FBI ajanları, ABD eski Başkanı Donald Trump'ın Florida'daki evine düzenlediği baskında bazı belgeleri ele geçirmişti.
Trump'ın görevinin bitmesinin ardından Ulusal Arşiv yetkililerine teslim etmediği gizli devlet belgeleri arasında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un özel hayatına ait skandal içerikli bilgiler olduğu iddia edildi.
FBI'ın el geçirdiği "Info re: President of France" olarak adlandırılan dosyada Macron'un cinsel hayatı hakkında bilgilerin yer aldığı öne sürüldü.
Hatta ünlü Rolling Stones dergisi Trump'ın Macron'un seks hayatı hakkında 'istihbaratı' olduğunu, bazı yakın iş arkadaşlarına övünerek anlattığını iddia etti.
Eğer bu iddialar doğruysa "Trump da kasetçi çıktı" diyebilir miyiz?
Aslında dünya siyasetinde bilgi en büyük güçtür. Rakiplerin hakkında ne kadar çok gizli bilgiye sahipsen o kadar güçlüsündür. İstihbarat örgütleri de genelde bu bilgileri elde etmek için çalışır. Sonra da siyasetçiler gerekirse bu bilgileri koz olarak kullanır.
Tabii Trump gibi CIA'in elde ettiği bilgileri evinde saklayan, boşboğazlık edip arkadaşlarına anlatan ve bundan övünç duyan siyasetçi de az bulunur!
Şimdi bu bomba haberden sonra "69 yaşındaki Brigitte Macron ile evli olan 44 yaşındaki Macron'un istihbaratçıları peşinden koşturacak nasıl bir cinsel hayatı olabilir?" sorusu akıllara geliyor.
Ve bu sorunun yanıtına dair tahminler de magazin sitelerinde işleniyor. Çok acayip espriler dönüyor! Rus haber sitelerinde bu haber işlenirken kullanılan temsili fotoğraflar bile skandal kabul ediliyor!
Trump yaktı Macron'u!
Not: Bu yazı yazılırken FBI'dan konuyla ilgili henüz bir doğrulama gelmedi.
***
TFF GÖRMEZDEN Mİ GELECEK?
UEFA, Emre Belözoğlu'nu Maccabi Netanya karşılaşmasında 'gölge antrenörlük' yapması sebebiyle, UEFA müsabakalarında 'teknik direktörlük' faaliyeti yapmaktan men etti.
Ceza, Belözoğlu kriterleri yerine getirdiğinde kaldırılacak.
Herkesin gördüğü ama ses çıkarmadığı rezalete sonunda UEFA 'dur' dedi.
Bu ceza aslında Türkiye Futbol Federasyonu'na kesildi! Emre'nin hâlâ 'gölge antrenörlük' yapmasına nasıl izin veriliyor?
'Pro lisansı' olmayan Süper Lig seviyesinde teknik direktör olamaz. Ama bizde işler kanun ve yönetmeliklere göre yürümüyor. Emre gibi bazı eski futbol yıldızlarına göz yumuluyor!
Emre'nin hâlâ 'pro lisans'ı alamaması da garip! Madem bu işten ekmek yiyeceksin o zaman dersini çalış, sınavları geç ve gerekli belgeyi al!
Peki, şimdi ne olacak?
TFF, bu cezaya rağmen Belözoğlu'nun Süper Lig'de gölge antrenörlük yapmasına göz mü yumacak?
UEFA "Ben bu rezalete Avrupa maçlarında izin vermem" diyor. TFF, bu rezalete göz yummaya devam mı edecek?
***
YENİ RONALDO
Erling Haaland, Manchester City'ye transfer olduğunda "Premier Lig, Bundesliga'ya benzemez, zorlanır" diyenler olmuştu.
Ama Haaland 5 maçta iki hattrick yaptı ve toplamda dokuz gol attı.
Haaland uzun boylu dev bir genç ama ayak bilekleri kıvrak, pozisyon buldu mu atıyor. Ve daha 22 yaşında.
Bence Haaland geleceğin Messi'si değil ama Ronaldo'su olacak ve önümüzdeki 10 yıla damgasını vuracak.
***
'SESSİZ TERK' AKIMI
Koronavirüs pandemisi iş dünyası ve çalışma kültüründe yeni trendlerin doğmasına neden oluyor. Örneğin 'quiet quitting' (sessiz terk) akımı.
'Terk' kelimesinden işten ayrılma anlamı çıkartılmasın. Terk edilen angarya işler ve fazla mesailer!
BBC'deki haberde bu akım şöyle tarif ediliyor: 'Sessiz terk' sadece işin sizden gerektirdiklerini yapmak ve ötesine kafayı yormamak anlamına geliyor.
Yine işinize gidip geliyorsunuz, vazifelerinizi yapıyorsunuz, ancak iş tanımının sınırlarının asla dışına çıkmıyorsunuz.
Yani ne üzerinize fazladan iş alıyor ne de mesai saatleri dışında elektronik postanıza düşen mesajlara bakmak zorunda kalıyorsunuz.
Bu akımın çıkış noktası pandemiden bu yana birçok genç çalışanın, fazla mesai yapmalarının takdir edilmemesinden ve çok çalışmanın maddi karşılığını alamamaktan bıkmış olması.
Tüm dünyada şirketlerin kırdıkları kar rekorlarını çalışanlarıyla paylaşmaması, maaş zamlarının enflasyon karşısında erimesi 'sessiz terk' akımını trend yaptı.
Ayrıca şimdiki gençler, eski kuşaklar gibi kariyerinin başlarında çok çalışıp, azla yetinip daha sonra bu özverilerinin karşılık bulacağı düşüncesine inanmıyorlar.
Hayatın sadece işten ibaret olmadığını düşünüyorlar ve kendilerine vakit ayırmaya özen gösteriyorlar. Bazıları ise çaba ve özveri göstermede iş dünyasında ilerlemenin mümkün olmadığını söylüyor. Gençler de bu düşünceye karşılık olarak çok çalışıp, çok tüketme yerine 'maaşın kadar çalış ve az tüket' prensibini öne çıkarıyorlar.
***
DANSÇI DA DOLANDIRDI
840 binden fazla YouTube takipçisi olan 'Nutty' adıyla da bilinen Taylandlı dansçı Suchata Kongsupachak, lüks arabalarını, saatlerini ve eşyalarını sosyal medyada sergilemesiyle tanınıyordu.
Ünlü YouTuber, 840 bin kişiye servetini forex ticaretinden topladığını anlatıyordu.
Fakat hayranlarının 55 milyon dolarını topladı ve kaçtı.
'Nutty', 6 binden fazla kurbanı kendi forex ticaret şirketine yatırım yapmaya ikna etmiş ve onlara katkılarından yüzde 35'e varan getiri vadetmiş.
O kadar haber yapılmasına rağmen 6 bin kişinin bir dansçının kazanç vaatlerine inanması akıl alır gibi değil.
O lüks arabalar, saatler, şaşalı yaşam görüntülerinin 'sazanları' yemlemek için kullanıldığını akıl etmiyorlar!
Bunlar hep kolay para kazanma arzusundan kaynaklanıyor!
***
Altyazı
"Eğer bir şeyde iyiysen, onu asla bedavaya yapma" (The Dark Night)