Türkiye'nin en iyi haber sitesi
PELİN KAYA

Şeytan yeniden marka giyecek

En sevdiğim ve moda dünyasını merkezine koyan filmlerden 'The Devil Wears Prada' tekrar çekiliyor. Hem de başrol oyuncularıyla beraber! İlk film 2006 yapımı, dolayısıyla büyük ihtimalle ikincisi 20. seneye denk gelen 2026 yılında gösterime girecektir. Kadroda, muhteşem Miranda Priestly performansıyla Meryl Streep, bu filmdeki rolüyle şöhret basamaklarını roket hızıyla tırmanan Emily Blunt ve Stanley Tucci yer alıyor. Ancak, sadece Anne Hathaway kesin bir "Evet" cevabı vermemiş. Herkes onun cevabını bekliyor.




Her sene mutlaka bir kere izlerim bu filmi. Sonu öyle anlamlı bir şekilde bitiyor ki, ikincisinin senaryosu ne şekilde olacak diye büyük bir merak içindeyim. 2006'dan beri yayıncılıkta ve dergicilikte büyük değişimler yaşandı. En önemlisi tabii ki sosyal medyanın hayatımıza girmesi. Bu büyük değişimlerin konu edilmesi ilginç ve eğlenceli olacaktır. Keşke içerik üreticilerin büyük moda dergileri tarafından hor görüldükleri dönemler işlense. Buradan harika malzeme çıkardı ve büyük ses getirirdi.




HAFTANIN KONUŞULAN STİLLERİ
DIJITAL bir platformda yayınlanacak dizileri için başrol oyuncuları Tuba Büyüküstün, Seda Bakan ve Boncuk Yılmaz kırmızı halıda bir araya geldi. Üç isim de farklı ve iddialı tarzlarıyla sosyal medyanın dikkatini çekti. Özellikle benzer renk ve stillerden dolayı Farda marka elbisesiyle Büyüküstün ve David Koma elbisesiyle Bakan'ın görünümleri çokça karşılaştırıldı. Seda Bakan'ın elbisesini sevemedim ama Seda Bakan'ı çok beğendim. Şu ara güzelliğinin zirvesinde ve en iyi zamanını yaşıyor. Tuba desek zaten memleketin en güzel kadınlarından ama gelin görün ki salaş bıraktığı saçları en büyük düşmanı. Her giydiğini şekilsiz görünen saçlarına kurban ediyoruz. Saçlarda doğallığı, Avrupai kadınlarda gördüğüm bu duruşu oldum olası beğenir ve takdir ederim ama böyle bir tavır varsa saçlar sağlıklı, gür ve parlak görünmeli. Acilen global bir saç bakım markasının Tuba Büyüküstün'ü görmesini diliyorum.




VİRAL YANILGILAR VE LÜKS MARKALARIN GERÇEKLERİ
SOSYAL medya günlerce, Dior markasının kaçak işçi çalıştıran tedarikçilere 57 Euro'ya ürettirdiği çantaları mağazalarında 2 bin 790 Euro'ya sattığı haberiyle çalkalandı. Haberin ardından lüks karşıtı olanların sevindiği marka sevdalıların da kendini şapşal gibi hissettiği anlar yaşandı. Ancak, bu haberin gerçekliği sorgulandığında, iddiaların temelsiz olduğu ve bilgi eksikliğinden kaynaklandığı anlaşıldı.
Bahsi geçen 57 eEuro çantanın maliyeti değil çantayı üreten işçilere verilen çalışma ücreti oluyor. Bu ödemeler ürünün hammadde fiyatlarını içermiyor. Yalnızca çalışan ödemesi olarak veriliyor. Haberin aslını yanlış okuyan kaynaklar da hemen çantaların maliyetinin 57 Euro olduğunu sanarak ortalığı ateşe vermiş oluyor.
Son zamanlarda, lüks markaların üretim maliyetlerinden çok, üreticilere ödenen fiyatlar, işçilerin çalışma koşulları ve yasal çalıştırılıp çalıştırılmadıkları sıkı bir şekilde inceleniyor. Lüks moda endüstrisi, üretim süreçlerinde şeffaf olma zorunluluğunu giderek daha fazla hissediyor. Her lüks marka, bu koşulları ve ödemeleri kamuoyuna açıklamak zorunda kalıyor.
Özetle, serbest piyasa koşullarında bir marka, isterse 10 dolarlık bir ürünü 10 bin dolara da satabilir ve bu konuda kimse hesap soramaz. Önemli olan, ürünün ne şekilde ve hangi şartlarda üretildiğidir. Tüketiciler, lüks markalardan yalnızca yüksek kaliteli ürünler beklemekle kalmayıp, aynı zamanda etik ve sürdürülebilir üretim süreçleri de talep ediyorlar. Bu bağlamda, böyle büyük markaların, ürünlerini üretirken çalışanların haklarını ve çalışma koşullarını göz önünde bulundurmaları gerekiyor.




MÜCEVHER FİYATINA KUMAŞ BİLEKLİK
İŞTE serbest piyasada dileyen dilediği etiketi koyar dediğime en güzel örnek Balenciaga markasından geliyor. Karşınızda son Couture Koleksiyonu'nun öne çıkan bileklikleri! Gördüğünüz bu bileklik dokuma kumaştan yapılmış olup, 3 bin 500 Euro'luk (125 bin TL) bir fiyat etiketi taşıyor. Aynı bilekliğin metalik iplik kullanılarak yapılan ikinci versiyonu ise 4 bin 500 Euro'dan yani 160 bin 600 TL 'den satışa sunulmuş. Bu bileklikler, tatil beldelerinin semt pazarlarında satılan en basit tabirle hepimizin aşina olduğu dokuma bileklikler. Alışveriş sitelerinde çok benzerlerini 100-150 lira arasında bulabilirsiniz. Markanın ürün hakkında yazdığı açıklamayı merak ettim. Verdikleri bilgi şu yönde; Fransa'da el işçiliğiyle üretilmiş. Lesage arşivlerinden gelen ve 1850'ye kadar uzanan tekniklerle işlenmiş: tohum dikişi, çekilmiş iplik işi, point de Boulogne, saten dikiş, sap dikişi ve ön ve arka zincir dikişi uygulanmış. Yıpranmış görünüm ise özellikle verilmiş. Sanatçıların becerisiyle yaşlanmış ve aşınmış bir hava kazandırılmış. Dokuma bir bilekliğe biçilen yüksek fiyatı haklı çıkarmak için ustalıkla düşünülmüş ve baya çalışılmış;)




MARKALARDAN GÜNCEL HABERLER
GUCCI markası ikonik Bamboo 1947 çantanın son 60 yılını Japonya'da kutluyor. Marka, Japonya'daki ilk butiğini 1964 Tokyo Olimpiyatları sırasında açmıştı. Şimdi, 2024 yılında, Paris'teki spor etkinlikleri sırasında, Japonya'daki "altı on yılını" kutlamak için bir sergi düzenleyecek. Bu serginin adı 'Bamboo 1947: O Zaman ve Şimdi Japonya'da Gucci'nin 60 Yılını Kutlamak" olacak. Bamboo 1947 çantası, adını tasarlandığı yıldan alıyor. II. Dünya Savaşı sonrasında, malzeme kıtlığı nedeniyle tasarımcılar, bambu gibi yenilikçi materyaller kullanmaya başladı.




Bambu, sağlamlığı ve esnekliği nedeniyle bu çantanın simgesi haline geldi. Zamanla, Bamboo 1947, hem zarif hem de işlevsel yapısıyla lüks moda dünyasında bir ikon haline geldi. Louis Vuitton ve Timberland markalarının işbirliği sonucu merakla beklenen koleksiyon gün yüzüne çıktı. Koleksiyon 18 Temmuz'da ön lansmanla tanıtılacak. 8 Ağustos'ta dünya genelindeki mağazalarda satışa sunulacak. Ocak ayında markanın erkek giyim kreatif direktörü Pharrell Williams tarafından tanıtılan bu iş birliği, Louis Vuitton'un Batı temalı sonbahar koleksiyonunun bir parçası olarak öne çıkmıştı. İtalya'nın Fiesso kentindeki atölyelerde özenle üretilen botlar, iki ana kategori ve çeşitli uyarlamalarla moda severlerin beğenisine sunulacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA