Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Özel beach’lere hapis cezası!

Yunanistan'da plajlardaki işletmelerin ruhsatsız çalışmasına ve yönetmeliklerin öngördüğünden fazla alana şemsiye ve şezlong yerleştirmesine karşı çıkan halk, gösteriler yapmıştı.
Protestolar işe yaramış olsa gerek,
Yunanistan'da plajları halkın kullanımını engelleyecek şekilde işgal ettikleri belirlenen 26 işletmeci tutuklandı.
Keşke bizde de komik idari para cezaları yerine, tutuklama kararları çıksa.
Yunanistan yasalarına göre bir plajda işletmelere verilecek kullanım hakkı plaj alanının yüzde 50'sini aşamıyor.
Bizdeki yasa daha kesin ve net.
Kıyı kanununun 4. ve 5. maddesinde denize 50 metreden yakın yerler herkesin kullanımına açıktır deniliyor.
Ama birçok otel ve işletmeler bundan haberleri yokmuş gibi davranıyor.
Örneğin Bodrum ve Çeşme'deki birçok kumsala para vermeden giremiyorsunuz!



BELEDİYELERE RANT!
Son dönemde halk plajlarının sayıları artırıldı ama bazı belediye plajlarında bile ücret ödemek zorundasınız.
Hadi hizmet karşılığında ücret ödensin ama bizde her şey göstermelik!
Belediyelerden izin alan işletmeler güzelim sahillerin büyük bölümüne şezlong koyup paralı kullanıma açıp, kenarda köşede küçük alanları halka ücretsiz diye göstermelik alanlar oluşturuyorlar.
Özellikle Akdeniz ve Ege kıyıları belediye ile özel işletmeler arasında rant kapısına dönüşmüş durumda!

***


DERSLER SPORLA BAŞLAYACAK
Okullarda sınıf tekrarını aktif hale getiren Milli Eğitim Bakanlığı'ndan (MEB) bir güzel karar daha çıktı!
MEB, obeziteyle savaşmak için öğrencilerin sınıfa girerken egzersiz yapması ve dijital bağımlılıkla savaşmak için derste cep telefonu kullanımın kısıtlanması kararlarını aldı.
Bizim öğrencilik döneminde haftada iki saat beden dersi olurdu. Genelde beden öğretmenleri öğrencileri serbest bırakır. İsteyen futbol, basketbol oynardı, isteyen de laklak yapardı.



Elbette beden derslerini layıkıyla yaptıran okullar vardır lakin çocuklarımdan da duyuyorum; genelde beden derslerinin saati yetersiz ve planlı bir eğitim yapılmıyor.
O yüzden MEB'in kararını sevinçle karşıladım. Yeni nesilde ne yazık ki, obez ve telefon bağımlısı çok öğrenci var.
Elbette önemli olan alınan kararların uygulanması.
Sabahları derslerden önce her okulda spor yapılabilecek mi? Kış saati uygulaması nedeniyle kış aylarında sabahçı öğrenciler güneş doğmadan okula gidiyorlar! O saatte nasıl spor olacak?
Bunlar gibi cevaplanması gereken birçok soru var!

***


"ÇOCUĞU ÖZEL OKULDAN AL"!
Siroz olan ve zorlu bir tedavi sürecinden sonra sağlığına kavuşan ünlü oyuncu Ufuk Özkan, bir röportajında "Tedavi sürecinde eski eşinizle görüştünüz mü?" sorusunu şöyle cevaplamıştı:
"Nafaka zamanlarında çok görüşüyoruz, fazlasıyla görüşüyoruz. Biliyorum, duyuyorum, boşanmış sanatçı büyüklerimizin de yaşadığı sıkıntılar var. Bence nafaka sisteminde ciddi sıkıntı var." Bu cevap gündem olunca Özkan'ın eski eşi Nazan Özen de şu açıklamayı yaptı:



"Evimiz kira, çocuğumuz özel okula gidiyor. Çocuğumuzun son 2 yılı kalmış, 'Özel okuldan al devlet okuluna ver' diyor. Ama kendisi hiçbir lüksünden vazgeçmiyor." Demek ki, çiftler arasındaki sorunlarda her iki tarafı da dinlemek lazım.
Özkan'ın canıyla uğraşıyorken böyle bir polemiği başlatması kötü oldu.
Kendisine tavsiye stres ve üzüntü yaratan tartışmalardan uzak durması.
Eminim o da iyi bir baba olarak çocuğunun en güzel eğitim almasını isteyecektir.

***


İŞTE AYAKTA UYUR MUSUNUZ?
Japonlar, iş yerinde ayakta uyumayı sağlayabilen ve az yer kaplayan kapsül geliştirdi.
Bu haberin verdiği mesaj; Japonlar çok ama çok çalışıyorlar!



Japonları övmeden geçireceğimiz bir gün yok! Japonları övücü haberler üreten bir merkez var galiba!
Peki, kim işyerinde kambur bir şekilde ayakta uyumak ister? Ya da buna gerçekten gerek var mı?
Japonya'da çok çalıştıkları için intihar eden insanlar var! Yani durum insani değil!
Ayakta uyuma kapsülü de bu insani olmayan şartların sembolü gibi duruyor.

***


PAYLAŞIMLI EV!
Abartılı kira ücreti isteyen bazı ev sahipleri bu kez de 'paylaşımlı ev' adı altında odaları kiralamaya başlamış.
Bir evin birden fazla kişiye kiraya verilmesi apartman sakinlerini rahatsız ediyor.
Hukukçular ise evlerin otel gibi kiraya verilmesinin kat mülkiyetinden kaynaklı sorunlara sebep olabileceğini söylüyorlar.
1991'de Londra'ya dil öğrenmeye gitmiştim. Restoranda çalışıyordum ve kazancımla ancak küçük bir oda kiralayabilmiştim.
İki katlı evin dört odasında da farklı insanlar kalıyordu.
1970'lerde Almanya'ya giden gurbetçilerin ilk yaşadıkları şok evlerin oda, oda kiralanmasıydı.
Bu çok eski bir yöntem ve hala birçok ülkede uygulanıyor.
Bizde bu trendin oluşmasında kiraların yükselmesinin payı var ama sorun yanlış imar planlarında.
Ülkemizdeki dairelerin çoğunluğu 3+1 ya da 2+1 odalı.
Oysa son dönemde ülkemizde evlilik oranı düşerken, tek yaşayanların sayısı da katlanarak artıyor.
Daha önce de önerdiğim gibi önce 1+0 stüdyo dairelerin inşaatına izin verilmeli!

***


DAĞINIK İNSANLAR ZEKİ Mİ?
ABD'nin Minnesota Üniversitesi'nden yapılan yeni bir araştırma, dağınık insanların diğer insanlara göre daha yaratıcı ve zeki olduğunu ortaya çıkarmış.
Dağınıklığın tembellikle bir ilgisi yokmuş. Yaratıcı insanların beyinleri daha farklı çalıştığı için, dağınıklık aslında onların zihinlerini yansıtıyormuş.



O anda akıllarında olan her işi ya da objeyi karşılarında görmek istiyorlarmış.
Bu dağınıklığı beyinlerinde birleştirip yaratıcı işler ortaya koyabiliyorlarmış.
Bu mantıkla yola çıkarsak o zaman çöp evlerde yaşayan istifçi yaşlılar da çok zeki olmalılar!
O kadar zeki ve yaratıcılar ki, sağlıksız koşullarda, pislik içinde yaşıyorlar!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA