Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Neden evlilik azaldı boşanma arttı?

Boşanma nedenleri incelendiğinde sorumsuz ve ilgisiz davranma problemi yüzde 32,2 ile ilk sırada yer alıyor. Onu aldatma yüzde 14,1, evin geçimini sağlayamama yüzde 9,8, şiddet eğilimi yüzde 8,1 izliyor.
Evlenme oranındaki düşüşte; ekonomik, iş, kariyere odaklanma gibi nedenler sıralayabiliriz. Bireysel yaşam tarzının yükselişe geçmesi de önemli bir neden.
Ayrıca ülkemizde 2001 yılında bin nüfus başına 20,3 doğum düşerken, 2021 yılında 12,8 doğum düştü.
Evet, sosyal hayatın kısıtlanması, çocukların masrafları vs. bu zamanda çocuk büyütmek zor. Ama çocuk sahibi olmanın verdiği mutluluk ise paha biçilmez.



Öte yandan Türkiye'de son beş yılda yaşlı nüfus oranı da yüzde 24 arttı. Ve nüfus bu hızla yaşlanırsa 2080 yılında her 4 kişiden biri 65 yaşın üzerinde olacak. Dünyada durum daha vahim. Örneğin Japonya'da 75 yaş ve üzeri nüfus 19,3 milyona, 65 yaş ve üzeri nüfus ise 36,2 milyona yükseldi.
İngiltere'de 2020 yılında doğumdan daha fazla ölüm kaydedildi. Ülkede 690 bin ölüm gerçekleşirken, buna karşılık, 683 bin civarı doğum oldu.
Ülkemizde doğum oranı düşerken, boşanma oranların artması, nüfusun hızla yaşlanması, göçmen nüfusu daha çok dikkate almamız gerektiğini gösteriyor.
Nüfusu iyice yaşlanan gelişmiş ülkeler ekonomiyi ve üretimi canlı tutabilmek için hesabını yapıp belli oranda göçmen kabul ediyor. Bizde demografik dönüşümün iyi hesaplanması gerekiyor.

***


BİZDEN DE SANA 12 PUAN
Çocukluğumdan bir efsane sesi daha kaybettik. Bugün katılmasak da hâlâ Eurovision'u konuşuyorsak bu biraz da Bülend Özveren sayesindeydi.
Özveren hangi ülkenin kime 12 puan vereceğini genelde bilirdi. "Bu da 12 puanı komşusuna verdi" diye diye Avrupa'daki siyasi blokları, kardeş ülkeleri izleyiciye ezberletmişti.




Uzun yıllar Eurovision'da aldığımız ağır yenilgileri anlatırken bile sevgisini, coşkusunu hiç kaybetmemişti. Sonunda Sertab Erener'le birinci olduğumuza çok mutlu olmuştu.
'Ben Bilirim', 'Banko' ve 'Joker' adlı bilgi yarışmalarını da müthiş sunmuştu. Ülkece bilgi yarışmalarının müdavimi olmuştuk.
TRT spikeri denince ilk akla gelen saygın, başarılı profesyonellerden biriydi. Nazik, beyefendi bir kişiliği vardı ve saygınlığını her ortamda gösterirdi.
Diksiyonu müthişti. Sesi hafızamıza kazınmıştı. Aslında Eurovision'a katılmaktan vazgeçince Bülend Özveren de hayatımızdan ayrılmış gibi olmuştu.
Bülent abi bizden de sana 12 tam puan. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun.

***


DELİL ŞART!
Bir fahri trafik müfettişinin emniyet şeridinin haksız kullandığı iddiasıyla düzenlediği tutanağa sürücü itiraz edip yargıya taşıdı.
Sürücünün avukatı, ceza tutanağının Kabahatler Kanunu'nun 25. ve 28/8-b maddesine aykırı tanzim edildiğini öne sürdü.



Mahkeme de yeterli delil sunulmadığı gerekçesiyle düzenlenen idari para cezasının kaldırılmasına hükmetti.
Hakim kararında, "Aracın ne şekilde trafik işaretlerine uymadığının belirli olmadığı, idarece eylemi destekler mahiyette herhangi bir fotoğraflama, video gibi delil sunulmadığından, 'şüpheden sanık yararlanır' ilkesi gereği itirazın kabulüne karar verilmiştir" dedi.

YA BİRİNE GICIK OLMUŞSA
Bu trafik müfettişliğini tartışmaya açan bir karardır. Müfettişlerin delil sunmadan ceza yazmaları tartışmalı bir uygulama.
Belki müfettiş sürücülere 'gıcık', kafasına göre ceza yazıyor. "Olur mu öyle şey" demeyin!
Örneğin geçtiğimiz yıl Trabzon'da 50 günde 1633 araç sürücüsüne 2 milyon liradan fazla ceza yazan fahri trafik müfettişi tepkilere neden olmuştu. Emniyetin yaptığı incelemede usulsüz ceza yazdığı belirlenen müfettiş görevinden alınmıştı.
Müfettişlik görevini layıkıyla yapanların çoğunlukta olduğunu umuyorum ama Türkiye'de 20 bin fahri trafik müfettişi görev yapıyor. Peki, 20 bin kişinin görevini doğru yapıp yapmadığını nasıl denetleyeceğiz?
Bence mahkemenin kararından yola çıkarak müfettişlerin ceza yazdıkları sürücüler için delil sunmaları gerekiyor. Lakin delil toplamak da zor iş! Bir müfettişin kırmızı ışıkta geçen aracı videoya alması için trafik ışıklarında nöbet tutması gerekiyor.
İçinden çıkılması zor bir durumla karşı karşıyayız.

***


3.6 MİLYAR DOLAR KAZANDIRIYORLAR!
Güney Kore'de 18- 28 yaş arası sağlıklı her erkeğin askere gitmesi zorunlu. Bizdeki gibi bedelli askerlik yok.
Sporcular, atletler ve klasik müzik alanında çalışan müzisyenlere, ülkeye katkıda bulundukları için bazı imtiyazlar tanınabiliyor.
Pop müzisyenleri ise bu kategoride yer almıyor.
Ama Güney Kore Parlamentosu dünyada en çok dinlenen Güney Koreli Kpop grubu BTS üyelerinin askerliklerini 30 yaşına kadar erteleyebilmeleri için bir yasa çıkarmıştı.



Ve grubun en büyük üyesi ve asıl adı Kim Seok-Jin olan Jin'in aralık ayında 30 yaşına basacak olması BTS üyeleri askere gitsin mi gitmesin mi tartışmasını yeniden gündeme getirdi.
BTS'nin müziğe ara vermesinin nedeni olarak da askerlik sorunu gösteriliyor.
Ama Jin'in askere gideceği kesinleşti. Diğer üyelerin de askerliği yaklaşıyor.
Şimdi BTS üyelerinin askere gitmesinin Güney Kore ekonomisini olumsuz yönde etkileyeceği tartışılıyor. Zira BTS'nin ülke ekonomisine yıllık katkısı 3.6 milyar dolar.
Ülkede zorunlu askerlik iki yıl! Bu sürede BTS unutulur. Tabii K-Pop sektörü fabrika gibi çalışıyor!
Bir BTS gider, bin BTS gelir!

***


Altyazı
"Bir hiç olmak çok üzücüdür beyler. İnsanlar hep aranmak ister, dinlenmek ister, hayatta bir kez de olsa önemli olmak ister." (12 Kızgın Adam)

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA