İtalya'nın başkenti Roma'da önceki gün bir kafede yapılan apartman yönetimi toplantısı sırasında çıkan tartışmada üç apartman sakini öldürüldü. Biri ağır olmak üzere dört kişi de yaralandı.
Ölenlerden biri de Başbakan Giorgia Meloni'nin arkadaşıymış...
Demek ki, apartman sakinleri arasında yaşanan kavgalar sadece bizde olmuyor! Ama adam resmen katliam yapmış.
Neydi acaba tartışma konusu?
Aidatları ödemeyenler mi vardı? Genel ısıtma sistemi yüzünden bazıları 'Daireler çok sıcak oluyor, tasarruf yapalım', bazıları da 'Çocuklu aileyiz, evin sıcaklığı normal' mi dedi?
Şu sıralar zorunluluktan bir arkadaşım, apartmandaki düzen bozulmasın diye gönüllü yöneticilik yapıyor. Ama neler çektiğini biliyorum.
Apartmanda uyum yoksa arıza çıkaranlar varsa yöneticilik gerçekten zor iş!
Başarılı apartman yöneticisi genelde asker ve polis emeklilerinden çıkar. Çünkü onlar insan yönetimini bilirler ve gerektiğinde de otorite kurarlar.
Şimdi 'Bizimkiler' dizisinde rahmetli Mehmet Akan'ın muhteşem oynadığı yönetici Sabri Bey karakterinin neler çektiğini daha iyi anlıyorum.
Evet, Sabri Bey takıntılı biriydi ama onu çekilmez yapan şey yönetici olarak giydiği ateşten gömlekti!
Birinci katta oturan asansör parası vermek istemez. Öğrenciler gürültü yapar. Aidatları ödemeyen çıkar.
Büyük sitelerde yönetici seçimlerinde 'Altılı Masa' sayısı fazladır, mücadele taht kavgasından farksızdır!
Dışarıdan bir şirketle yöneticilik yapsın diye anlaşılır. Bu sefer de biz niye bu kadar para veriyoruz derler, tekrar eski yönteme dönülür.
Apartmanın çatısı akar. Çatı onarımı ortak giderdir ama alt kattakiler para vermez!
En kötüsü de bir apartmanda istifçi, toplayıcı bir yaşlının olmasıdır! Ayrıca yönetici gereksiz insanlarla yüz göz olmak zorunda kalır.
Apartman toplantıları TV'de en çok reyting alan tartışma programlarından bile daha heyecanlı ve gerilimli geçer. Apartmanda düzen yoksa her toplantı kavgalı biter. Saçma sapan nedenlerden insanlar birbirine girer. İtalya'daki olayda da biri cinnet getirmiş işte.
Özetle yönetici Sabri Bey haklıydı. Yöneticilik, üstüne para verilse bile yapılacak bir iş değildir.
***
ŞEKERLİ İÇECEKLERE VERGİ!
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), üye ülkelere, hayat kurtarmak adına şekerle tatlandırılmış içecekleri vergilendirme ya da mevcut vergileri artırma çağrısında bulundu.
Dünya genelinde en az 85 ülke şekerle tatlandırılmış içecekler için bir çeşit vergilendirme uyguluyor.
Bence geç kalınmış doğru bir adım.
Son dönemde yapılan bazı ciddi araştırmalar işlenmiş hazır gıda ve şekerle tatlandırılmış içeceklerin sigaradan daha zararlı ve ölümcül olduğunu ortaya koydu.
Cips, fast-food, şekerli hazır paket gıdalar, içecekler ve tatlılar hastalıkların ve ölümlerin en önemli nedeni.
İngiltere'de bu tür gıdalarla bağlantılı ölümlerin oranı yüzde 10.8 iken, sigaranın neden olduğu ölümlerin oranı 10.7 olarak belirlendi.
En kötüsü de işlenmiş hazır gıda ve içecekleri en çok çocukların tüketiyor olması.
Dünya genelinde ilkokulu bitiren beş çocuktan birinin obez, 3 yetişkinden ikisinin de aşırı kilolu olmasının nedenlerinden biri de yukarıda bahsettiğim gıdalar.
Tıpkı sigarada olduğu gibi şekerle tatlandırılmış içeceklere ve abur cubur yiyeceklere karşı da önlemler alınmalı.
***
O ŞİMDİ ASKER!
Güney Koreli K-Pop müzik grubu BTS üyesi Jin, 18 aylık askerlik için acemi birliğine teslim oldu. Ülkede askerlik zorunlu.
BTS'in diğer altı üyesi gelecek yıllarda birbiri ardına askere gitmek zorunda kalacak. Böylece ünlü grup 2025'e kadar müzik piyasasında boy gösteremeyecek.
"İyi de ne var bunda?" demeyin!
K-Pop, müzik endüstrisinin kralı şu anda. BTS de en çok dinlenen grup.
Kozmetikten turizme birçok farklı sektörde istihdam yaratan BTS, Güney Kore ekonomisine yılda 4 milyar dolara yakın para kazandırıyor.
Yılda yaklaşık 800 bin turist, sadece BTS için Güney Kore'yi ziyaret ediyor.
2014-2023 aralığında BTS'nin ülke gelirlerine toplam katkısı 40 milyar dolar oldu.
BTS'nin piyasa değeri Türkiye'deki bazı GSM şirketlerinden bile fazla!
Yani Güney Kore hükümeti altın yumurtlayan tavuğu kesti mi?
Bence Korelilerin mutlaka B planı vardır. Hazır yaşları da ilerlemişken BTS'nin alternatiflerini sahne arkasında bekletiyordur.
Güney Kore doğru olanı yapıyor. Askerlikte belirli insanlara imtiyaz tanımak gençlerde tsunami etkisi yaratır ve bu da ülke güvenliğini tehdit eder.
Aslında bu uzun bir yazı konusu. Türkiye'de sanata, müziğe yatırım yaparak K-Pop benzeri bir akım yaratmayı bile konuşabiliriz.
***
SİGARAYA ÖMÜR BOYU YASAK
Yeni Zelanda, yeni yasa paketiyle beraber 1 Ocak 2009 yılından sonra doğan tüm gençlere ömür boyu sigara satın alma yasağı getirdi.
Yasa 141 bin dolara kadar varan para cezaları içeriyor.
Yani 1 Ocak 2009 sonrası doğan herkes, ömür boyu sigara satın alamayacak.
Bu yasa tasarı halindeyken de sormuştum; bu yasa kişisel özgürlüğe aykırı değil mi?
Elbette başka insanları sigara dumanına boğmanın özgürlüğü olmaz. Keşke kimse sigara içmese. Ama insanların kimseye zarar vermeden sigara içme özgürlüğü de olmalı!
Herkes kendi tercihinin sonuçlarına katlanır.
Ayrıca yasaklanan maddenin kaçakçılığı artar.
Belki de Yeni Zelanda kaçakçılığa karşı küçük bir ada ülkesi olmanın avantajını kullanacak.
Lakin uyuşturucu örneğinde olduğu gibi yasak olan bir maddenin değeri artar ve kaçakçılar her yolu dener!
***
Altyazı
"Sakın unutma; acı bir düş kırıklığı yaşamış öğretmenler ya çok başarılı olur ya da çok tehlikeli." (Finding Forrester)
