"Kiraya vermek istediğimiz bir evimiz var. Dün emlakçı aradı, söylediklerini aynen yazıyorum: 'Evinizin kira değeri 6500 TL ama yabancıya kiralarsak 10 bin TL ve bir yıllık peşin ödetirim kirayı.' Emlakçılar kontrol altına alınmadığı sürece Türk vatandaşlarının ev bulması zor."
Ömer Ekinci adlı bir Twitter kullanıcısının paylaştığı yukarıdaki tweet sosyal medyada tartışma yarattı.
Bir emlakçı, Ekinci'nin genelleme yaptığını emlakçılardan çok ev sahiplerinin yabancılara değerinin üzerinde ev satmak istediğini yazdı.
Ev arayan bazı vatandaşlar ise kira ve satılık fiyatlarının hak ettiğinden çok yüksek olmasında emlakçıların payı olduğunu belirtti.
Evet, bir evin kaça kiraya verileceğinde son söz ev sahibinindir. Ama bazı emlakçıların sürekli ev sahiplerini arayıp "Kiran çok düşük, kiracıyı çıkartalım iki katına kiraya verelim" dediklerini çevremizden duyuyoruz.
Daire sahiplerinde yabancılar daha çok veriyor diye bir algı oluştu ve bu algıdan da emlakçılar kazançlı çıkıyor. Çünkü kirasını gününde ödeyen bir kiracının çıkarılıp, yerine yenisi bulununca emlakçıya yeni komisyon fırsatı doğuyor.
Evini yüksek fiyattan yabancıya kiralayanların da dertli olduklarına dair haberler çıkıyor. Kirasını ödemeyen çok yabancı var!
Kirayı ödemeyen yabancıyı çıkartmak, mahkeme masrafı ödemek de ayrı bir dert! Bazı yabancılar kapıyı kilitleyip kayıplara karışıyor ve mal sahipleri mahkeme kararı olmadan eve giremiyor!
Elbette ev sahibini yanlış yönlendirmeyen dürüst emlakçılar da var, lakin genelde emlakçılar kazanacağı komisyona bakıyor!
Yabancılar ise "Ev sahibini ikna ederim ama iki katı komisyon alırım" diyen emlakçılardan şikayetçi!
Sahibinden çıkan ilanları kopyalayıp emlak sitelerine ilan verenler... Mal sahibinin gönlünden geçen fiyatı öğrenip daha yükseğe satış yapıp aradaki farkı alanlar... Satılık fiyatının üzerine kendi komisyonunu da ekleyip, bir de satış sonrasında komisyon alanlar... Müşteri kaçırmamak için, evin değerinden fazlaya satılması için sürekli fiyat yükseltenler vs. emlakçılara yönelik sürekli şikayetler duyuyoruz. Kötü niyetli emlakçılar yüzünden en çok zarar gören de dürüst emlakçı oluyor.
Daha önce de emlak komisyonlarının yüksek olduğunu yazmıştım!
Kiralardaki artış enflasyonu da tetikliyor! Sağlıklı bir emlak piyasasının oluşması için devlet harekete geçmeli.
***
ÇALIŞMAK İSTEDİKTEN SONRA...
Antalya'da yaşayan dört çocuk babası Erhan Uludağ, turizm sektöründe şoför olarak çalışırken pandemi yüzünden işsiz kaldı.
İş bulamayan Uludağ, bir gün Konyaaltı sahilinde yüzerken suyun dibinde metalleri fark etti.
Demirleri geri dönüşüme satabileceği fikriyle her gün sahile gelip denizin dibine tüpsüz palet ve gözlüğüyle dalan Uludağ, günlük 100 ile 150 kilo arasında metal çıkarmaya başladı. Bu metalleri geri dönüşüme satarak da aylık kazancını 25-30 bin lira yaptı.
Elde ettiği gelirle pandemide biriken borçlarını kapatan, işini sürdürebilmek için bir de kamyonet alan Uludağ, "Bu şekilde devam edersem, kirada oturuyorum ve ev almayı düşünüyorum" diyor.
Uludağ geçen yaz 25 ton, bu yazda şu ana kadar 15 ton metal çıkarmış. Güzel para! Uludağ'ın memlekete de faydası dokunuyor. Hem denizi temizliyor hem de geri dönüşüme katkı sağlıyor.
Uludağ'ın da dediği gibi para kazanmak istedikten sonra her türlü kazanılıyor!
***
AVRUPA KIŞI ÇIKARIR MI?
Rusya'dan Avrupa'ya doğal gaz taşıyan boru hatlarında sürekli bakım onarım çalışmaları yapılıyor. Rusya'nın Avrupa'nın yazın gaz biriktirmesini engellemeye çalıştığı iddia ediliyor.
Akla ilk gelen soru ise; Avrupa, Rus doğal gazı olmadan kışı atlatabilir mi?
ABD ve Katar'dan gemilerle getirilen maliyeti yüksek sıvılaştırılmış doğal gaz ile ısınma sorunu çözülse bile Avrupa'nın doğal gaza bağlı sanayisi büyük darbe alacak gibi gözüküyor!
İşin garibi Rusya gazı kıstıkça enerji fiyatları yükseliyor ve daha çok kazanıyor. Rusya'nın işgalden bu yana Avrupa'ya sattığı doğal gazdan elde ettiği gelir iki katına, 95 milyar dolara çıktı.
Koskoca Avrupa'nın düştüğü hale bakar mısınız?
Peki, doğal gaz krizi Avrupa sanayisine zarar verirse bu işten enerji akışının kavşak noktası Türkiye kârlı çıkabilir mi?
***
YASA VAR, UYGULAYAN YOK!
İstanbul-Bahçelievler'de arkadaşlarıyla birlikte parkta oynayan 11 yaşındaki Uğur Akbulut'a pitbull saldırdı. Uğur bacağından yaralandığı için hastaneye kaldırıldı.
Parkta iki kişinin ağızlıksız ve tasmasız dolaştırdıkları pitbullu çocuğun üstüne saldığı iddia ediliyor.
Eğer iddia doğruysa, bu saldırı TCK'ya göre 'taksirle yaralama' ve 'Hayvanı tehlike oluşturabilecek şekilde serbest bırakma' suçlarına girer.
Cezası da altı aydan üç yıla kadar hapis!
Daha önce de yazdım çocuk parkları aynı zamanda köpek gezdirme alanları oldu.
Pitbull gibi tehlikeli köpekleri tasmasız, ağızlıksız dolaştırmak ve serbest bırakmanın cezası 14 bin 982 TL.
Yasa var ama uygulayan olmadığı için bu tehlikeli köpekler sürekli insanlara saldırıyor!
***
ANNENİN SÖZLERİ ÇELİŞKİLERLE DOLU!
Bursa'da çöp evdeki kilitli odada teyzesi tarafından alıkonulan Cem Muhammet A.'nın annesi Yasemin A. konuştu.
Eşinden ayrıldıktan sonra oğlunu 19 aylıkken annesine bırakarak, Antalya'ya çalışmaya gittiğini belirten anne "Kardeşim cenaze törenindeyken çocuğumu kaçırdı" diyor.
Teyze Kamuran Pınar A. ise annenin çocuğu istemediğini söylüyor.
Güya anne, kardeşinin belirli bir adresi olmadığı için de kendisine ulaşamamış.
"Üç ayrı şehirden arama tutuklama kararı çıkarttım. 3 yıldır benim çocuğum bulunmadı" diyor.
Yargılanmadan tutuklama kararı nasıl çıkar?
Annesi ölünce çocuğunu neden hemen almamış? Annenin sözleri tutarsızlıklarla dolu! Bir de el sanatları öğretmeni bu kadın!
Bir diğer iddia ise Yasemin A.'nın, kocası ile akıl hastanesinde tedavi gördüğü sırada tanıştığı...
Herkesin çocuk sahibi olmaması gerektiğini gösteren bir olay bu! Teyzeden anneye, babaya bu vakada ihmali olan herkes yargılanmalı!
***
Altyazı
"Ben sadece her günü atlatmaya çalışıyorum. Zaten devam eden mutluluğa inanıyor muyum? Bilmiyorum. Bütün o filmlerde gördüğün yaşama ayak uydurabilmiş insanların var olduğunu sanmıyorum." (BoJack Horseman)
