Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Gizli kahramanlar madenciler

Madenciler yine enkazdan birçok can kurtardı.
Evet pek çok kurtarma ekibi var ama madencilerin yeri ayrı.
Çünkü nasıl kazı yapılacağnıı, yardım için nereden tünel açılacağını en iyi onlar biliyor ve uyguluyor.
Enkaz altında kazı yapıp ilerlemek çok riskli. Hayatlarını riske atarak çalışıyorlar.



Bir muhabir, bir madenci kardeşimize "Hiç canınızı düşünmüyor musunuz o tehlikeli anlarda?" diye sordu. O da "Bizim canımız yok şu anda. Bizim canımız şu anda Türkiye. Bizim için sorun yok..." cevabını verdi.
1999 Marmara Depremi'nde de madenciler çok can kurtarmıştı ama AKUT fiyakalı olduğu için öne çıkmıştı. Her deprem felaketinde aynı durum yaşanıyor. Madenciler hep arka planda kalıyorlar ama en büyük işi onlar yapıyorlar. Hepsi birer gizli kahraman.



Deprem olunca organizasyon ve sayı bakımından ordu, teknik beceriyle hayat kurtarma açısından da madenciler sahaya ilk sürülmesi gereken güçler olmalı.
Ayrıca her kurtarma ekibinde deneyimli madenciler de olmalı.
Olası yeni depremlerde önce madencileri enkaza götürecek organizasyonlar şimdiden hazırlamalıyız.

***


MELEK HEMŞİRELER
Deprem sonrası kurtarma ekipleri, doktorlar, madenciler ve askerlerin insanüstü çabaları... Türkiye'den ve dünyadan yağmur olup akan yardımlar... İnsanların evlerini depremzedelere açmaları... Enkazın altından günler sonra çıkan mucize çocukların gülümsemeleri... O kadar güzel insan hikâyeleri yaşanıyor ki, izlerken gözyaşlarımızı tutamıyoruz.
Bu kötü günlerde sevgi duygusu adeta güneş oldu üstümüzde.



İşte onlardan biri:
Depremin olduğu anlarda Gaziantep'te İnayet Topçuoğlu Hastanesi'ndeki hemşirelerin ilk yaptıkları şey hastanedeki bebekleri kurtarmak için kuvözlere doğru koşmak oldu.
Bazıları sarsıntı geçene kadar bebeklerin bulunduğu kuvözleri tuttu. Bazıları da çocukları kucaklayıp dışarı çıkardı. Normalde depremde dışarı kaçmak insani bir refleks ama onlar risk alıp bebeklerin yanından ayrılmadılar.
Bu olayın görüntüleri dünyada da gündem oldum. Bu hemşire kardeşlerimizi Dünya Kadınlar gününde onurlandıralım.
İyi ki varsınız.

***


DOKTORLAR DA ALKIŞI HAK EDİYOR
Depremde gönüllü yardım ordusunun gizli kahramanlarından biri de doktorlar ve sağlık çalışanları.
Türkiye'nin her yerinden gelen sağlık çalışanları, kurtarılan vatandaşlarımıza ilk müdahaleyi yaptılar, onların yaşama tutunmaları için büyük çaba gösterdiler.



'Yeryüzü Doktorları' ve 'Sınır Tanımayan Doktorlar' gibi insani yardım kuruluşları deprem alanlarındaydı.
Azerbaycan'dan Japonya'ya, Küba'dan Polonya'ya birçok ülkeden gelen gönüllü doktorların da büyük yardımları dokundu.
Doktorluğun nasıl kutsal bir meslek olduğunu gördük. Doktorlara dayak atan bazı kendini bilmezler pişman mıdırlar acaba?
Tüm sağlık çalışanları gönülden alkışı hak ediyor.

***


İZOLATÖR SİSTEMİ YAYGINLAŞMALI
Malatya Battalgazi Devlet Hastanesi iki büyük depremden hasar almadan çıktı, hastalara hizmet vermeye devam etti.
Elbette hastaneler depreme dayanıklı yapılar olmalı. Ama Battalgazi Hastanesi'nde ameliyatlar bile aksamadı. Çünkü 222 sismik deprem izolatörüne sahipti.



İzolatör sistemi, binanın taşıyıcı sistemlerini ikiye ayırarak deprem salınımını sömürüp binanın ayakta kalmasını ve sistemlerinin çalışır hale gelmesini, ameliyatların dahi devam etmesini sağlıyor.
Deprem bölgelerinde daireleri 4-5 milyona satılan lüks apartman ve rezidansların nasıl yıkıldıklarını gördük.
Sismik izolatörler pahalı bir sistem olmasına rağmen apartmanlarda yaygın bir şekilde kullanılmalı.
Yeni konut alacaklar müteahhitlerden izolatör talep etmeli.

***


CEZAYI HUKUK SİSTEMİ VERSİN
Afet alanında yakalanan yağmacılara atılan dayakları izlemek karmaşık bir duygu. Eminim bazılarınız bu vicdansızların dayak yemesine "İyi oldu" diyorsunuz.
Evet, yağmacılara tepki büyük.
Peki, bu olaya ne diyeceğiz; fotoğrafta gördüğünüz Antakya'dan Ömer adlı baba,17 ve 14 yaşındaki çocuklarının enkaz altında kaldığı yeri terk etmiyor.



Yağmacı sanılarak saldırıya uğramış. Burnu ve başında kırık var. Hâlâ enkazın önünde bekliyor.
Bu bilgi sosyal medyada paylaşıldı. Bazen asılsız haberler de paylaşılıyor. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmek de zor.
Ama birileri kafasına göre yağmacı diye birilerini döverse, işkenceden geçirirse arada masum insanlar da zarar görebilir.
Ortada bir suç varsa cezasını hukuk sistemi vermeli.

***


TEŞEKKÜRLER PROTEO
Deprem için Meksika'dan gelen arama-kurtarma ekibinde görev yapan Proteo adlı köpek, enkaz altında kalarak hayatını kaybetti.
Proteo için Meksikalı arama-kurtarma ekibi tören düzenlendi.



Proteo'nun eğitmeni Villeda, "Seninle gurur duyduğumu söylemek istiyorum, çünkü sen her zaman güçlü, çalışkan ve asla pes etmeyen bir köpektin... Maalesef benimle geri dönemeyeceksin, seni hep hatırlayacağım..." diye duygusal bir konuşma yaptı.
Bu özel köpekler iki yıl boyunca insan kurtarma üzerine eğitiliyorlar. Çok değerli köpekler.
Üstün koku alma özellikleri sayesinde enkazın derinliklerinden yaşam mücadelesi veren canlıları tespit edebiliyorlar.
Yaptıkları görevde de tehlikeli. Sürekli beton parçalarının döküldü alanda en kuytu köşelere kadar girip canlı arıyorlar. Bu yüzden bazen hayatlarını kaybediyorlar ya da Güney Kore'den gelen ve yaralanan üç arama kurtarma köpeği gibi ayaklarındaki bandajlarla çalışmaya devam ediyorlar.
Bizim kurtarma ekiplerindeki bu özel köpeklerin sayısı artırılmalı.
Köpek dostlarımız da kocaman alkışı hak ediyorlar. İyi ki varlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA