'Asmalar da kol uzatmış dallere, sen düşürdün beni halden hallere' türküsü eşliğinde bu yazıya giriş yapmak istiyorum, hatta girdim bile. Kadınlar ve kolları... İşte bitmeyen bir kadın dramı, amansız bir mücadele. Ne demek istediğimi yalnızca kadınlar ve estetik cerrahları anlar.
Efendim; güzeller güzeli oyuncu Fahriye Evcen, eşi Burak Özçivit'i 'Kardeşim Benim 2' filminin setinde ziyaret etmiş. Hazır gitmişken de, demli çayını alıp şöyle balkona kurulmak suretiyle, Rize'ye dalgın dalgın bakış atarken bir fotoğraf çektirip Instagram'da paylaşmak istemiş.
Fakat Fahriye Evcen'in fotoğrafı koymasıyla silmesi bir olmuş. Sonra kadraj ayarı çekip yeniden paylaşmış. Peki önceki kadrajın suçu neymiş? Konuyu anında araştıran sosyal medya ahalisi cevaba ulaşmış. Suçlu: Fahriye'nin kalın görünen kolları.
Ee kız haklı; kol dediğin, kadın dünyasında büyük bir takıntı.
36 beden bile olsan, koluna sararsın arkadaş. O kol sallanır, o kol yandan çekilen fotoğraflarda kalın durur sana beş kilo daha koyar, o kol canını sıkar.
Kolları sallanmasın diye yemek davetlerinde tuz dökmeyen kadınlar var yahu. Hassas konu diyorum, hassas.
Hem siz, mesela beş kadının bir fotoğraf karesinde buluşması kolay mı zannediyorsunuz? İlle de içlerinden biri kolunu beğenmez ve o poz bin kere çekilir.
'Ay dur dur ya, kollarım kalın çıkıyor o açıdan şekerim', 'Sen sola geçsene, kollarım kötü çıkmasın' gibi gibi.
Peki estetik operasyon âleminde kollarını incelten, fazla derisini aldırıp yeniden diktirten ne kadar fazla kadın var, biliyor musunuz? Ya da spor hocalarına en sık sorulan sorunun, 'Hocam şu kolları en acilinden nasıl toplarız?' olduğunu?
Öyle yani... Fahriye'nin şipşak kadraj ayarı çekmesi son derece kadınsı bir eylemdir. Hepimizin başına gelebilir; lütfen dalga geçmeyelim, makara konusu yapmayalım. Burak Özçivit'le de evlenmiş olsa, o da bir kadın, lütfen.