Paris Yaz Olimpiyatları, sadece sporun değil, aynı zamanda modanın da zirveye çıktığı bir etkinlik olarak ilk yarıyı geride bıraktı. Bu yıl LVMH Grup'un ana sponsorluğu sayesinde, moda ile spor arasındaki bağlantı hiç olmadığı kadar güçlü kuruldu. Hal böyle olunca sporcular, davetliler ve izleyiciler de bu moda şöleninin bir parçası olmanın heyecanını yaşadı. Paris sokaklarında yankılanan atletik başarılar, couture dokunuşlarla birleşerek, unutulmaz bir görsel şölen sunmaya devam ediyor.
LÜKS DOKUNUŞ
Olimpiyatlarda moda anlamında ilk dikkat çeken Louis Vuitton'un madalyalara ve sunumlarına etkisi oldu. Tokyo Olimpiyatları'nda madalyalar, geri dönüştürülebilir termoplastik polimerden yapılmış yelpaze şeklindeki bir tepside sunulmuştu. Paris'te ise madalyalar, her ödül töreninde markanın Damier kanvasıyla kaplı bir tepsi üzerinde podyuma taşınıyor.
DION VE GAGA FIRTINASI
Olimpiyatların açılış seremonisi Lady Gaga'nın sahnesiyle başladı. Lady Gaga, 1970'li yıllara damgasını vuran balerin ve aktris Zizi Jeanmaire'nin klasik parçası "Mon Truc En Plume"u neşeli bir şekilde yorumlayarak etkileyici bir performans ortaya koydu. Ancak kostümü olimpiyatların ilk moda skandalını da yaşatmış oldu. Her şey Saint Laurent markasının kreatif direktörü Anthony Vaccarello'nun paylaşımıyla ortaya çıktı. Lady Gaga sahnesinde özel dikim bir Christian Dior Couture giydi ancak ilham aldığı Zizi Jeanmaire, efsanevi tasarımcı Yves Saint Laurent'ın ilham perisi olmakla birlikte, tüm kostümlerini zamanında ona tasarlatıyordu. Anthony Vaccarello, sosyal medyada yaptığı paylaşımla, bunu itibarsız bir hareket olarak nitelendirdi ve adeta hırsızlıkla itham etti. İlhamın tam anlamıyla yansıtılması için seremonide Jeanmaire'in giyindiği markanın tercih edilmesi gerektiği aşikar. Seçimin olması gerektiği gibi yapılmamasının sebebi ise manidar…
Zira Lady Gaga'yı giydiren markanın sahibi olan LVMH Grup, Paris Olimpiyatları'nın ana sponsorlarından biri. Jeanmaire'i giydiren marka ise rakip şirket olan Kering Grup'a ait. Açılış seremonisinin kapanışını ise Celine Dion yaptı. Celine Dion, Katı Kişi Sendromu rahatsızlığı nedeniyle müzik kariyerine 4 yıldır ara vermişti. Uzun süre sonra ilk sahnesini Paris Olimpiyatlarında Eyfel Kulesi'nin tam üzerinde gerçekleştirdi. Tek şarkılık bu performans için 2 milyon dolar aldı. Kostümünde marka tercihi Lady Gaga ile aynıydı. Işıltılı boncuklarla süslenmiş elbisesi içinde Dion adeta göz kamaştırdı. Bin saati aşan bir sürede hazırlanan ve Maria Grazia Chiuri tarafından tasarlanan elbise, yaklaşık 500 metre boncuklu püskülden oluşuyor ve en uzak mesafeden bile Eyfel Kulesi'nde ışık gibi parlamasını sağlıyor.
OLİMPİYATLAR SERGİSİ
Dior, 2024 Olimpiyat Oyunları açılış töreninde performans sergileyen sanatçılar için yarattığı kıyafetleri bir sergiye dönüştürdü. Bu kıyafetler arasında, Celine Dion'un Eyfel Kulesi'nde muhteşem geri dönüş performansı için giydiği ışıltılı elbise de bulunuyor. Böyle bir sergi bir günde kurulamayacağı gibi hazırlığı aylar önce başlamıştır. Sektörde zirvede olmalarına rağmen hiçbir şey yapmamayı tercih etmek yerine üzerine daha ne ekleyebilirim diye çalışmaları büyük bir övgüyü hak ediyor.
GURURLANDIRANLAR, GÜLDÜRENLER, ÖFKELENDİRENLER, ALKIŞLANANLAR!
Olimpiyatlar başladı başlayalı güzel haberler ve viral olaylar eksik olmadı. Aslında buraya sığmayacak kadar sayısız başarımız olsa da sosyal medyada en çok duyulanlarla bir özet geçmek gerekir!
En ses getiren isimle başlamak istiyorum. Atıcılık tarihinin ilk madalyaları havalı tabanca karma takım müsabakasında İlayda Tarhan ve Yusuf Dikeç gümüş madalya kazandı. Özellikle 51 yaşındaki Astsubay Yusuf Dikeç'in her yarışmacı binbir koruma ve destek ekipman kullanırken sıfır ekipmanla madalyayı kazanması ve karizmatik tavrı tüm dünyanın gündemine oturmasını sağladı. Atıcılıkta genellikle netleştirici lens, ortam sesini duymamak için özel kulaklıkların kullanıldığını göz önünde bulundurursak Dikeç'in karizmasına saygı duymamak elde değil. Atıcılık dalında dikkat çeken bir diğer isim de Güney Kore'den yarışan Kim Yeji oldu. Dünya rekorunu kırdığı anlardaki havalı duruşu tüm dünyanın ilgisini çekti.
Mete Gazoz, Ulaş Berkim Tümer ve Muhammed Abdullah Yıldırmış'tan oluşan Okçuluk Erkek Milli Takımı, bronz madalya karşılaşmasında Çin'i 6-2 yenerek Olimpiyat Oyunları 3'üncüsü oldu. Ülkemize Paris 2024'te ilk madalyasını getiren sporcularımız, okçuluk ve olimpiyat geçmişimizde madalya kazanan ilk takım olarak tarihe geçti.
Milli boksörümüz Busenaz Sürmeneli, Paris 2024'te çeyrek finale yükseldi ve göğsümüzü kabarttı.
Paris Olimpiyatları'nda 100 metre sırtüstü yarışında altın madalyayı kazanan 23 yaşındaki İtalyan sporcu Thomas Ceccon, yakışıklılığıyla olimpiyatlara renk kattı. Bir başka İtalyan olayı da yüzme yarışı esnasında İtalyan spikerin maçı sunarken Fransız kahvesini eleştirdiği anlar oldu. "Fransızın kahvesini ancak bir İtalyan eleştirebilirdi" dedirtti ve yüzleri güldürdü.
Filenin Sultanları ilk maçında Hollanda'yı, ikinci maçında Dominik Cumhuriyeti'ni mağlup ederek çeyrek finale yükseldi.
Kimsenin aklına gelmeyecek inanılmaz bir an da yaşandı. Kuzey Kore, Güney Kore ve Çin'in masa tenisi sporcuları madalya töreninde birlikte selfie çekildiler ve yüzyılın karesine imza attılar. Bu dostluk hareketi tüm dünyaya örnek oldu.
Yüz güldüren spikerler olduğu gibi kızdıranlar da oldu. Olimpiyat yorumcusu Bob Ballard, Avustralya kadın yüzme takımı hakkında cinsiyetçi yorumlar yapmasının ardından, televizyon kanalı tarafından görevinden alındı. Kanal bu hareketiyle takdir topladı.
27 yaşındaki Amerikalı Jimnastikçi Simone Biles, kadınlar kategorisinde şimdiye kadar kimsenin erişemediği 3'lü dönüşü tamamlayıp sağlam bir şekilde inerek performans sergiledi ve adını olimpiyat tarihine yazdırdı.
Büyük Britanya Milli Takımı'nın atlama dalındaki olimpiyat yıldızı Tom Daley'i Tokyo 2020'den hatırlarsınız. Olimpiyat süresince sırasını beklerken örgü örmüş ve bu hareketiyle herkesin beğenisini kazanmıştı. Paris 2024'te de tribünlerde örgü örme ritüeline devam ettiği görüldü.Kazağın tasarımı da milyonlar tarafından çok beğenildi.
Açılış seremonisinde pozitif emellerle gerçekleştirilen bir şov; çıplaklık, yanlış kurgu ve tasvir nedeniyle tüm dünyayı ve Hristiyan alemini kızdırdı. LGBT üyeleri Olimpiyat komitesinin de izniyle bir gösteri yaptı. Ancak bu gösteri Olimpiyatların tarzından oldukça uzaktı ve final anı Leonardo Da Vinci'nin Son Akşam Yemeği portresine benzetildi. Bu gösteri global medyada kısa sürede olumsuz eleştirilere neden oldu ve eski olimpiyatların beğeni toplayan açılışlarıyla karşılaştırıldı. Hristiyan alemi ise Son Akşam Yemeği portresine benzetilen bu gösterinin dinlerine bir hakaret olduğunu düşündü. Paris Olimpiyatları komitesi ise bu tepkilerin ardından yanlış kurgulanan şov için özür diledi.