Bir tiyatro oyunu düşünün Adem ve Havva'dan başlayan kadın erkek ilişkisini mitolojik ve esprili bir dille anlatırken, çeşitli erkek tiplerini; bir kurbağa üzerinden betimleyerek kahkahalara boğulmanıza sebep oluyor. Yeşim Ceren Bozoğlu'nun tek kişilik oyunu 'Bir Kurbağanın Anatomisi'nden başkası değil bahsettiğim. Bozoğlu'na 19 yıl sonra sahne yeminini bozduran oyun, tam da aradaki yılların açığını kapatacak türden bir performans sergiliyor. Okuldan mezun olduğu yıl oynadığı tek kişilik "Kadınlar" adlı oyun ile 'Yılın Genç Kadın Oyuncusu' seçilmişti, eminim 19 yıla inat Bir Kurbağanın Anatomisiyle de eminim birçok ödülün sahibi olacaktır.
SIKILMAK YOK
Oyunun hayata geçme hikayesi şöyle, kurbağalarla ilgili bir oyun yazdım diye yönetmen Cenk Tunalı'ya gitmiş ilk Yeşim Ceren, yönetmen şaşırmış haliyle, kurbağayla ne anlatacaksın sen iyi misin demiş, uzun bir hazırlık süreci geçirmişler, metinde revizeler olmuş, Umut Demirkır'ın katkısıyla şahane bir finale gelmişler. Tiyatro Kılçık'ta prömiyerinde izlediğim oyun aşkın ilk zamanlarını, erkek ve kadın ilişkilerinde göz ardı edilen durumları, mizahla harmanlayarak anlatıyor.
Yapay zeka kullanılarak kurbağa erkeklerimizin oluşturulduğu barkovizyon görüntüleri eşliğinde beslenen performansta Yeşim Ceren Bozoğlu kimi zaman dans ederek, kimi zaman şarkı söyleyerek 25 farklı karaktere can veriyor. Bozoğlu'nun etkileyici anlatısı, erkekleri kurbağalar üzerinden kategorize etme fikriyle harmanlanarak, izleyiciyi güldüren ve düşündüren bir deneyim sunuyor. Maço kurbağa, narsist kurbağa ve badboy kurbağa gibi karakterler, toplumda tanıdık gelen erkek tiplerini yansıtıyor. Oyunda izleyicinin hayal gücünü harekete geçiren olağanüstü bir tiyatro deneyimi sunuluyor. Bir an bile sıkılmadan iki perde 2 saat oyunu izliyorsunuz.
EN ÇOK AŞIK OLUNAN KARAKTER HANGİSİ?
İzleyiciler, karakterlerin monologları aracılığıyla hem gülmekten kırılıyor hem de toplumun cinsiyetle ilgili sorunlarına dair yeni bir bakış açısı kazanıyor, aynı zamanda kendi kurbağalarını düşünüyor. Acaba hangi kurbağadan neye maruz kaldım, yan masadan biri en çok narsistten çektim diyor, bir diğeri ah o badboylar yok mu diyor. Ana kuzusu kurbağa da çok güldürüyor, ama benim görüşüm en çok aşık olunanların başında badboylar yer alıyor. Çünkü badboy bölümünde seyirci reaksiyonları tüm kurbağalardan daha çoktu. Oyun aynı zamanda aşk deneyi gibi de. Önce hayatınızdan geçen kurbağaları bir gözden geçiriyorsunuz sonra kategorilerine ayırıyorsunuz, hangi kurbağa ne yapmıştı. Konuşulmaya başlanıyor herkesin yaşadığı, hemen hemen aynı çok tuhaf ama gerçek, sonra aynı hataya bir daha düşer miyim diye sorguluyorsunuz. Orada Yeşim Ceren kaç o kurbağadan diye uyarıyor. Zaman zaman doğaçlama ve interaktif unsurlar da kullanarak izleyicilerle iletişim kurması, sahne ile seyirci arasında güçlü bir bağ oluşturuyor. Yönetmen Cenk Tunalı çok iyi iş çıkarmış.
Öyle çarpıcı da bir final koymuşlar ki izleyince ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Karakterden karaktere hiç durmayan bir enerjiyle şarkı söyleyip dans edip seyirciyi takip ederek müthiş bir tek kişilik oyun nasıl olur örneğini en iyi şekilde gösterdi bize Hemşirem.
