Çanakkale'deki orman yangınında sekiz uçak, 26 helikopter, 240 arazöz, 71 su tankeri, 328 diğer araç ve iş makinesi kullanıldı.
2.659 personelin yanı sıra bölge halkı da yangını söndürme çalışmalarına katıldı.
Sekiz değil 20 uçağınız, 50 helikopteriniz de olsa orman yangınını söndürmek dünyadaki en zor işlerden biri.
Hele Çanakkale'deki gibi rüzgârın saatte 70 kilometreye ulaştığı, nemin de yüzde 19'larda olduğu bölgelerde işiniz daha da zor.
ABD, Kanada gibi güçlü ülkeler bile orman yangınlarında çaresiz kalıyorlar.
O yüzden yangının çıkmasını önlemek, yangını söndürmekten daha önemli!
Çanakkale'deki yangının Kayadere'de köylülerin salça yapmak için yaktığı ateşten çıktığı iddia ediliyor. "Anız ateşi neden oldu" diyenler de var.
Henüz yangının neden çıktığı netleşmedi.
KOLAYCILIK!
Artan orman yangınlarına iklim değişikliği neden gösteriliyor.
Evet, iklim değişikliği yangınlara zemin hazırlıyor ama suçu hemen küresel ısınmaya atmak kolaycılık!
Sonuçta orman yangını için bir kıvılcım gerekiyor. Bu görevi de bazen kırık bir cam parçası, bir sigara izmariti bazen de anız ateşi üstleniyor.
Özetle baş sorumlu insan unsuru!
Orman yangınlarına karşı halkı daha çok bilinçlendirmeliyiz. Orman köylerinde yangın müdahale eğitimi vermek, ormanlık alanları kirletenlere ağır cezalar kesmek gibi birçok çözüm üretebiliriz.
***
ÇEKİCİ BULAMADINIZ MI?
İstanbul-Kartal'da CHP'li belediyenin, sokağa göre değil park eden araca göre asfalt döktüğü ortaya çıktı.
Muhtemelen fotoğrafta gördüğünüz aracın sahibi çalışmadan habersiz.
Bu durumda aracın çekilmesi gerekiyor.
Belediye çekici çağırmadı mı?
Yoksa iş makinesi operatörü "Boş bulduğum yere asfalt döker, geçer giderim" mi dedi?
Sonuçta aracın olduğu alan hem asfaltsız hem de yoldan daha alçakta kaldı.
Kemal Kılıçdaroğlu hep "Belediyecilik bizim işimiz" der.
Ama bu fotoğraf bir çekici bile çağıramadıklarını gösteriyor!
Bu olay, belediyecilik hizmetlerinde İstanbul'un yaşadığı sorunlara en basit örnek!
***
DENETLEMEYİ DUYURMAK!
Yeme içme mekânlarıyla ilgili gelen şikâyetler üzerine Tarım ve Orman Bakanlığı, 81 ilde eş zamanlı olarak lokanta, restoran, kafeterya, otel gibi toplu tüketim yapılan yerlerde denetimlere başlandığını ve denetimlerin üç hafta süreceğini açıkladı.
Güzel bir gelişme ama denetim yapılacağını duyurmak, kötü niyetlilere geçici önlem alma fırsatı sunar!
Denetim habersiz yapılmalı ki, işletmeler her zaman denetim yapılacakmış gibi çalışsınlar!
***
GÖRSEN YER VERİRSİN!
Geçtiğimiz hafta İzmir-Bayraklı'da 61 yaşındaki esnaf bir kadın, komşusu olan esnaf karı-koca çifti silahla vurmuştu. Olayın kamera görüntülerini izlerken dehşete düştüm.
Toplu taşımada 61 yaşında bir kadın gördüğümde yer veririm ama o, çete lideri gibi silah kullanmış!
83 yaşındaki Süleyman Akyıldız eşini korumak isterken hayatını kaybetmiş. Eşi de bacağından yaralanmış.
61 yaşında bir kadın nereden silah aldı? Ya da nasıl silah alabiliyor? Ülkemizde bireysel silahlanma ciddi bir sorun!
***
'DIŞARIDA YEMEK YEMİYORUZ'
Dışarıda yemek yemenin maliyeti her geçen gün artıyor. Mercimek çorbası bile 40-50 lira! Dört kişilik bir aile için sıradan bir yerden bile yarım ekmek döner+meşrubatın maliyeti 500 lira. Tamam, iş yeri kiraları, gıda ve işçilik maliyetleri artıyor ama yemeğin üstüne 330 ml suya 15 TL, çaya 15 TL de alınmaz ki!
Bu yüzden sosyal medyada "Dışarıda yemek yemiyoruz" diye kampanya başlatıldı. Vatandaşın temel itirazı şöyle; "Fiyatların yükselmesine alıştık ama ne yediğimizi bilmiyoruz, kalite çok düştü!" Haklılar yemeklerin de tadı değişti, porsiyonlar küçüldü. Birçok işletme en ucuz malzemeyi kullanıp basıyor baharatı, sosu!
***
DOLAR TUTSAKLIĞINA ÇARE OLUR MU?
Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika Cumhuriyeti'nin oluşturduğu BRICS bloğunun, Johannesburg'taki buluşmasında, Rusya Devlet Başkanı Putin, "Ekonomik bağlarımızın dolarsızlaştırılması yönündeki süreç ivme kazanıyor" dedi.
Brezilya devlet başkanı Lula da "Dolar yerine küresel tek bir para birimini kuracağız" dedi.
ABD'nin başını çektiği Batı ülkeleri, askeri-siyasi güçleri, dolar ve teknoloji egemenlikleri sayesinde küresel ekonomiyi istedikleri gibi yönetiyorlar.
İstedikleri ülkeyi batırıp, çıkıyorlar!
Ekonominin dolar üzerinden dönmesini değiştirmek gerçekten zor. Ancak BRICS bloğuna üye beş ülkenin toplam nüfusu 3 milyar 240 milyon ve ekonomik büyüklükleri 26 trilyon dolar! Bu da dünya ekonomisinin yüzde 26'sı demek.
Bu ülkeler dolara karşı ortak para birimi geliştirirse klişe olacak ama kartlar yeniden dağıtılır!
Ayrıca 40 ülke de BRICS'e katılmak istiyor.
Batı bloğunun küresel çıkarları için çıkardıkları savaşlar, ekonomik ambargolar yoksulluğu daha da artırıyor.
İşte bu yüzden BRICS'in geliştireceği alternatif bir küresel yönetim sistemi birçok ülkenin kaderini değiştirebilir.
Tabii Batı bloğu buna izin vermemek için elinden geleni yapıyor!
Bu noktada Türkiye'nin yapacağı tercih BRICS'in geleceğini etkileyecek önemli unsurlardan biri olabilir.