Türk mutfağının ölümsüz tatlılarından biridir vezirparmağı... Bugün İdilika'nın Mutfağı'nda Osmanlı mutfağından günümüze kadar gelebilen ve sevilen bir tatlı olan "vezirparmağı" tatlısının ilginç hikayesi var. Bu hikâyede ava gitmeyi seven bir padişah ile her şeyde bir hayır olduğuna inanan bir vezirin parmağı bulunuyor.
Peki neden vezirparmağı deniyor?
Osmanlı'nın parlak dönemlerinden birinde bir padişah ava çıkmayı çok severmiş. Her fırsatta ava gider ve mutlaka yanında vezirini de götürürmüş. Yeni bir av gününde avlanırlarken vezir yanlışlıkla padişahın tek parmağını kılıcıyla kesmiş. Parmağı kesilen koskoca padişah, acı ile kıvranırken vezirinin "Padişahım her işte bir hayır vardır" demesiyle öfkelenmiş ve "Bunda ne hayır olabilir?" diyerek sevdiği vezirini zindana attırmış.
Gel zaman git zaman derken padişah ava çıkmaya devam etmiş. Rivayet edilir ki ava çıktıkları bir günde padişah ve yanındakilerin yolunu bir kavim kesmiş öyle ki bu kavim, insan eti yiyen bir kavimmiş. Herkesi yakalamışlar fakat padişaha dokunmamışlar. Çünkü bu kavim, vücudunda bir noksanlık olanı yemezmiş. Vezirinin kestiği parmak sayesinde hayatta kalan padişah, sarayına gelerek vezirin serbest bırakılmasını ve huzuruna getirilmesini istemiş. Huzura getirilen vezir şaşkınlıkla bakarken padişah vezirin boynuna sarılmış ve başına gelenleri ona anlatarak "Sen hayatımın kurtulmasına vesile oldun, fakat ben seni ölüme terk ettim" demiş ve ondan af dilemiş. Vezir ise "Padişahım her işte hayır vardır" demiş ve devam etmiş. "Siz sıkılmayın, ben sizi affettim. Sizin parmağınızın kesilmesinde olduğu gibi benim zindana attırılmamda da hayır var." Padişah şaşkınlıkla "Hayır bunun neresinde?" diye sorarken vezir devam etmiş. "Padişahım eğer zindandan attırılmasaydım o gün ava sizinle birlikte gelecektim ve vücudumda bir noksanlık olmadığından ben de orada ölecektim. Bu yüzden beni zindana attırmanızda büyük hikmetler vardır."
O gün padişahın hayatta olmasını kutlamak için sarayda ziyafet verilmiş, vezir de padişahla birlikte aynı sofraya oturarak yemek yemiş. İşte saray aşçılarının o güne özel olarak hazırladığı bu şerbetli irmikli tatlıya o günden sonra "vezirparmağı" denmiş.
VEZİRPARMAĞI
MALZEMELER
100 gram oda sıcaklığında tereyağı
1 adet yumurta
1 su bardağı sıvı yağ
1 su bardağı yoğurt
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
2 su bardağı un
ÜZERİ İÇİN:
1 su bardağı irmik
ŞERBETİ İÇİN:
2 su bardağı toz şeker
2.5 su bardağı şu
1 yemek kaşığı limon suyu
YAPILIŞI:
ŞERBETİ HAZIRLAMAK İÇİN:
2 su bardağı şeker ve 2.5 su bardağı suyu bir tencereye alarak kaynatın.
Üzerine limon suyunu ekleyip, birkaç dakika kaynadıktan sonra ocaktan alarak soğumaya bırakın.
HAMURU HAZIRLAMAK İÇİN:
Tereyağı, sıvı yağ, yoğurt ve yumurtayı bir kaba alarak iyice karıştırın.
Geri kalan malzemeleri üzerine ekleyerek yoğurun ve orta yumuşaklıkta bir hamur elde edin.
Hamurdan ceviz büyüklüğü şeklinde parçalar kopararak parmak şekli verin ve irmiğe bulayarak tepsiye yerleştirin.
Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 25 dakika pişirin.
5 dakika kadar dinlendikten sonra soğuyan şerbeti üzerine dökün.
Şerbeti ara ara tatlıların üzerine gezdirerek dinlendirdikten sonra afiyetle yiyebilirsiniz.
VEZİRPARMAĞI İÇİN PÜF NOKTALARI
Hamuru fırına vermeden 2-3 dakika kadar fırını ısıtmak gerekir. Isıtılmış fırına tepsiyi koyduktan sonra fırın derecesi 180 dereceye düşürülmelidir.
Hazırladığınız hamurun kıvamı yumuşak olmalıdır. Aksi takdirde sert hamur şerbeti içine çekmez.
Şerbet dökülmeden önce soğumuş olmasına dikkat edilmelidir. Fırından çıkan sıcak hamur üzerine sıcak şerbet döküldüğünde vezirparmağı tatlısı istenilen çıtırlığı kaybeder ve yumuşar.