Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ÖMER KARAHAN

O sahneyi izleyen bağışçılar korkuya kapıldı!

Türk insanı vaktinin büyük kısmını ekran başında geçiriyor. Orada görülen çoğu şey, hayal ürünü olsa bile gerçek sanılıyor. Bu yüzden senaristlere büyük sorumluluk düşüyor. Buna son örnek geçen hafta yaşandı. Yargı dizisinin ekrana gelen son bölümünde yer alan bir sahne, organ bağışı yapan vatandaşlar arasında tedirginliğe yol açtı. Diziyi izleyen organ bağışçıları, Türk Böbrek Vakfı'nı arayarak, "Biz de organlarımızı bağışladık ama şimdi korku içindeyiz, ya bizi de organlarımız için öldürürlerse!" diyerek organ bağışından nasıl vazgeçebileceklerini öğrenmeye çalışmışlar.




Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk; "Dizi yayınlandıktan hemen sonra vakfa birkaç telefon geldi, hepsini gerekli açıklamayı yaparak aydınlattık. Ancak gün geçtikçe artan telefon sayısı ile bu konuda açıklama yapma zorunluluğu doğdu" diyerek devam etti: "Yargı dizisinin geçtiğimiz hafta ekrana gelen bölümünde ambulans şoförü tarafından, kalp nakli bekleyen oğlu için organ bağışında bulunan kişileri, organın kullanılabilme şartı olan beyin ölümünün koşullarını sağlayarak öldürmesi ile hikaye edilen bölüm, ne yazık ki gerçek hayatta organlarını bağışlamış kişileri tedirgin etmiş ve verdikleri bu kararı sorgulamalarına neden olmuştur. Ülkemizde halen 23 bini böbrek nakli bekleyenler olmak üzere yaklaşık 26 bin kişi organ nakli bekleme sırasındadır."




BU İŞİN KRİTERLERİ VAR
Nakil sürecinin kriterleri olduğunun altını çizen Erk; şunları söyledi: "Organ nakli bekleme sırası, dinamik bir yapıdadır. Bekleyen hastalar kan grubu, doku uyumu, yaş, böbrekler için diyalize giriş süresi gibi kriterlere göre ayrıca listelenmekte, acil durumlara öncelik tanınabilmektedir. Bir kişinin bekleme listesinde belli bir sırada sabit bulunması mümkün değildir. Her vericinin ve alıcının özellikleri farklı olduğundan, standart bir ürün gibi her organın her bekleyene uygun olması söz konusu değildir. Kadavradan bağışlanan bir organın uygun hastaya gidebilmesi için çok çeşitli tıbbi tetkikler yapılmaktadır. Bu tetkikler sonucunda uygun hastalar belirlenmiş olsa dahi, söz konusu potansiyel alıcının o anki sağlık durumunun tespiti de nakil için ön koşuldur. Bunun yanı sıra, basında ve diğer iletişim mecralarında organ bağışı hakkında çıkan yanıltıcı ve eksik bilgilendirmeler, ülkemizde zaten çok az sayıda gerçekleşen organ bağışlarını iyice azaltmakta ve önyargıları artırmaktadır."

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA