kadar çıkabilen SM-2 deniz füzelerini kullandı.
Ve bu çok yüksek maliyet ABD Savunma Bakanlığı'nda endişe yarattı.
İHA teknolojisinin en büyük avantajı çok ucuz olması. 10 bin dolarlık her İHA'nın düşmesi bile karşı tarafa zarar olarak yansıyor.
Türkiye'nin SİHA ve İHA'lardaki başarısını, bu araçları ucuz maliyetle düşürecek sistemler geliştirilmesinde de göstermeliyiz.
İHA ve SİHA'ları en ucuza düşüren Lazer hedefleme teknolojisinde treni kaçırmamalıyız.

***


CAMİLERDE SICAK SU NEDEN YOK?
Dondurucu soğukların etkili olduğu Erzurum'da, birçok çeşme ve şadırvanın çevresi buzlarla kaplandı.
Lala Mustafa Paşa Camii avlusunda bulunan şadırvan da buz tutmuş. Buz gibi suya aldırış etmeden abdest alan 70 yaşındaki Abdullah Özmen adlı vatandaş "Daha fazla sevap aldığımı düşünüyorum. Su buz gibi olmasına rağmen vücuduma zarar vermiyor. Hatta daha dinç ve mutlu oluyorum" demiş.



Aslında soğuk havalarda abdest almak özellikle yaşlılar için sorun oluyor.
Sıcak suyun aktığı camiler de olabilir ama ben genelde yok diye biliyorum.
Bu kadar zor mu camilerde sıcak suyun akması? Toplanacak bağışlarla sıcak su sorunu çözülür.
Diyanet İşleri'nde bu konu hiç tartışıldı mı acaba diye de merak ediyorum.

***


AKŞENER'E GÜVENEN VAR MI?
Son seçim yenilgisinin algıcı mimarlarından İsmail Saymaz'a hala inanan CHP'li kaldı mı bilmiyorum ama yine tartışmalı bir açıklama yapmış:
"Bir de Akşener, cephe açıyor. Akşener'in başlattığı savaş, Cumhur İttifakı için kazandıracak, İmamoğlu ve Yavaş açısından kaybettirecek savaştır."
İyi Parti'nin kendi adaylarını açıklaması Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu'nun zarar vereceği hesabını neye göre yapıyorlar çok merak ediyorum?
Belki İyi Parti'nin adayları Cumhur İttifakı'ndan oy götürecek!



Ayrıca Yavaş ve İmamoğlu'nun Cumhurbaşkanı adayı olabilmeleri için son ana kadar çırpınan Akşener şimdi onlara karşı aday çıkarırsa seçmen bu durumu garip karşılamaz mı?
Muhalif seçmen Akşener'i dinler mi?
Bence yerel seçimleri adaylardan çok seçmenin tepki oyları belirleyecek.
Bu tepki her parti için geçerli!
Hep ikili oynayan Akşener, son dakikada İmamoğlu ve Yavaş'a destek verirse de şaşırmam.
Siyasette hamleler hep son pazarlıktan karlı çıkmak için yapılır!

***


VİZE SKANDALI
EuroCup Women play-off turu rövanş karşılaşmasında Londra'da, London Lions Women ile karşılaşan Bursa Uludağ Kadın Basketbol Takımı sahaya teknik ekip olmadan sadece beş kişiyle çıkabildi.
Çünkü İngiltere takımımızın yedek oyuncularına ve antrenör ekibine vize vermedi.
Ne yedek oyuncularımız ne de antrenörlerimiz bench'te yer alabildi.



Takımın kaptanı Eda Şahin sakatlandığında parkeden ayrılmayıp yarı sahamızda dinlendi. Molalar sırasında oyuncular kenara gelip sadece su içmişler, taktik veren hoca yok, yorulanın yerine girecek yedek yok!
Sadece beş kişinin vizesinin olması şunu gösteriyor: Size beş kişilik vize yeter idare edin, teknik ekibe de gerek yok! Dünya spor tarihine geçecek bir skandal bu! Hem vize vermemişler hem de dalga geçmişler!
Bu skandal yaşanırken Türkiye Basketbol Federasyonu kulağının üzerine yatmış galiba!
Milyonlarca göçmeni sınırlarımızda tutuyoruz, iş, eğitim, sağlık hizmeti vs. her şeyi veriyoruz ama şimdi vize alamıyoruz!
Turisti geçtim doktoru, öğrencisi, sanatçısı, iş insanı, sporcusu bile vize alamıyor.
Avrupa sağlam bir dersi hak ediyor!

***

Altyazı
"Çoğu insan ırkçıdır sadece farkında değildir." (Spinning Into Butter)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA