Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

ABD bölünecek mi?

Dergi kapaklarıyla tartışma yaratan ünlü The Economist, son sayısında "Amerika Birleşik Devletleri dağılacak" teorisini kapağına taşıdı.
Bazı uzmanlara göre ABD'de her zaman var olan ırkçılık, gelir dağılımındaki eşitsizlik ve eyaletler arasındaki kanuni uygulamalar arasındaki uyumsuzluk, Cumhuriyetçi Donald Trump'ın döneminde daha da derinleşti.
Joe Biden her ne kadar eyaletler arasındaki birliği sağlam tutmaya çalışsa da Kongre binası baskınını, ülkedeki birliğin kırılma noktası olarak görenler var.
The Economist'in kapakla ilgili yazısında "Amerika'nın hangi politikaların işe yarayıp hangilerinin çalışmadığını test etmek için '50 laboratuvarı' var. İnsanlar yaşamayı seçebilir ve şirketler, pandemi sırasında birçok kişinin yaptığı gibi, tercihlerinin yerel kurallara yansıtıldığı ve genellikle daha az kısıtlamaya sahip eyaletlere taşındığı yerlerde faaliyet göstermeyi seçebilir" deniliyor.
Bu tez başta kulağa mantıklı geliyor. Ancak 25 Ağustos'ta Kaliforniya'da, karbon emisyonlarını azaltacak ve eyaletin elektrik şebekesini zorlayacak bir hareket olan, benzinle çalışan otomobillerin satışı 2035'ten itibaren yasaklandı.
Yine aynı gün Teksas'ta da tecavüz veya ensest istisnası olmaksızın, gebe kaldığı andan itibaren kadınların kürtaj hakkı yasaklandı.
Ve şimdi bu iki radikal kararın eyaletler arasındaki birliğe büyük zarar vereceği konuşuluyor.



MANİDAR!
Çok değil, Kongre Binası'na saldırının gerçekleştiği 6 Ocak 2021 tarihinden önce ABD'nin bölünebileceği tezini kim savunabilirdi? Ama o baskın oldu ve şimdi bölünme tartışılıyor.
Rusya'nın ABD'deki seçimleri manipüle ettiği iddiası hâlâ gündemde. FBI'ın emekli de olsa bir ABD başkanının evine baskın yaptığı görülmüş bir şey değildi!
Benim kapakta ABD'de bölünmeyi temsil eden Özgürlük Heykeli'nin bacaklarından ikiye ayrıldığı karikatürden çok, sağ üste Mihail Gorbaçov'un ölümüyle ilgili küçük spot dikkatimi çekti!
Sovyetler Birliği'nin çökmesine neden olan Gorbaçov'un ölüm haberiyle çökmez denilen ABD'deki eyalet sisteminin çatırdadığına dair haberin aynı kapakta yer alması nasıl bir tesadüftür?



GALATASARAY DUYGUSAL DAVRANDI...
Galatasaray, Omar Elabdellaoui ile yollarını ayırmak istedi. 30 yaşındaki futbolcu, bu sezonki ücretinin tamamını yani 1 milyon 400 bin Euro'yu istedi.
Bunun üzerine Galatasaray camiası, Omar'ı vefasızlıkla suçladı ve sözleşmeyi tek taraflı feshetti.
Futbolda dün yoktur bugün vardır! Aslında Omar, yılbaşı gecesi evde havai fişek yakmaya çalışırken gözlerinden yaralandığında sözleşmesi iptal edilmeliydi.
Sonuçta saha dışında futbol hayatına büyük zarar verecek şekilde kendi kendini yaralayan bir futbolcu hak iddia edemezdi.
Ancak Fatih Terim ve o dönemki yönetim duygusal davrandı. Omar'ın tedavi masrafları ve bir yıl hiç oynamadığı halde parası kuruşu kuruşuna ödendi.
Sonra Omar döndü ama bir hafta oynadı, iki hafta oynamadı, sürekli sakatlandı. Omar şimdi de kalan parasını kuruşu kuruşuna alır!



MASRAFI KABLO HIRSIZI ÖDESİN
Antalya'da kablo çalmak için drenaj kanalına giren K.C., mahsur kalınca rögar kapaklarının altından vatandaşlara seslenip yardım istedi.
Olay yerine 112 Acil Servis ve itfaiye ekipleri geldi. Polis yolu trafiğe kapattı. Uzun bir çalışmanın ardından motorlu testere ile demir parmaklıklar kesilerek daha önce birçok suça karışmış K.C. kurtarıldı!
Hırsız da olsa insan hayatı önemlidir ama bu tür vakalarda kurtarma masrafı hırsızdan alınmalı!
Ülkemizde bir de kablo hırsızlığı sorunu var. Daha önce de yazdım; kablo hırsızları düşük cezalar alıyorlar.
Telefon, internet kabloları çalınınca büyük sorunlar yaşanıyor. Bazen bir mahalleye tekrar internet hattı çekmek aylar alıyor. O mahallede okuyan bir öğrenci ya da uzaktan çalışan biri olduğunuzu düşünün!
Kablo hırsızlarına karşı cezalar daha caydırıcı olmalı. Hurdacılar da sık sık denetlenmeli.



ALMANYA TAZMİNAT ÖDEMELİ
Polonya hükümeti, ülkenin 1 Eylül 1939'da Nazi Almanya'sı tarafından işgalinin yıldönümünde 'Savaş Kayıpları Raporu'nu açıkladı.
Raporda, Nazi Almanyasının işgali sırasında 5 milyondan fazla Polonyalının hayatını kaybettiği ve ülkenin 1.3 trilyon dolar kayıp yaşadığı vurgulandı. Ve Polonya, Almanya'dan tazminat talep etti.
Yunan Meclisi de geçtiğimiz nisan ayında Almanya'dan savaş tazminatı talep eden önergeyi onaylamıştı.
Yunanistan, hayatını kaybedenlerin yakınlarına tazminat, verilen maddi zarar ve Merkez Bankası'ndan Naziler tarafından zorla alınan faizsiz işgal kredisi dahil Almanya'dan yaklaşık 300 milyar Euro talep ediyor.
Ayrıca, işgal döneminde ülkeden götürülen tarihi eserler de geri isteniyor.
Alman tarafı ise 1960'da 115 milyon Alman markı ödeme yapıldığını belirterek, üzerinden 70 yıldan fazla süre geçen savaş için yeni bir tazminat ödemeyi reddediyor.
Savaş tazminatları içinden çıkılması zor meseleler. Ama Polonya'nın tazminat talebinde "Bu sadece geçmişin çözümü değil, Polonya'nın geleceğini sakat bırakmanın telafisidir" açıklamasını değerli buluyorum.
Aslına bakarsanız Türklerin de tazminat talep edeceği birçok savaş var ama hâlâ geçmiş geçmişte kalır mantığı hüküm sürüyor!
Aslında Almanya gelişmiş silah teknolojisini farklı endüstri alanlarında dönüştürerek kaybettiği savaştan ekonomik anlamda galip çıktı.
Bugün birçok önemli Alman markası gelişimini II. Dünya Savaşı'na borçlu.
Nazi Almanyası, birçok ülkenin geleceğini sakat bıraktı ve bunun telafisi mümkün olmadı!



HANGİ BEYAZ PEYNİR EN İYİSİ?
Kırklareli Ticaret Borsası Başkanı Turhan Altıntel, "Beyaz peynirimizi hediye olarak götürdüğümüzde tepkiler, 'Ne Ezine, ne Edirne' şeklinde oluyor. Ezine, Edirne ve Kırklareli peynirini yan yana koyduğumuz zaman Kırklareli beyaz peynirinin lezzeti ortada" dedi.
Ve tıpkı pastırmada olduğu gibi peynirde de Edirne, Ezine ve Kırklareliler arasında "Hangi peynir iyi?" tartışması başladı.
Eşim Kırklarelili, yazları da genelde Ezine taraflarında geçiriyoruz. Her iki yörenin de peynirini sık sık alıyorum.
Kişisel fikrimi soracak olursanız en iyisi Kırklareli peyniri derim. Gerçekten bu yörenin havası bir başka, çok zengin ot çeşitliliği var. Dolayısıyla sütün kalitesi yüksek oluyor. Kırklareli ustalar keçi ve koyun sütünde oranı çok iyi ayarlıyorlar. Ve en önemlisi beyaz peyniri bir yılı aşkın bir süre olgunlaşması için bekletiyorlar.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA