Türkiye'nin en iyi haber sitesi
MEVLÜT TEZEL

Video oyunlarıyla sağlık arasında ilişki yokmuş!

Birçok ebeveyn gibi ben de çocuklarımın daha az bilgisayar-video oyunu oynamasını istiyorum. Çünkü genel kanı, bilgisayar oyunlarının çocukların sağlığı üzerinde olumsuz etkileri olduğu yönünde.
Hatta Çin, bağımlılık yarattığı gerekçesiyle 18 yaşından küçüklerin video oyunu oynama sürelerini kısıtlamıştı.
Oxford Üniversitesi'nin video oyunu oynama süresiyle sağlık arasında ilişkiyi değerlendiren yeni araştırmasında ise ezber bozan bir sonuç çıktı.
Araştırmaya katılan 38 bin 935 oyuncudan oyun oynamak için harcadıkları süreyle bağlantılı olarak sağlıklarındaki değişimleri değerlendirmeleri istendi.
Katılımcıların sağlık durumu, yaşamdan keyif alma ve mutluluk, üzüntü ve öfke gibi farklı duyguları yaşama seviyeleri ölçüldü.
Sony, Microsoft ve Nintendo gibi büyük şirketler, araştırmacıların talep ettiği verileri paylaştı.
6 hafta boyunca New Horizons, Apex, Legends, Eve Online, Forza Horizon 4, Gran Turismo Sport ve The Crew 2 oyunlarını oynayan katılımcılar takip edildi.
Ve araştırmanın sonucu şöyle açıklandı:
"Çalışmamızda, video oyunu oynamakla sağlık arasında bir ilişki olduğunu işaret eden neredeyse hiçbir kanıt bulunamadı. Sonuçlar, video oyunları için harcanan zamanın iyi olma hali üzerindeki etkisinin muhtemelen sübjektif olarak fark edilemeyecek kadar az seviyede ve neredeyse sıfırdan farksız olduğunu gösteriyor."
Farklı sektörlerde büyük şirketlerin istedikleri sonuç çıksın diye üniversitelere araştırma sipariş ettikleri oluyor. Genelde şirketler kendilerine yarayacak sonuçların çıkacağı belli başlıklarda araştırma talep ediyorlar.
Araştırmacılar yalan söylemiyor ama örneğin 100 tane zararı olan bir ürünün sadece tek yararlı olduğu alanı ortaya çıkaran araştırma sonucuna ulaşılıyor. Ve bu sonuç medyada paylaşılıyor.



ATARİ KUŞAĞI!
Koskoca Oxford Üniversitesi'nin araştırmasına karşı çıkamam ama yukarıda verdiğim örneğe benzer bir sonuç çıksın diye şirketlerin araştırma talebinde bulunup bulunmadığını merak ediyorum!
Belki de biz ebeveynler durumu abartıyoruz! 80 ve 90 kuşağı çocuklar, atari salonlarından çıkmazdı. 'Atari Batağı' diye haberler yapılırdı. Ama bu salonlarda River Raid oyununda köprüleri patlata patlata, Street Fighter'da 'aduuuu ket' yapa yapa büyüyen 80 kuşağından da ne mühendisler, doktorlar, mimarlar çıktı!
Bazılarımız iyi yerlere geldi, bazılarımız yerinde saydı!
Şimdi de çok video oyunu oynayan çocuklar arasında iyi yerlere gelenler çıkacaktır.
Ama günde 10 saat video oyunu oynayan bir çocuğun doktor, mühendis, pilot olma olasılığı düşüktür. Ondan olsa olsa e-spor oyuncusu olur!



PUTİN TEZAHÜRATI!
Dinamo Kiev'li futbolcu golden sonra tribünlere hareket çekse bile bazı Fenerbahçeli taraftarların Vladimir Putin lehine tezahürat yapması hiç hoş olmadı.
Böyle bir olay Avrupa'da yaşandığında genelde görmezden gelmeye önemsizleştirmeye çalışılıyor.
Birbirimizin kuyusunu kazmada, gammazlamada üstümüze yok!
O video, bizim sosyal medyada bu kadar çok paylaşılmasaydı dünyanın haberi olmayacaktı!
İki gündür sosyal medyada Fenerbahçe ceza alsın diye çırpınanlar, gönüllü kampanya yürütenler var!
Yunanistan'da, İtalya'da, İngiltere'de ne küfürler, ne kışkırtmalar, ırkçı pankartlar gördü bu gözler!
Tribün kültürüne hakim olanlar için Putin tezahüratı normal, sıradan bir olay aslında.
Maç günü stat önünde yapılan röportajlarda "Ukraynalılar bizim kardeşimiz, onları en iyi şekilde ağırlayacağız" diyen taraftar golü yiyince bambaşka birine dönüştü. Olmamalı ama oluyor işte!



TÜRKİYE'DE EN ÇOK SÖYLENEN YALANLAR
Bir araştırma şirketinin 1100 katılımcıyla gerçekleştirdiği araştırmada 'En sık başvurduğunuz beyaz yalan hangisi?' sorusu yöneltilmiş.
Türkiye'de en çok söylenen beyaz yalanlar sırasıyla şöyle:
■ Ben asla yalan söylemem.
■ Telefonum sessizdeydi.
■ Kullanım şartlarını okudum, kabul ediyorum.
■ Söyle kızmayacağım.
■ Telefonu değiştirdim, numaran kayıtlı değil.
■ İyi derecede İngilizce biliyorum.
■ Üzerimde nakit yok.
Bence dünya genelinde de benzer sonuç çıkar. Telefon sessizdeydi, telefonu değiştirdim evrensel beyaz yalanlar zaten. "Üzerimde nakit yok" ise yalan değil gerçek! Kaçınız nakit para taşıyor?
Yalan söylemenin kendine özgü yararları da var. Yalan söylemek, insanların kendileri hakkında daha iyi hissetmelerini ve başkalarının gözünde daha iyi gözükmelerini sağlıyor.
Tabii yalanın büyüğü ve fazlası da önemli sorun!



KAÇAK İSKELEYİ İHBAR ET!
Yasalar, "Sahiller herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır" diyor. Ancak Türkiye'deki kıyıların çoğunda özel ya da devlet işletmeleri var ve bu yerlerde insanlar para vermeden denize giremiyor.
Neyse ki son dönemde birçok il ve ilçede belediyeler halk plajları kurmaya başladı. Ama her yaz kaçak iskeleler kurarak denize girmeyi ranta çevirenler çıkıyor.
Konuyla ilgili Bodrum'dan güzel bir haber geldi.
Bodrum Belediyesi, Gümbet, Bitez, Koyunbaba, Müsgebi-Yahşi Plajı ve Türkbükü Sahili'ndeki 65 kaçak iskeleyi yıktı. Yeni yönetmelik gereği izinli, ruhsatlı olan iskeleler ise ruhsat süreleri bitiminde ruhsatları yenilenmeyerek kaldırılacak.
Belediye yetkilileri "Gelen her kaçak iskele ihbarını da inceliyoruz" diyor. Bodrum'da yaşayanların aklında olsun!

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA