Kahramanmaraş merkezli depremlerde ne yazık ki, hayatını kaybedenlerin sayısı 41 bine ulaştı. Enkazdan kurtulan vatandaş sayısı ise 114 bin 834 ve bu gerçekten yüksek bir rakam.
Yurt dışından gelen kurtarma ekiplerinin de katkısı oldu ama doğal afetlerde hayat kurtarma konusunda başarılı bir ülkeyiz.
Daha önce de yazmıştım; deprem, sel, çığ, toprak kayması vs. felaketi bol bir coğrafyada yaşıyoruz.
Sistemsizlik, çürük yapılaşma ve felaketlere karşı hazırlıklı olmamak çok can alırken, ne gariptir ki bir alanda bizi dünyanın en iyileri arasına soktu.
Örneğin 20 yıldır yurt dışında felaketlere yardım için giden İsviçre'nin uluslararası felaketlere müdahale ekibi Rettungskette Schweiz, ilk kez bir canlıyı Hatay'da kurtardılar. Toplamda beş kişiyi kurtarınca da ülkelerinde kahraman ilan edildiler.
Dünyada bizdeki kadar tecrübeli ve başarılı, arama-kurtarma ekipleri çok az var. Dünyanın birçok yerinde meydana gelen felaketlerde yardıma koşuyorlar ve tecrübeleriyle takdir topluyorlar.
DEPREME HAZIRLIK!
Sayıca da çok iyiyiz. Türkiye'nin yüzbinlerce kişilik aramakurtarma ordusu var.
1999 Marmara Depremi, ülkemiz için bir milat oldu. Marmara Depremi'nden sonra Türkiye'de arama kurtarma alanındaki eksiklik görüldü ve çok fazla ekip kuruldu.
AFAD başta olmak üzere AKUT'un, İnsani Yardım Vakfı'nın (İHH), Ulusal Medikal Kurtarma Ekipleri'nin (UMKE), Türkiye Taşkömürü Kurumu'nun arama kurtarma ekipleri hem sayıca hem de tecrübe acısından büyük fark yaratıyorlar.
Jandarmanın 17 ilde 23 profesyonel timi var. Türkiye'de 320 binden fazla itfaiyeci bulunuyor ve onlar da bulundukları bölgelerdeki arama-kurtarmanın doğal üyeleri.
Türk Silahlı Kuvvetleri de devreye sokulduğunda büyük bir arama kurtarma ordusuna sahip oluyoruz. Bu ekiplere ayrıca lojistik açıdan yardım eden binlerce gönüllü vatandaşımız da var.
Arama kurtarmadaki başarımızı, umarım depreme hazırlık konusunda da gösteririz.
***
KOKAİN İNŞAAT MALZEMESİ OLDU
Ekvador'da uyuşturucuya karşı operasyonlarını çoğaltan güvenlik güçleri, 2021'de bir önceki yıla göre neredeyse iki kat fazla mal ele geçirdi. El konan 210 tonu aşkın uyuşturucunun çoğu (201 ton) kokain.
Reuters'in haberine göre 2022'de ele geçirilen kokain, artık polisin 27 deposuna sığmıyor.
Bir ton kokaini yakarak imha etmek 12 saat sürdüğü için artık fırınların da kapasitesi yetmiyor.
Bunun üzerine Ekvador İçişleri Bakanlığı, kokaini inşaat malzemesi olarak kullanmaya başladıklarını açıkladı.
Kokaini, çimento, kum ve suyla karıştırarak harç malzemesi elde ediyorlar, iyi mi?
Şu an gizlenen bir yerde inşa edilen bir tesisin temeli kokainli beton harcından yapılıyormuş.
Adı açıklanmayan bu tesis, temelinde yüz milyonlarca dolar değerinde kokain olduğu için dünyanın en pahalı yapısı unvanını da alır. Aynı zamanda kafası en güzel yapı olur!
Her ülkenin farklı bir derdi var!
***
DİSTOPİK FİLM GİBİ
Hatay'da enkazlardan dolayı girilemeyen yerlerde motosikletle devriye atan PÖH ekipleri böyle görüntülenmiş. Karizmatik çıkmışlar.
Bu fotoğraf, bana 'Mad Max' vari karamsar geleceğe dair distopik filmlerde geçen sahneleri hatırlattı.
Ne yazık ki, Hatay'da son yaşanan sarsıntılardan sonra yine can kayıpları yaşandı ve ülkede karamsarlık arttı.
Umarım bu kötü günleri çabuk atlatırız.
***
KONUT FİYATLARI DÜŞER Mİ?
Türkiye'de herhangi bir üründe ya da eşyada yükselen fiyatın düştüğü nadiren görülür. Ama Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra konut piyasasında farklı dinamikler ön palana çıkmaya başladı.
Emlak kulislerinden gelen bilgilere göre deprem riski olan kentlerde satılık konut sayısı arttı. İnsanlar eski ve depreme dayanıksız olduğunu düşündüğü konutları satışa çıkarmaya başladı. Özellikle 1999 öncesi yapılan konutları elden çıkarmaya çalışanlar var.
Deprem korkusu yüzünden Türkiye genelinde yüksek katlı binalara ilginin azalması da bekleniyor.
Özellikle yüksek binaların olduğu sitelerde konut satış fiyatları düşmese bile sabit kalabilir.
Emlak uzmanları giriş ve giriş üstü dairelerin de fiyatlarında düşme bekliyor.
Son depremlerde rezidanslar ve yeni binalar da yıkıldığı için insanlarda yeni yapılara karşı da bir güvensizlik oluştu.
Şimdilerde şehir merkezlerinden uzakta tek katlı müstakil konutlar daha gözde.
Depreme karşı dayanıklılığı kanıtlanmış TOKİ konutlarının ise hızla değeri artıyor.
Deprem riski az olan Ankara, Konya gibi kentlerde ise hem konut satış fiyatları hem de kiralar artıyor.
***
ÇOK ABARTIYORUZ!
Her depremden sonra "Şu hoca depremi bildi", "Şu profesör deprem olacaktı demişti zaten" gibi yorumlar yapılıyor.
Uzmanların eskiden "Deprem olabilir" diye yaptıkları açıklamalar bile haber oluyor. Bence 'depremi bilme' hadisesini fazla abartıyoruz.
Türkiye'deki deprem fayları belli. Hangi bölgede hangi tarihte deprem olduğu da kayıtlarda var.
Yani depremin nerede olacağı belli ama zamanını kimse bilmiyor!
Böylece sosyal medyada, TV'de her gün yorum yapan her uzman bir gün mutlaka depremi bilmiş oluyor. Örneğin rahmetli Prof.
Dr. Ahmet Mete Işıkara da 12 yıl önce Hatay'da deprem olabileceğini söylemişti.
Ekranda yorum yapanların söylediklerini jeoloji dalında akademik kariyer yapmış herkes biliyor. Ama bazıları daha ünlü işte. Yaptıkları işe ve bilgilerine saygım sonsuz ama bu uzmanların olası depremleri tahmin etmeleri işlerinin bir parçası. Yani falanca hoca depremi bildi diye abartmaya hiç gerek yok!