Güzeller güzeli, taze anne, yüzü gülen gelin Özlem Yıldız; mutlu evliliğin sırlarını anlatmış. Diyor ki Özlem; "Ben yakışıklı koca değil, mantık aradım." Açalım cümleyi; yani bir ömrü paylaşacağı insanın tipinin önemli olmadığını, onunla arkadaşlık edebilmenin, anlaşmanın önemli olduğunu söylüyor Özlem. Doğru mu? Hem de nasıl! Özlem, hadiseyi çözmüş. Bir de işini yani ekranları ve sunuculuğu evliliği için bıraktığını anlatmış Özlem. Neden? İş ve evlilik el ele yürüyemezler mi?
33 YIL SONRA NE OLDU?
Özlem'in cevabı şu; "En büyük hayalim her zaman mutlu bir evlilik oldu. Böyle bir evliliği, bu işi yaparken bulmak büyük şans. O şansı kaçırmamak için her türlü fedakarlığı yapmaya hazırım". Bu da bir tercih tabii ama düşünmeden edemiyorum; madem bu kaçırılmayacak, çok mutlu bir evlilik ve kocan en iyi arkadaşın, neden seni işinde de desteklemesin? Neden kendinden vazgeçmek zorunda kalasın? Özlem ve eşi Sinan Serter'i sık sık sosyal hayatta görüyorum. Özlem'in mutluluğu gözlerinden okunuyor. Bu da onun hayatı, onun kararı. Gelin görün ki; bana ve ablama annem hep şunu söyledi: "Kızlar asla işinizi bırakmayın! Çalışan kadın, kendine güvenli kadındır. Çalışan kadın, güçlü kadındır." Annem 33 yıl mutlu bir evlilik sürdürmeyi başarmış bir kadındır. Ya sonra ne oldu? Sanırım herkes biliyor. Annemi en zor günlerinde işine sarılmak ayakta tuttu. Üşenmeyip çevrenize bakarsanız; bu tip örneklerden yüzlerce, binlerce var. Uzun lafın kısası diyorum ki; mutluluk sarhoşuyken alınan kararlara dikkat! Hayat hızla değişiyor maalesef.