Son yıllarda, toplumsal hareketlerin ve aktivizmin etkisi dünya genelinde arttı. İnsanlar, farklı platformlarda seslerini duyurmak ve dikkat çekmek için çeşitli yollar deniyor ancak bazen de saçmalıyorlar. İklim aktivistleri bitti, şimdi de kırmızı halıda kanlı protestocular harekete geçti. Cannes Film Festivali'nde gerçekleşen Ukrayna protestosu gibi eylemler, artık dikkat çekmekten öteye geçemeyen ve hatta zarar veren bir noktaya ulaştı. İyi bir şeye dikkat çekeceğim diye dünyaca ünlü organizasyonu sabote etmek neden?
Bu yıl bir aktivist, savaşı protesto etmek amacıyla üzerine kan görünümlü boya dökmeyi tercih etti. Peki, bu tür bir eylemin kime ne faydası vardır? Gerçekten düşündürücü bir soru. Çünkü bu tür şok edici ve provoke edici yöntemler, izleyicilerin odak noktasını, gerçek meseleye kaydırmayı başaramaz. Ukrayna'daki çatışmaların karmaşıklığını ve aciliyetini anlamak yerine, insanlar olayın yarattığı görsel şok etkisiyle daha çok ilgilenirler. Elbette, aktivizm önemlidir ve insanların baskılara, adaletsizliğe ve zulme karşı seslerini yükseltmeleri gerekmektedir. Ancak, etkili bir aktivizm, diyalog, anlayış ve bilinçlendirme üzerine inşa edilmelidir. Şiddet içeren veya provoke edici eylemler, bu amaçla çelişir ve gerçek değişimi teşvik etmek yerine kutuplaşmaya yol açabilir. Festival, sanatın kutlandığı, sinemanın ve kültürün paylaşıldığı bir ortam olmalıdır, protestoların değil. Protestoculara sanatsal bir şekilde zekice kendilerini ifade edilebilecekleri, diyalog ve anlayış geliştirebilecekleri başka alanlar bulmalarını öneriyorum.
BÜDELSDORF'UN ODAĞINDA TÜRK SANATÇILAR VAR
Sanat, her zaman kültürler arasında köprüler kurma ve insanları bir araya getirme gücüne sahip. NordArt 2023 sergisi Türkiye'nin uluslararası sanat sahnesindeki varlığını vurgulamak için gün sayıyor. Bu yıl 3 Haziran'da başlayacak ve 8 Ekim'e kadar sanatseverlere kapılarını açacak sergi, eski bir döküm fabrikası olan Kunstwerk Carlshütte'de gerçekleşiyor.
22 bin metrekarelik kapalı alana ek olarak 80 bin metrekarelik bir heykel parkına da ev sahipliği yapıyor. Hamburg'un sadece bir saat kuzeyinde yer alan bu mekan, Büdelsdorf-Rendsburg kasabalarında başarılı Türk sanatçıların kültürel bir girişimi olarak dikkat çekiyor. Her yıl NordArt sergisine katılmak için dünyanın dört bir yanından 3 bin sanatçı başvuruda bulunuyor ve sadece 250 sanatçı seçilip davet ediliyor.
Bu yıl serginin odak ülkesi Türkiye olarak belirlenmiş ve 17 çağdaş Türk sanatçı, heykel, resim ve enstalasyonlarıyla bu etkinlikte yer alıyor. Sanatçılarımız, yaratıcılıkları ve estetik anlayışlarıyla büyük bir ilham kaynağı oluşturarak ülkemizin sanatsal zenginliğini dünyaya tanıtıyorlar. Kim mi onlar? Mahmut Aydın, Nazan Azeri, Yağmur Çalış, Server Demirtaş, Nermin Er, Şakir Gökçebağ, Mustafa Horasan,
Kadriye İnal, İrfan Önürmen, Seçkin Pirim, Gülay Semercioğlu, Eda Taşlı, Kemal Tufan, Ayla Turan, Erdil Yaşaroğlu, Yiğit Yazıcı ve Taner Yılmaz gibi yetenekli Türk sanatçılar. Hamburg'un 1 saat kuzeyinde yeralan Kunstwerk Carlshütte'e yolunuz düşerse bu sergiyi gezmeden Türkiye'ye dönmeyin.
OSMANLICA KİTABE KORUMA ALTINDA
Geçtiğimiz günlerde 6 satırdan oluşan 200 yıllık Osmanlıca bir kitabe internette satışa çıkarıldı ama sadece çıkarıldığıyla kaldı çünkü Kültür ve Turizm Bakanlığı, ikinci el satış sitesinde Osmanlıca kitabe ilanı yayımlanır yayınlanmaz hemen harekete geçti ve kitabe Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca koruma altına alındı.
Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde yaşayan A.D., internet üzerinden faaliyet gösteren ikinci el satış sitesinde antika yazılı taş şeklinde ilan vermiş, üstelik 20 bin lira da bedel biçmiş. İnsan hayret ediyor böyle olayları duyunca, deprem bölgesinde uğraştığınız şeye bakın... Uzmanlarca yapılan incelemede, 6 satırdan oluşan kitabenin, 1835- 1836 tarihli bir çeşmeye ait olduğu belirlenmiş. Neyse artık koruma altında.