Dünyanın en pahalı eti olan kobe eti yani nam-ı diğer wagyu eti, Japonya'da özel yöntemlerle yetiştirilen hayvanlardan elde ediliyor. Wagyu kelimesi; Japon sığırı ya da ineği anlamını taşıyor. Erkek sığırlar, loş ve karanlık ortamda yetişiyor. Hiç kıpırdamadan 2,5 yıl besleniyorlar. Yere bastıklarında kas lifleri gelişeceği için geceleri yerle temaslarını kesmek amacıyla askıya alınıyorlar. Her öğünden sonra bu hayvanların özel bir masajla rahatlaması sağlanıyor. Bu hayvanlar klasik müzik eşliğinde besleniyor. Bunları bilmeyen yok...
Keşke bilmeseydik, zira biz bunları öğrendikten sonra iyice saçmalayamaya başladık. İnekler daha fazla süt versin diye Zeki Müren dinletmekten buzağılarına kese-köpük yapılmasına kadar her türlü hokkabazlığı yaparak Kobe efsanesini mahvettik.... Tam bu işler bitte kurtulduk derken Aydın'da bir çiftçi, bu konfordan ineklerini mahrum etmek istememiş olmalı ki, ahırını led ışıklar ile donatıp sığırlara çiftetelli dinlettiği görüntüleri paylaştı. Görüntüleri gördüğümde ahır mı, pavyon mu diye düşünmeden edemedim. Hele o hayvanların bu saçmalık içinde yemlerini yerkenki görüntüleri, yüreğimi dağladı. Buradan sesleniyorum, bu işlere son verin! Hayvan hakları savunucularını da zavallı ahır hayvanlarına yapılan bu zorbalığa tepki göstermeye davet ediyorum.
'İNSANLIĞA GELECEKTEN MESAJ VERMEK İSTEDİM'
Başrolünde Halil Ergün'ün olduğu 'Mutlak' filmi, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Temasını En İyi Yansıtan Film Ödülü'ne layık görüldü. Halil Ergün'ün başrolünde yer aldığı, gençliğini Boğaç Aksoy'un canlandırdığı 'Mutlak', dünyanın çoraklıkla savaştığı bir dönemde, doğayı yeniden yeşertmek için araştırmalar yapan bir kâşifin gençlik ve yaşlılık dönemini anlatıyor. Filmin yapımcısı ve yönetmeni Volkan Karataş, "İnsanoğlu ana kaynaktan uzaklaştı ve dünyaya daldı. Şimdi tekrar her şeyin başladığı zamana dönüş yapmak gerekiyor. Filmi 600 bin metrekarelik bir madende dört mevsimde çektim. Taş ocağı madenini dünyanın gelecekten bir yansıması olarak 'çorak dünya' metaforuyla izleyicinin beğenisine sunmak ve distopik bir film olan 'Mutlak' ile insanlığa gelecekten bir mesaj vermek istedim" dedi.
HAYALİ GERÇEK OLDU
Müziğini sosyal sorumluluk projesi ile birleştirerek hem hayalini gerçekleştiren hem de insanların hayatlarına dokunan Aydan Kanatlı'nın hikayesi herkesi derinden etkiledi. Film gibi derler ya öyle işte... İş kadını Aydan Kanatlı, ses telinden kısmi felç geçiriyor ve tüm hayatı değişiyor. Kanatlı, tedavisi sırasında şarkı söyleme hayalini gerçekleştirmeye karar veriyor ve Günay Acar'dan şan dersleri alıyor. Ozan Çolakoğlu ile görüşüp hemen albüm için stüdyoya giriyor ve Türkçe pop şarkılardan oluşan 'Aydan, Yıllar Size Teşekkür Ederim' albümünü çıkarıyor. Albümden elde edilen geliri de Türkiye Omuriliği Felçlileri Derneği'ne bağışlıyor. Üç torununa hatıra bırakmak ve hayalini gerçekleştirmek için yola çıkan Kanatlı, ikinci albümü 'Dünden Bugüne'nin gelirini de yine Türkiye Omuriliği Felçlileri Derneği'ne bağışlıyor. Hastalık sonrası müzikle şifa bulup kendini sosyal sorumluluğa vakfeden bir yolculuğun hikayesi bu... Gerçekten yüreğinize sağlık...