Gün geçmiyor ki sanat dünyasında gizemli sokak sanatçısı ve provakatif aktivist Banksy ile ilgili yeni bir gelişme yaşanmasın. Gerçek kimliği hâlâ sır perdesiyle örtülü bu anonim sanatçı çarpıcı ve düşündürücü çalışmalarıyla uluslararası bir üne kavuşmuştu. Maskeli balerinalar, protestocular, hayvanlar ve çocuklar gibi semboller, onun çalışmalarının karakteristik öğeleri. Banksy'nin işleri, dünya çapında pek çok şehirde ortaya çıktı. En son İngiltere'de bir krize sebep oldu. Bu olay da bu haftanın en çok konuşulan sanat olaylarından biriydi.
SANAT DÜNYASI İKİYE BÖLÜNDÜ
İngiliz çift Garry ve Gokean Coutts, evlerinin yan tarafına çizilen Banksy eseri yüzünden 250 bin dolar ödemek zorunda bırakıldılar. Neden derseniz? Banksy'nin resim yapmasıyla başlayan sorunlar, vandalların, hırsızların ve hatta ilçe meclisi üyelerinin ortaya çıkmasıyla daha da karmaşık hale geldi. Çift, Facebook'ta satmak için eseri parçalayan hırsızlarla uğraşmak zorunda kaldı ve duvardaki çatlaklarla baş etmek için ciddi masraflı tamir işleri yaptırdı. Bununla da yetinmeyen Coutts'lar, resmi korumak için gece gözetimine ihtiyaç duyacak kadar ileri gittiler ve bir güvenlik görevlisi tutmak zorunda kaldılar. İşler iyice içinden çıkılmaz bir hal aldı, çiftin stres seviyesi tavan yaptı. Son çare olarak, Coutts'lar 22 tonluk duvar resmini kaldırmaya karar verdiler. Büyük bir girişim olan bu işlem için reçine, fiberglas ve tonlarca çelik kullanacaklar. Tabii ki, bunun da bir maliyeti var ve çift, 250 bin doları bulmak için resmi satmayı planlıyor. Bu olay, Banksy hayranları ve sanat dünyası arasında kafa karışıklığı yaratıyor. Kimi insanlar, Banksy'nin sanatının dikkat çekmek için yapıldığını ve bu tür sorunların kaçınılmaz olduğunu savunuyor.
Diğerleri ise, bu tür olayların sanat eserlerinin sahiplerini zor durumda bırakması nedeniyle Banksy'yi eleştiri yağmuruna tutuyor. Sonuç olarak, Banksy'nin Suffolk'taki bu evin duvarında yarattığı eser, çiftin kâbusunu beraberinde getirdi. Coutts'lar, umutla resmi satarak rahat bir nefes almayı umuyor. Bakalım, bu garip hikaye sanat dünyasının gündeminden ne zaman silinecek?"
CUMHURİYET'İN 100. YILINA 100 KÜTÜPHANE
Cumhuriyetimizin 100. yılında Kültür ve Turizm Bakanlığımızın 100 yeni kütüphane hedefi var. İstanbul'un en büyüğü ve Avrupa'nın sayılı kütüphanelerinden biri olan Rami Kütüphanesiyle 100'e doğru adım adım gidiliyor. New York 5. Caddedeki dev kütüphanede sessizlik içinde huzur bulduğum günlerde böyle kütüphanelerimiz olacak mı hayalini çok mütevazı kurmuşum. Fazlasıyla gerçek olmuş dileğim. Kütüphaneler, yaratıcılığı ve hayal gücünü besleyen birer sığınak benim için. Günün koşuşturması ve gürültüsünden uzaklaşıp, kütüphanenin sessiz atmosferine adım attığınızda, zihninizi dinlendirir ve kendi düşüncelerinizle baş başa kalırsınız. Bir kütüphane, sadece kitaplardan ibaret değil, aynı zamanda birçok farklı yaşamın birleştiği ve ortak bir amaca yönelen bir topluluğun da sembolüdür.
BEBEK KÜTÜPHANELERİ NEDEN ÖNEMLİ?
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı sevgili Özgül Özkan Yavuz'dan ülkemizdeki gurur verici kültür sanat gelişmelerini dinlerken en son Diyarbakır'da açılan bebek ve çocuk kütüphanesinin hikayesinden çok etkilendim. Prof. Dr. Aziz Sancar Bebek ve Oyuncak Kütüphanesi erken yaşta okuma ve gelişimin köşe taşı. Bebeklik dönemi, bir çocuğun beyin gelişiminin temelini atıyor bu anlamda bu kütüphaneler çok kıymetli. Kültür sanat bilinci bebeklikten aşılanıyor artık. Erken yaşta kitap okumak, çocukların bilişsel gelişimine önemli katkılarda bulunuyormuş. Bebekler, kitaplardaki resimleri inceleyerek görsel algılarını geliştirip nesneler arasındaki ilişkileri kavramaya başlıyorlar. Renkler, şekiller ve desenler gibi görsel öğeler, bebeğin zihinsel süreçlerini teşvik eder. Kitapları sayfalarını çevirerek takip etmek, dikkat ve odaklanma becerilerini geliştirir ve zihinsel esnekliklerini artırır. İşte bu şahane kütüphanede hepsi mümkün.