Batman'da, gelecek ay hasadına başlanacak fıstığın kilosu 170 lira olunca üreticiler, mahsulleri çalınmasın diye silahla 7/24 nöbet tutmaya başladı. Nöbet tutmakta haklılar.
Baklava başta olmak üzere birçok tatlının ana hammaddesi olduğu için fıstık hırsızlığı son dönemde arttı.
Kamyonu bahçenin başına çekip fıstıkları kendi mallarıymış gibi toplayan hırsızlar var.
Benim haberde dikkatimi çeken köylünün sanki sınır ötesi harekata katılacakmış gibi dolaşması.
Elindeki silah da teknoloji harikası tam otomatik bir tüfeğe benziyor!
Herkes alabiliyor mu bu tüfekten?
***
HOŞ GELDİN DEPARDIEU
Gerard Depardieu, Cihangir'de görüntülendi.
Bir restoranda ahtapot, karides ve ızgara balık yiyen ünlü Fransız aktör, dört gündür İstanbul'daymış.
73 yaşındaki aktör, Fransa'daki üzüm bağlarını ve Paris'teki evini sattığını ve artık İstanbul ve Dubai'de zaman geçireceğini açıklamıştı. Ve bir balıkçı teknesini Tuzla'da yata dönüştürtüyordu.
Bundan sonra Depardieu'yu daha sık göreceğiz! Bir dünya starı İstanbul'da yaşayacak!
Paparazziler ünlü aktörü bunaltmasalar bari!
***
DAHA KAÇ KİŞİ ÖLECEK?
Alanya'da İran uyruklu Farzan Parsaei (31) idaresindeki elektrikli scooter, Rus uyruklu M.B. (50) yönetimindeki araçla çarpıştı. Farzan hayatını kaybetti, M.B. gözaltına alında.
Şaşıracak bir durum yok. Eğer otomobil sürücüsü hayatını kaybetseydi ilginç bir haber olurdu.
Defalarca yazdık, uzmanlar da uyarıyor. Scooter'lar şu anki mevcut kullanım şartlarıyla tehlikeli araçlar.
Scooter firmaları sadece kendi kârlarını düşünüyor!
Scooter kullanmak için yaş sınırı, ehliyet ve kask takmak zorunlu olmalı!
Ayrıca scooter'ların kaldırımda mı, yolda mı, yoksa bisiklet yolunda mı sürülmesi gerektiğine dair kafa karışıklığı da çözülmeli!
***
ARDA PİŞMAN OLUR MU?
Fenerbahçe'de değişen bir şey yok.
Her sezon başı yapboz tahtası gibi kadro baştan aşağı yenileniyor.
İnatla aynı mevkilere Bruma gibi çöp transferler yapılıyor!
Tribünlerin özlemle beklediği yıldız golcü ise üç yıldır alınamadı.
Şişkin kadrodaki bazı futbolcular gönderilince kulüp yine zarar edecek.
Bu kaos ortamında durumuna en çok üzüldüğüm futbolcu ise Arda Güler.
Fenerbahçe'nin geleceği olarak görülen, 10 numaralı forma verilen Arda, forma şansı bulamıyor.
Oysa tam da bu yaşta gelişimi için düzenli ilk 11'de oynaması gerekiyor. Madem düzenli oynatılmayacaktı bari bir takıma kiralık verilseydi!
Umarım Arda, Emirhan İlkhan gibi Avrupa'ya gitmediği için pişman olmaz!
***
DAMAT AYAKKABISI!
Oğuzhan Koç ve Demet Özdemir'in düğününe damadın ayakkabıları damga vurdu.
Koç'un giydiği ayakkabının topuklarının hayli yüksek olması sosyal medyada espri konusu oldu.
Bu boyu uzun gösteren ayakkabı 17 bin 600 liraymış. Hem bu kadar para verip hem de dalga geçilmek enteresan bir durum.
Koç ayakkabısının çok konuşulacağını tahmin etmedi herhalde!
***
DAĞ GİBİ ADAMDI!
Sebastien Haller bu sezon 31 milyon Euro bonservis bedeliyle Ajax'tan Borussia Dortmund'a transfer olmuştu.
Sağlık kontrolünde tespit edilen testis tümörü kötü huylu çıkınca Sebastien kariyerine ara vermiş ve tedavi altına alınmıştı.
Ünlü futbolcu, sosyal medya hesabından son halini paylaştı.
Bu fotoğrafa bakınca şan, şöhret, para vs. önemsiz olduğunu, hayatta en önemli şeyin sağlık olduğunu daha iyi anlıyorsunuz.
Testis kanseri erken teşhis edilmesi halinde tedavide başarı oranı en yüksek kanser türlerinden biri.
Umarım Sebastien iyileşir.
***
DOLDURUN ÇAYLARI!
ABD'de yapılan bir çalışmaya göre, her gün çay içen kişilerin erken ölüm riskinin içmeyenlere göre yüzde 9 ila 13 daha düşük olduğu belirtildi.
Bilimsel çalışma, 2006-2010 tarihlerinde çayı çok tüketen İngilizler arasında yapıldı ve çalışmaya katılan yaklaşık 500 bin kişi, 11 yıl boyunca takip edildi.
Bilimsel çalışmanın açıklamasında "Kafein metabolizmasındaki genetik çeşitlilikten bağımsız olarak, günde 2 veya daha fazla çay içenler arasında; daha yüksek çay alımıyla daha düşük ölüm riski ilişkilendirildi. Bu bulgular, daha yüksek alım seviyelerinde bile çayın sağlıklı bir diyetin parçası olabileceğini düşündürmektedir" denildi.
denildi. İşte bize böyle güzel haberlerle gelin!
Aslında çayın mutlulukla da bir ilgisi var. Hüzünlerimizi, kahkahalarımızı ince belli bir bardak çaya sığdırmıyor muyuz? İçince huzur veren çay gibisi var mı?
Cemal Süreya ne güzel demiş; "İki çay söylemiştik biri açık; keşke yalnızca bunun için sevseydim seni..."
***
Altyazı
"Bir insana yapılacak en büyük kötülük ona umut verip sonra hiçbir şey olmamış gibi gitmektir." (Friends)
