Kurban Bayramı süresince halkın denizden ve kıyıdan yararlanmasının engellenmemesi için Bodrum Milli Emlak Müdürlüğü ve Bodrum Belediye Başkanlığı tarafından denetimler yapıldı. Gölköy, Türkbükü, Gündoğan ve Yalıkavak'ta toplam 300 işletme denetlendi. Yapılan denetimlerde işletme sahipleri uyarıldı, işgalde bulunan işletmelere zabıta ekiplerince cezai işlem uygulandı. Peki ya denizdeki denetimler nerede? Geçtiğimiz hafta denizlerde alkol çevirmesi neden yok? diye yazmıştım, sahil güvenlikleri epey kızdırmış olacağım ki onlarca eposta aldım. "Gerekli tedbirler yapılıyor, alkol kontrolü var" şeklinde yazanlar da olmuş. "Haklısınız, Bodrum koyları gece saatlerinde son sürat zodyak kullanan çocukların yarış yeri" diyen de… Hatta dikkatimi çeken bir yazıya buradan sizlerin huzurunda cevap vermek istiyorum. E-posta'da şöyle yazıyor:
KOY KOY GEZİP ARAŞTIRDIM
"Alkol kontrolü ile ilgili yazınızı kaleme almadan önce keşke biraz araştırma yapmış olsaydınız. Kıyılarımızda ve koylarda ve hatta Çanakkale Boğazı'nı geçerken dahi özel kullanımda olan motoryat ve yelkenli teknelerin kullanıcılarına, kaptanlarına alkol kontrolü yapıldığını öğrenir, Sahil Güvenlik teşkilatını zor durumda bırakan bu yazınızı kaleme almazdınız."
Şimdi, beyefendinin sürreal iddiasını araştırdım, hem de koy koy gezerek... "Bu iddia gerçek olsaydı, Bodrum koylarında kaptan kalmazdı" diye gülenler oldu. Sahil Güvenlik teknede parti yapanlara bile seyir halindeyse "Kaptanım promil nedir?' diye sormuyor" denildi. Herhangi bir alkol uygulamasını denizlerde ne gören var ne duyan.
Çanakkale Boğazı'ndan geçenlerle İstanbul'a dönünce ayrıca ilgileneceğim. Şimdi gelelim asıl konumuza: Bodrum'da gece mekanlarına kendi botlarını kullanarak giden çocuklar ve dönüşte alkolün etkisiyle koyları yarış pistine döndürenler herhangi bir alkol uygulamasına girmiyor. Sahil Güvenlik ihbar gelmediği sürece, "Bu bot neden bu kadar hızlı gidiyor?" ya da "denizde zigzag çiziyor" demiyor. Tehlike saçan gençlere dur diyen yok ve dolayısıyla geçtiğimiz yıl olduğu gibi bot kazaları yaşanabilir. Böyle olayların yaşanmaması için Sahil Güvenlik göreve, şikayet, ihbar istiyorsanız ben bir tam gün özellikle hafta sonu, devriyeye katılabilirim. Bu durumdaki cezaları araştırdığımda genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçunun birinci fıkrasında, söz konusu edilen fiillerin taksirle işlenmesi de suç oluşturuyor. 10 bin ile 50 bin TL arası bir para cezası söz konusu.
TCK Madde 179-Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma (2): Kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare eden kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullanan kişi yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
BODRUM KOYLARI ÇOK TEHLİKELİ
Gemilerde aşırı alkol kullanımını önlemek için nefeste saptanacak kan alkol seviyesi (BAC) yüzde 0,05 ya da 0,25 mg/l oranından fazla olamaz. Denetimlerin asıl amacı, olası çatışma ve can kayıplarının önüne geçmektir. Bu nedenle Bodrum koylarında Sahil Güvenlik göreve!
PANOLAR SANAT ESERİNE DÖNÜŞÜYOR
Bodrum'da çok ilgimi çeken bir slogan ve projeyi sizlerle tanıştırmak istiyorum. Mural sanatçı Ayşen Karakaya, Bodrum Atölye Buluşmaları kapsamında Kıbrıs Şehitleri Caddesi Eski Hastane Kavşağı'ndaki reklam panosunu sanat eserine çeviriyor. Karakaya'nın, "Kırmızı ışıkta durmak, hiç bu kadar sanatsal olmamıştı" sloganı ile yürüttüğü bu çalışma, trafik ışıklarında kısa süreli duranların da ilgisini çekiyor. Eminim kırmızı ışıkta beklemeyi hiçbiriniz sevmiyor ama sanat için sevebiliriz bence. Sanatı her alana taşıma hedefiyle düzenlenen çalışmaya, Karakaya'nın arkadaşları Nazlı Can ile Mesut Öner de eşlik ediyor. Dilerim sadece Bodrum'da değil panoların sanat eserine dönme projesi tüm Türkiye'ye yayılır.