Zaman zaman artan fiyatlara sitem eden 'az ünlü' şarkıcı Ebru Polat, sosyal medyada "Çiğnediğim tek sakız bu 900 TL olmuş. Uçtu gitti ama aldım tabii yine de" diye bir paylaşım yaptı.
'Fazla tıklanmanın' kokusunu alan internet siteleri de Polat'ın seksi fotoğrafları eşliğinde bu paylaşımı haber yaptı.
Sosyal medya ahalisi de bu yemi yutup, hayat pahalılığından bahsedip "Bir sakıza bu kadar para verilir mi?" benzeri paylaşımlar yaptı.
Böylece Polat, 'psikolojik enflasyon' algısına katkıda bulundu.
Aslında Polat'ın paylaştığı ürün bizim bildiğimiz ciklet değil. Ülkemizde çok az yetişen, yurt dışından ithal edilen ve pahalı olduğu için genelde 100 gramlık paketlerde satılan damla sakızı. Polat'ın 900 liraya aldığı ciklet değil, genelde kurabiyelerde, tatlılarda ve kahvede tat, koku versin diye çok az miktarda kullanılan damla sakızı.
Özetle Polat takipçilerine yem attı, kendinin ya da damla sakızı markasının gizli reklamını yaptı.
Ha o damla sakızından bir parça koparıp çiğneyip satışa çıkarsa 4.8 milyon takipçisinden mutlaka birisi 9 bin lira da verir. 9 bin lira ödeyen de haber olur, reklamını yapar!
Böyle garip bir dünyada yaşıyoruz işte!
***
SOMER'İN KORUMA ORDUSU!
'MasterChef Türkiye'nin jüri üyesi Somer Sivrioğlu'nun bir alışveriş merkezine koruma ordusuyla girmesi sosyal medyada gündem oldu.
Altı-yedi kişinin Sivrioğlu'nu çembere alıp AVM'ye sokmasına anlam veremedim doğrusu! Tarkan ve Cem Yılmaz'ı bile bu kadar çok korumayla dolaşırken gördüğümü hatırlamıyorum.
Tamam Sivrioğlu'nun yarışması çok izleniyor, esprileri kötü olsa da sevimli biri, programda tercih ettiği kıyafetleri de ilgi çekiyor. Eşinden ayrılıp MasterChef'in editörüyle sevgili olduğu iddiası çok konuşuldu vs.
Sivrioğlu ünlü biri ama bu kadar çok korumaya ihtiyaç duyacak kadar ünlü değil!
Gerçekten merak ettim, Sivrioğlu için altı-yedi korumaya neden ihtiyaç duyuldu? AVM yönetimi mi korumayı abarttı ya da Sivrioğlu yemek yapacak diye kaçırılmasından mı korkuldu?
Yoksa Sivrioğlu bir megastar da ben mi fark etmedim?
***
KALECİLERİN EVRİMİ
Liverpool sahasında konuk ettiği Manchester City'i Muhammed Salah'ın tek golüyle yendi. Bu golün asistini ise topu kontrol ettikten hemen sonra rakip yarı alanda savunmacıyla birebir kalan Salah'a harika bir pas gönderen Brezilyalı kaleci Alisson Becker yaptı.
Liverpool'a transfer olduğu günden bu yana bir gol ve dört asistle oynayan Alisson toplamda beş gole doğrudan etki ederken, Premier Lig tarihinde skora en fazla katkı yapan kaleci oldu. Alisson'un asistin asistini yaptığı pasların sayısı kat kat fazladır.
Artık kalecilerden sadece golü önlemesi değil, defansta oyun kurması, yüksek pas kalitesi ve asist yapması da bekleniyor.
1988'de Fenerbahçe'ye transfer olan Alman milli kaleci Harald Schumacher'in eliyle orta sahaya kadar pas atmasına şaşırıyorduk. Artık U 10 takımlarında bile kalecilerin degaj yapması yasaklanıyor.
***
KANSER AŞISINA AZ KALDI!
Türk bilim insanları Özlem Türeci ve Uğur Şahin, kanseri hedef alan aşıların, 2030'un sonundan önce kullanıma sunulabileceğini söyledi.
Türeci ve Şahin, mRNA tabanlı koronavirüs aşısı teknolojisinin kanser hücrelerine müdahalede yeniden düzenlenebileceğini düşünüyor.
Türeci, "mRNA, bir kılavuz görevi görüyor ve vücuda ilacı veya aşıyı üretmesini söylemenizi sağlıyor. mRNA'yı aşı olarak kullandığınızda, düşmanın 'aranıyor posteri' için bir kılavuzdur. Bu durumda aranan şey, kanser hücrelerini normal hücrelerden ayıran kanser antijenleridir" diyor.
Kanser tedavisiyle ilgili son yıllarda büyük ilerleme sağlayan başka ilaç şirketleri de var. Rekabet artınca sürekli yeni ilaç ve aşı denemeleri gündeme geliyor.
Kanser kaynaklı ölümlerin yüzde 30 ila 50'si erken teşhis ve etkili tedavi ile önlenebiliyor. Ancak kanser de boş durmuyor! Avrupa Birliği, hastalığa karşı 'kararlı adımlar atılmadığı' takdirde dünya genelinde kansere bağlı yılda yaklaşık 10 milyon olan ölüm sayısının 2040 yılında 3'te 1 oranında artacağını açıkladı.
Türkiye'de ise her yıl yaklaşık 200 bin kişiye kanser teşhisi konuluyor.
Eğer kansere kesin çare bulunursa farklı bir dünya bizi bekliyor demektir. İnsanlar daha uzun yaşayacak, nüfus artacak. Çünkü dünyada en fazla ikinci ölüm nedeni kanser.
***
GALATASARAY'IN KAÇIRDIĞI BÜYÜK BALIK
Manchester City formasıyla çıktığı ilk 14 maçta 20 gol atarak rekor kıran Norveçli yıldız Erling Haaland'ın Messie ve Ronaldo'dan fazla gol atması bekleniyor. Çünkü o daha 21 yaşında.
Galatasaray'ın Haaland'ı 17 yaşındayken transfer etmekten vazgeçtiğine dair şehir efsanesi de doğru çıktı.
Milli futbolcu Ümit Davala, Necati Ateş ile birlikte Molde'ye gidip Haaland'ı izlemekle görevlendirildiğini açıkladı:
"Devre oldu direkt telefon açtık yani bu adamı kaçırmayın diye. 6 milyon mu, 7 milyon mu ne bonservisi vardı o dönemde." Haaland'a teklif yapılıp yapılmadığını bilmediğini ekleyen Davala, "Galatasaray büyük bir balık kaçırdı. Gerçekten Haaland'ın böyle olacağını biz o maçta gördük" dedi.
Daha ne büyük balıklar kaçtı bir bilseniz! 90'larda henüz genç bir yetenek olarak Dinamo Kiev'de oynayan Andriy Shevchenko, Trabzonspor'a teklif edilmişti.
2000 yılında golcü arayan Beşiktaş'a Zlatan Ibrahimovic teklif edilmişti ama daha 19 yaşında çok genç diye yerine Pascal Nouma alındı.
95/96 sezonunda Galatasaray, her konuda anlaştığı Pavel Nedved'i almaktan son anda vazgeçmişti.
Yine Galatasaray, 2016'da Celtic'te oynarken Moussa Dembele'yi yine genç, tecrübesiz diye almamıştı.
Ne yazık ki, ismi bilinmemiş genç yetenekleri keşfeden scout ekiplerinin önemi bizde yeni yeni fark ediliyor.
***
Altyazı
"Eğer bir şeyde iyiysen, onu asla bedavaya yapma." (Batman The Dark Night)